Hüseyin Öztürk
Dünyada kalkınmış ülkelere bakıldığında iki ana husus ön plana çıkıyor. Birincisi ekonomi, ikincisi ekonominin dinamolarından olan kültürel değerler. Kültürler, ticaretle birlikte seyahat ediyor. İnsanların istifadesine sunulan her türlü ihtiyaç malzemesinin bir kültür kodu ve kimliği var.
İstanbul Ticaret Odası, ekonomiyi kültürle, kültürü de ekonomiyle birlikte hem içeride hem dışarıda layıkıyla deruhte ediyor. İşte onlarca yayınladığı eserlerden ikisi! ‘Kutadgu Bilig ve Türk-İslam Kimliği’ kitabı ile ‘Geçmişten Geleceğe Kapalıçarşı’ isimli eserler. İkisi de ekonominin ve kültürün tarihini, yüzyıllardır yol göstericilikleriyle sürdürüyor.
Kültürel dokunun yoksullaştığı memleketlerde, ekonomik yapı zenginleşerek yeni boyutlar kazanamaz. Milletlerin kültür ve ekonomi tarihine bakıldığında görülür ki, ekonomik gelişmeler, kültürel atılımları takip etmiş.
İnsan canlısının yaşadığı yer kürenin her noktasında hayat iki çizgi üzerinde seyreder. Kültür ve ekonomi çizgisi üzerinde! Dolayısıyla kültür ekonominin, ekonomi kültürün taşıyıcısı, besleyicisi, geliştiricisi ve koruyucusu.
***
Devlet ve millet yapımız itibariyle ticari kurallar, inanç kodlarımız üzerine inşa edilmiş, paradan önce insanı değerler ön planda tutulmuş ve hemen her türden alış veriş, belli kaidelere, nizamnamelere bağlanarak hareket edilmiş. Bu anlamda ne kültürel ne de ekonomik alanda ikiyüzlülüğe, aldatmaya, başkasının malına, kazancına, hırs yapmamaya müsaade etmeyen bir kültür ve ekonomi dünyamız var. Her iki sahada da en büyük sermaye dürüstlük olarak belirlenmiş.
Kültürün ekonomiye, ekonominin kültüre yeni boyutlar kazandırması için kültürel ve ekonomik değerleri yerli yerince harmanlamak gerekiyor. Mesela, Ahilik kuralları önemli bir okul. Yaşayarak-çalışarak eğitim görülen bu okulları yeniden canlandırmak ve en küçük işletmelere kadar yaymak elzem.
Kültürde ekilmeyenler ekonomi de biçilmez. Atalarımız bu inançla hareket ettikleri için ekonomiyi Ahilik düzeni ile inşa etmişler. Ticari hayatı yaşanır kılanlar; kültürü ekonomiye, ekonomiyi de kültüre dönüştürenlerdir.
Kültür ve ekonomi, karşılıklı alışveriş içerisinde, birbirlerini zenginleştiren, geçmişten geleceğe uzanan, hayatı dört bir yanından kuşatan değerler yumağıdır.
***
Yüz yıllardır nesilden nesle yol gösteren bu değerler yumağı iki eserden de söz edelim. İlk kitap, ‘Kutadgu Bilig ve Türk-İslam Kimliği’ ismini taşıyor.
İstanbul Ticaret Odası Yayınları arasında yerini alan kitabın editörü Prof. Dr. Mehmet Güvenç! Sahasında uzman 10 akademisyenin, Kutadgu Bilig ve yazarı Yusuf Has Hacib’i anlattığı kitap, esas ana kitap Kutadgu Bilig’in daha iyi anlaşılması için harika olmuş. Biz, nasihat eden ve nasihat dinleyen bir toplumuz. En yakın atalarımızdan en uzak atalarımıza kadar sözlerini konuşarak ve yazarak bugünlere taşırız.
Kutadgu Bilig, atasözlerimizin atası. Türk-İslam medeniyetinin kurucu kitaplarından birisi. Kültürle ekonomiyi yoğurdukları için emeği geçenlere teşekkür etmeli.
***
8 bin 500 yıllık şehri asıl kimliğine kavuşturan Fatih Sultan Mehmed Han’dır. İstanbul’un İstanbul olmasını da yine Kapalıçarşı’sıyla Fatih Sultan Mehmed Han sağlamıştır. İstanbul bir çeyiz sandığıdır. Çeyiz sandığının anahtarı da Kapalıçarşı’dır. İstanbul Ticaret Odası, ‘Geçmişten Geleceğe Kapalıçarşı’ kitabıyla Fatih Sultan Mehmed Han’ın İstanbul’a vurduğu mührünü, şimdiki ve gelecek nesillere aktarma anlamında önemli bir hizmet yapmış.
Yine sahasında uzman 15 akademisyenin kaleminden anlatılan Kapalıçarşı; ticaretin, kültürün, sanatın, tarihin çarşıda nasıl harmanlandığını anlatmış.
Sözü İTO’nun bir duyurusuyla bitirelim. ‘Odamız yayınlarına tam metin ve ücretsiz olarak internet sitemizden ulaşabilirsiniz’ deniliyor.
Bilgi için: www.ito.org.tr