2018 yılında yaşanmaya başlanan ekonomik sorunların bir bölümü için gerekli tedbirler alındı. Ancak sektörlerin bir bölümünde sorunlar yeni yıla devroldu. Bu nedenle başta inşaat olmak üzere sektörlere yeni destekler gerekiyor.
1. İNŞAAT SEKTÖRÜ GENEL BÜYÜME PERFORMANSINDAN NEGATİF AYRIŞTI
Ekonomide üçüncü çeyrekte sınırlı bir büyüme olmasına karşın diğer sektörlerden farklı olarak inşaat sektöründe önemli bir küçülme yaşandı. Bu ayrışma inşaat sektörünün kendi iç sorunlarından kaynaklanıyor. Türkiye ekonomisi 2018 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 1.6 büyüdü. Gayrimenkul sektöründe büyüme 2018 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 2.3 oldu. Ekonomideki ve gayrimenkul sektöründeki büyümelere karşın inşaat sektörü üçüncü çeyrekte yüzde 5.3 küçüldü. Ayrışmanın dördüncü çeyrekte de sürdüğü tahmin ediliyor.
2. MEVCUT İNŞAAT İŞLERİ SEVİYESİ ARALIK AYINDA 50.8 PUAN SEVİYESİNE GERİLEDİ
Türkiye İstatistik Kurumu’nun aylık inşaat güven endeksi içinde ölçtüğü mevcut inşaat işleri mevcut seviyesi aralık ayında 50.8 puana inerek endeksin başlangıcı olarak kabul edilen 2010 yılı seviyesine göre yarı yarıya geriledi. İnşaat sektöründe mevcut işler seviyesi aralık ayında gerilemesini hızlanarak sürdürdü. Mevcut işler tamamlandığı ve yeni işlere başlanmadığı için mevcut işler seviyesi giderek daralıyor. Mevcut inşaat işleri seviyesi 2010 yılından bu yana en zayıf yeni seviyesine indi.
3. YENİ ALINAN İNŞAAT İŞLERİ SEVİYESİ ARALIK AYINDA 39.3 PUANA DÜŞTÜ
Türkiye İstatistik Kurumu’nun yine aylık inşaat güven endeksi içinde ölçtüğü inşaat sektöründe alınan yeni iş siparişlerinde de keskin daralma sürüyor. Alınan yeni iş siparişlerinde gerileme aralık ayında yeniden hızlandı. İnşaat sektöründe ve piyasalarında yaşanan talep ve finansman sorunları yeni inşaat siparişlerinde küçülmenin sürmesine yol açıyor ve küçülmenin sürmesi bekleniyor.
4. İNŞAAT FAALİYETLERİNİ SINIRLAYAN FİNANSMAN SIKINTILARI SÜRÜYOR
İnşaat sektörü birkaç yönden mali sıkışıklık yaşıyor. Öncelikle talepteki ve satışlardaki gerileme ile birlikte nakit akışlarında önemli bir daralma bulunuyor. İkinci olarak; mevcut banka kredi borçlarının geri ödenmesinde artan döviz kurları ve faizler nedeniyle sıkışıklıklar yaşanıyor. Üçüncü olarak; yeni banka kredilerinin kullanımı olanağı hemen hemen kalmamış gibi. Ve son olarak da artan inşaat maliyetleri nedeniyle işletme sermayesi ihtiyacı yükseliyor.
5. İNŞAAT SEKTÖRÜNDE KALICI İYİLEŞTİRMELER GEREKİYOR
İnşaat sektörü 2019 yılına biriken yapısal sorunları ile giriyor. Bu çerçevede inşaat ve konut sektörlerinde talep ve finansman tarafında süreli ve geçici destekler yerine kalıcı bir dengenin kurulması için yeni politikalara ihtiyaç duyuluyor. Mevcut destekler sadece konut sektörüne yönelik talebi geçici olarak artıran önlemlerden oluşuyor. Ayrıca konut kredilerine dayalı olarak bankaların varlığa dayalı menkul kıymet ihracı gerçekleştiriliyor.
Ancak esas sorun inşaat firmalarının borç yükünde ve bozulan mali yapılarında. İnşaat sektöründeki geri dönmeyen krediler ile ilgili yeniden bir yapılandırmaya ihtiyaç duyuluyor. İnşaat sektörü mevcut koşullar ve mali yapıları ile faaliyetlerini sürdürmekte zorlanıyor.
Bu çerçevede inşaat firmalarının konut satışlarından elde ettikleri kıymetli evraklara dayalı olarak çıkartabilecekleri varlığa dayalı menkul kıymetler uygulaması yararlı olacak. İpotek finansman kurumu gibi görev yapacak olan Kalkınma Bankası’nın bu ihraçları satın alması veya satışlara tam garanti vermesi yöntemleri de kullanılmalı.
Son Söz: 2019’da reel sektörün sorunlarının kalıcı olarak çözüleceği ümidiyle iyi bir yıl diliyorum.