Küresel mali koşulların zorlaştığı, döviz kurları ile faiz oranlarının artmaya başladığı bir ortamda ekonomide en önemli oyuncu konumunda olan T.C. Merkez Bankası 2017 yılında uygulamayı hedeflediği politikaları açıkladı. Politikaları ve olası etkilerini değerlendirelim.

1. 2017 YILINDA POLİTİKALARIN ANA HEDEFİ ENFLASYON OLACAK

Merkez Bankası 2017 yılında fiyat istikrarına odaklı para politikası duruşunun korunduğu bir çerçeveyi esas alacak. Para politikası kararları, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak oluşturulacak. Enflasyonun hedefle uyumlu seviyelerde tutulması amaçlanırken finansal istikrar da gözetilecek. Böylece Merkez Bankası büyüme mi enflasyon mu ikileminde enflasyonu önceliğine almış oluyor.

2. ENFLASYONDA 2017 YIL SONU HEDEFİ YÜZDE 6.5

Fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek temel amacı doğrultusunda, 2017-2019 döneminde geçerli olacak enflasyon hedefi Orta Vadeli Program kapsamında hükümet ile varılan mutabakatla uyumlu olarak yüzde 5 seviyesinde belirlendi. Enflasyonun, 2017 yılında yüzde 6.5’e geriledikten sonra 2018 yılında yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı öngörülüyor. 2017 yılında döviz kurları, emtia fiyatları ve petrol fiyatlarındaki artışın etkisi ile enflasyonda yukarı yönlü baskı artacak. Bu çerçevede Merkez Bankası’nın yüzde 6.5 hedefine ulaşabilmesi için oldukça sıkı bir para politikası uygulaması gerekecek.

3. DÖVİZ KURLARINDA HEDEF YOK AMA GELİŞMELER YAKINDAN İZLENECEK

Merkez Bankası dalgalı döviz kuru rejimi uygulamasına devam ediyor. Dalgalı kur rejiminde döviz kurları piyasadaki arz ve talep koşulları tarafından belirleniyor. Döviz arz ve talebini belirleyen esas unsurlar ise uygulanan para ve maliye politikaları, iktisadi temeller, uluslararası gelişmeler ve beklentilerdir. Uygulanmakta olan döviz kuru rejiminde TCMB’nin nominal ya da reel herhangi bir kur hedefi bulunmuyor. Bununla birlikte TCMB, finansal istikrara yönelik riskleri sınırlamak amacıyla Türk Lirası’nın iktisadi temellerle uyumlu olmayan bir şekilde aşırı değerlenmesine veya aşırı değer kaybına karşı kayıtsız kalmıyor. Ayrıca piyasa derinliğindeki azalma veya spekülatif hareketler sonucu döviz kurlarında gözlenebilecek aşırı hareketlilikler de yakından takip ediliyor. Merkez Bankası döviz piyasasının etkin bir şekilde çalışabilmesi için gerekli önlemleri almaya devam edecek. Bununla birlikte, uygulanmakta olan kur rejiminde kur riskinin iktisadi birimler tarafından yönetilmesi önem arz ediyor.

4. MERKEZ BANKASI DÖVİZ KURLARINA GEREKTİĞİNDE MÜDAHALE EDECEK, FAİZLERİ DE ARTIRABİLECEK

Piyasa derinliğinin kaybolmasına bağlı olarak spekülatif davranışlar sonucunda kurlarda sağlıksız fiyat oluşumları gözlenmesi ve aşırı hareketlilik durumlarında piyasaya esnek ihaleler yoluyla veya doğrudan müdahale edilebilecek. Merkez Bankası döviz ve efektif piyasalarında işlem yapmaya yetkili bankalar arasında gerçekleştirilen döviz karşılığı efektif işlemlerine 2017 yılında da devam edilecek. TCMB geçmişte olduğu gibi 2017 yılında da döviz piyasasının sağlıklı çalışması ve döviz likiditesinin dengelenmesi amacıyla döviz arz ve talep gelişmelerini yakından takip ederek gerekli önlemleri almaya devam edecek. Merkez Bankası bu amaçla gerektiğinde faiz artışına da gidebileceğini kasım ayında gösterdi. Merkez Bankası gerektiğinde faiz silahını 2017 yılında da kullanacak.

5. LİKİDİTE OLANAKLARI GENİŞ, KREDİ BÜYÜMESİ SINIRLI KALACAK, DÖVİZ REZERVLERİNİN ARTIRILMASINA ÇALIŞILACAK

Merkez Bankası 2017 yılında para politikası uygulamasında finansal istikrarı da gözetecek. Bu çerçevede piyasanın likidite ihtiyacı karşılanırken göreceli gevşek bir likidite politikası izlenecek. Kredi büyümesinde ise sınırlama devam edecek. Merkez Bankası döviz rezervlerini de artırmayı hedefliyor. Bu çerçevede döviz rezervlerini destekleyen reeskont kredileri kullanımı artırılacak. Merkez Bankası koşullar uygun olursa para politikasında sadeleştirmeyi tamamlayarak tekli politika faizi uygulamasına da geçecek.

Son Söz: Merkez Bankası 2017 yılı politikalarında ekonomik rasyonaliteye bağlı kalırsa mali göstergelerde istikrar yaşanabilir.

12 Aralık 2016 Pazartesi