DR. CAN GÜRLESEL
Pandemi sonrası süreçte ortaya çıkan küresel enflasyondaki gelişmeler, 2022 yılında ana şekillendirici unsur olacak gibi görünüyor. Ülkelerin politika öncelikleri pandemi desteklerinden giderek artan enflasyonun kontrol altında tutulmasına yöneliyor. Bu çerçevede küresel enflasyon gelişmelerini ve Türk Lirası’na olası yansımalarını değerlendirelim.
1. KÜRESEL ENFLASYON ÖNCELERİ DİKKATE ALINMADI
Dünya genelinde son 15 yıldır enflasyon neredeyse unutulmuş gibiydi. Gelişmiş ülkelerde olağanüstü parasal genişlemelere rağmen hedeflenen yüzde 2 enflasyon dahi gerçekleşmiyordu. Böyle bir ortamda pandemi sonrası süreçte 2021 yılının başından itibaren biriken enflasyon kendini yaz aylarında göstermeye başladı. Ancak bu enflasyon artışı, pandemi sonrası koşullarından kaynaklanıyor ve geçicidir denilerek çok da dikkate alınmadı. Fed başta olmak üzere büyük merkez bankaları da enflasyonu geçici gördüler ve yılın son çeyreğinde enflasyonda düşüşün başlayacağını, bu nedenle genişlemeci politikaların süreceği mesajlarını verdiler.
2. ENFLASYON HIZLANDI VE KALICI OLMAYA BAŞLADI
Küresel enflasyon artışı eylül ayında hızlandı ve giderek kalıcı hale gelmeye başladı. Küresel enflasyon artışının ana nedenleri, küresel tedarik zincirlerindeki bozulma ile ortaya çıkan arz ve tedarik sıkıntılarıdır. Yenilenebilir enerjiye geçiş ile doğalgaz ve elektrik ile akaryakıt fiyatlarındaki artışlar ile hammadde ve girdi sıkıntıları nedeniyle emtia fiyatlarında yaşanan artışlardır. Bozulan taşımacılık zincirleri ile yükselen navlun fiyatları ve iklim krizinin yol açtığı kuraklığa ve olağanüstü hava şartlarına bağlı gıda fiyatları artışlarıdır. Ayrıca ücretlerde de önemli artışlar yaşanıyor. Bu etkenlerin bir bölümü kalıcı, bir bölümünde ise normalleşme zaman alacak. Bu nedenle küresel enflasyon 2022’nin de büyük bölümünde yüksek gerçekleşecek.
3. MERKEZ BANKALARI SIKILAŞMAYA BAŞLIYOR
Küresel enflasyonun yükselmesi karşısında pandemi sonrası olağanüstü genişletici para politikaları uygulayan merkez bankaları sıkılaşma adımlarını hazırlamaya başladı. Öncelikle ABD Merkez Bankası Fed, parasal genişlemeyi sona erdirme kararı aldı. Kanada merkez bankası da aynı kararı verdi. İngiltere merkez bankası da sıkılaşmaya başlayacak. Avrupa Merkez Bankası ise henüz sıkılaşma tarafında değil. 2022’de muhtemelen merkez bankaları faiz artışlarına da geçecek. 2022’nin ikinci yarısında dünyada daha yüksek faizler oluşmaya başlayacak. Gelişen ülke merkez bankaları da benzer şekilde faiz artışlarına giderek finansal istikrarı korumayı hedefliyor.
4. YÜZDE 6.2 ENFLASYON MALİ PİYASALARI ŞOK ETTİ
Küresel enflasyon karşısında merkez bankalarının sıkılaşma işaretleri vermelerine ve ABD Merkez Bankası’nın buna ilişkin bir takvim açıklamasına rağmen uluslararası finansal piyasalar halen genişlemeci politikalar devam eder beklentisi ile fiyatlamalar yapıyordu. Ancak ABD’de yıllık yüzde 6.2’ye yükselen ekim ayı tüketici enflasyonu, tüm finansal piyasalarda şok etkisi yarattı. Uluslararası finansal piyasalar, enflasyonu ve merkez bankalarının sıkılaşma adımlarını ana senaryo olarak kabullendiler ve fiyatlamaları da buna göre değiştirmeye başladılar. Özellikle tahvil faizlerinde artış yönünde düzeltmeler yaşandı. Daha sağlıklı bir fiyatlamaya geçilmiş oldu.
5. 2022’DE PARASAL SIKILAŞMALAR GELİŞEN ÜLKELERİ ZORLAYACAK2022’DE DÜNYA GENELİNDE ENFLASYON OLDUKÇA YÜKSEK KALMAYA DEVAM EDECEK.
Bu nedenle merkez bankalarının sıkılaşma adımları da kaçınılmaz olacak. Para politikalarında sıkılaşma, gelişen ülkeleri de olumsuz etkileyecek. Gelişen ülkeler faiz artışı baskısı ve para birimlerinde değer kaybı baskısı yaşayacak. Bu nedenle
2022’de Türk Lirası’nın değeri yine gündemde olacak.
SON SÖZ
2022’de küresel alanda parasal sıkılaşma kaçınılmaz. Türkiye, uygun politikalar izlemez ise fiyat ve finansal istikrarı sağlamada zorlanır.
19 Kasım 2021 Cuma