gurlesel@superonline.com
2022 yılını geride bırakırken, 2023 yılına giriyoruz. 2022 yılına oldukça iyimser başlayan dünya ekonomisi, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan savaşın etkisinde kaldı. Etkiler, 2023 yılında da sürecek. Türkiye ekonomisi ise yeni model uygulaması altında bir yılını tamamladı ve büyüme tarafında görece yüksek performans gösterdi. 2023 yılına dünya enflasyonla mücadele ağırlıklı politikalar ve ekonomide yavaşlama beklentileri ile girerken, Türkiye ekonomisi büyük ölçüde 2023’te yapılacak seçimlere bağlı olarak şekillenecek. Bu çerçevede, 2023 yılı beklentilerimizi değerlendirelim.
1. EKONOMİ POLİTİKALARINDA DEĞİŞİKLİK OLUR MU?
2023’e yönelik yapılan çoğu ekonomik öngörüler, muhtemelen seçime kadar olan dönemi kapsıyor. Seçime kadar olan süreçte ekonomide büyümeyi destekleyici adımlar atılacak. Seçim sonrasına ilişkin olarak ise daha çok ekonomi politikalarında değişiklik olacağı şeklinde beklentiler ağır basıyor. Bize göre, mevcut iktidarın seçimleri kazanması halinde yeni ekonomi modeli uygulaması sürecek. Yeni bir iktidar ise muhtemelen enflasyon ile mücadele odaklı bir istikrar programı uygulayacak.
2. KREDİ GENİŞLEMESİ ANA POLİTİKA ARACI OLACAK
Seçime kadar olan süreçte ekonomik büyüme desteklenecek ve işler hareketli tutulmaya çalışılacak. Buna yönelik en önemli politika aracı ise krediler olacak. Birçok kredi paketi kullandırılacak. KGF teminatlı paket ile 250 milyar TL kredi verilecek. 100 milyar TL büyüklüğünde esnaf kredisi paketi halen kullanılıyor. EYT için firmalara yönelik KGF kredisi sözü verildi. Bu krediler 250 milyar TL büyüklüğündeki paketin içinde mi, henüz belli değil. Konut kredilerine yönelik olarak yine 100 milyar TL büyüklüğünde bir paket hazırlığı sürüyor. Bu paketleri büyük ölçüde kamu bankaları kullandıracak. Bu amaçla kamu bankalarına 60 milyar TL sermaye katkısı sağlanıyor. Kredi paketleri geniş bir tabana ve daha çok küçük ölçekli işletmelere yönelik olacak.
3. LİRALAŞMAYA VE DÖVİZLERİN BOZDURULMASINA YÖNELİK DÜZENLEMELER SÜRECEK
Yeni ekonomi modelinin içinde önemli bir hedef, liralaşmanın artırılmasıdır. Bu çerçevede yapılan düzenlemeler, 2023 yılında sürecek. Öncelikle ihracatçı firmalara yönelik döviz bozdurma oranları yüksek kalacak. Yine Türk Lirası kredi kullanmak için getirilen döviz bozma ve döviz bulundurma sınırlamaları da devam edecek. Bankaların TL mevduat oranlarının artırılmasına yönelik sınırlar ise kademeli olarak yükseltilecek. TL mevduat faizleri de bu nedenle yine yüksek kalacak. Tüm bu beklentiler çerçevesinde belirli ölçeğin üzerindeki firmaların TL krediye ve finansmana erişimdeki sıkıntıları da sürecek.
4. TÜRK LİRASI’NDA İSTİKRAR ARAYIŞI SÜRECEK
Türkiye’de dış ticaret ve cari işlemler açığı seçime kadar olan dönemde yüksek kalacak. Portföy çıkışları ve dış borçların düşük oranlarda yenilenmesi de sürecek. Bu çerçevede Türk Lirası’nda değer kaybı olması beklentisine karşın hem liralaşmaya yönelik atılan adımlar hem de yurt içindeki konjonktürel döviz likiditesi TL’de değer kaybını engelliyor. Muhtemelen seçime kadar da TL, ABD doları seviyesinde çok önemli bir değişiklik olmayacak. Bununla birlikte seçimler sonrasında TL’de yukarı yönlü bir düzeltme olacağı beklentileri artıyor.
5. SEÇİM ÖNCESİ DESTEKLER ENFLASYONU BESLEYECEK
Yeni ekonomi modelinin temel hedefi, enflasyonda kalıcı düşüşün sağlanmasıdır. Bu amaçla para ve maliye politikaları daha çok üretimin artırılmasına yönelik olarak kullanılıyor. Genişletici para politikaları ve düşük faiz oranları seçime kadar sürecek. Maliye politikası tarafında ise bütçeden cari transfer kalemi altında seçime kadar yaklaşık 1 trilyon TL kullandırılacak. Yine uygulamaya alınacak kredi paketleri de genişlemeci olacak. Seçime kadar canlı kalacak talep, enflasyonu da besleyecek. Yine asgari ücret ve diğer ücretlerdeki artışlar da maliyet enflasyonunu besleyecek. Bu nedenle reel sektör seçime kadar yüksek maliyetler ve enflasyon ile yaşamaya devam edecek.
SON SÖZ
2023 yılı ilk yarısı, temkinli olunması ve varlıkların korunması öncelikli bir dönem olacak.
02 Ocak 2023 Pazartesi