Yeni yıl ile birlikte içeride ve dışarıda ekonomide önemli gelişmeler yaşanıyor. Bu hafta yurtiçi gelişmeleri değerlendirelim:

1. TÜRKİYE YATIRIM YAPILABİLİR KREDİ NOTUNU KAYBETTİ

Türkiye 2013’te, 19 yıl aradan sonra kazandığı yatırım yapılabilir kredi notlarını yeniden kaybetti. 2016 Temmuz ayında yaşanan darbe girişimi ve ardından ortaya çıkan koşullar içinde Moody’s yatırım yapılabilir kredi notunu indirmişti. 2017 Ocak ayında ise bu kez Fitch Türkiye’nin yatırım yapılabilir kredi notunu indirdi. Türkiye’nin yatırım yapılabilir kredi notlarını tamamen kaybetmesi sermaye girişlerini ve yurtdışı borçlanma olanaklarını olumsuz etkileyecek. Bankaların kredi notları da ülke notuna bağlı olarak düşürülecek. 2017’de bankaların ve firmaların yurtdışı borçlanma olanakları daha sınırlı ve maliyetli olacak. Türk Lirası’nda değer kaybı baskısı artacak. Türk Lirası faizler de yükselecek.

2. MERKEZ BANKASI LİKİDİTEYİ AZALTIYOR, YENİ FAİZ ARTIŞLARI GELEBİLİR

Merkez Bankası, Türk Lirası’nın değer kaybı baskısı ile Türk Lirası faizlerdeki artış baskısı arasında sıkışmıştı. Türk Lirası’nın değer kaybını sınırlamak için doğrudan faiz artışları yerine piyasaya verdiği TL likiditesini azaltmayı ve verdiği likiditenin maliyetlerini artırmayı tercih ediyor. Bunun için düzenli olarak kullandığı haftalık repo piyasasından kaynak kullandırmıyor. Likiditeyi daha pahalı kanallardan sağlıyor. Merkez Bankası, TL likiditesini azaltarak piyasada döviz satışını artırmayı amaçlıyor. Ayrıca yeni açtığı TL karşılığı döviz depo işlemleri ile de Türk Lirası’na istikrar kazandırmayı hedefliyor.

Bu politikaların sonucu Türk Lirası’nda değer kaybı baskısı ortadan kalkmadı. Türk Lirası değer kaybetmeye devam ediyor. Buna ilave olarak Merkez Bankası kendi politika faizini artırmamış olmasına karşın piyasa faizleri yükseliyor. Merkez Bankası’nın likiditeyi sıkılaştırması aynı zamanda zaten nakit ve ödeme sıkışıklığı yaşanan piyasalarda koşulları daha da zorlaştırıyor. Merkez Bankası yakın zamanda politika faizlerinde yüksek artışlar yapmak zorunda kalabilecek.

3. TÜRK LİRASI’NDA SEPET KUR İLK KEZ 4.00 TL’Yİ AŞTI

Türk Lirası sepet kur, darbe girişimi ardından oluşan koşullar ve gelişmeler ile 2016 Eylül ayı sonunda 3.26’ya kadar yükselmişti. Türk Lirası’nda değer kaybı yılın son çeyreğinde de devam etmiş ve sepet kur 2016’yı 3.60 seviyesinde kapatmıştı. Yeni yıl ile birlikte Türk Lirası sepet kurda değer kaybı hızlandı. Sepet kur siyasi belirsizliklerden de beslenmeye devam ediyor. Merkez Bankası para politikası da etkisiz kalmıyor. Son olarak Türkiye’nin yatırım yapılabilir kredi notlarını tamamen kaybetmiş olması ile sepet kur 4.0 TL seviyesini de aştı. Türk Lirası daha zayıf bir değer aralığına gerilerken değer kaybı baskısı sürüyor.

4. ANAYASA REFERANDUMU YILIN İLK ÇEYREĞİNDE SİYASETİ ÖNE ÇIKARACAK

Anayasa değişikliğini içeren teklif, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 339 oy ile kabul edildi. 330-367 arasında kabul oyu aldığı için Anayasa değişikliği referanduma sunulacak. Yüksek Seçim Kurulu referandum tarihini açıklayacak. Muhtemelen nisan ayı başında referandum yapılacak. Referanduma kadar olan dönemde yoğun bir siyasi kampanya dönemi yaşanması bekleniyor. Buna bağlı olarak yılın ilk çeyreğinde ekonomide ve piyasalarda yeni bir bekle-gör dönemi oluşması muhtemel. Yılın ilk ayları mevsimsel olarak zaten zayıf geçiyor. Referandum beklentisi ile birlikte iktisadi faaliyetlerde yavaşlama daha da hissedilecek.

Son Söz: Yılın ilk çeyreğinde riskleri iyi yönetirsek, sonraki çeyreklerde çıkacak fırsatlardan yararlanabiliriz.

06 Şubat 2017 Pazartesi