İnsanoğlu üreten, çalışan, emek veren, paylaşan, bu manada rızkını temin eden ve başkalarına da rızkını kazanma imkânı sağlayan bir varlıktır.
Anadolu’da denilir ki, “Emeği olmayanın ekmeği olmaz.” İşte bu hafta, ‘kadının emeği, birliğin temeli’ sözüyle yola çıkmış bir kooperatiften söz etmek istiyoruz.
Anadolu izlenimlerimiz sürerken, yolumuz Bolu il merkezine bağlı Bolu S.S. Demirciler Gelincik Kadın Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ne uğradı.
Kooperatif Başkanı Emine Özdoğan’ın ifadesiyle; tabiatın kalbi Bolu’da, Demirciler Köyü gelinlerinden oluşan 52 hanım bir kooperatif kurmuş ve “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” düsturunca toprak ile bütünleşerek muhteşem bir kalkınma örneği veriyorlar.
Malum; bir yatırım, üretim veya hizmet için üç şey gerekli: Girişimci (müteşebbis) olmak, sermaye ve emek.
Bundan sonrasını, bu temel üzerine inşa edilen Demirciler Gelincik Kadın Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Emine Özdoğan’dan dinleyelim:
* * *
“Asıl mesleğim hemşirelik. Mesleğimin 30. yılında emekli oldum. İki çocuk annesiyim. Eşim Aydın Bey köyümüzün muhtarı, kızım Yasemin diş hekimi. Oğlum Oğuzhan, İTÜ Makina Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi.
Bolu’ya 5 km uzaklıkta, çam ormanlarıyla kaplı dağlara sırtını yaslamış, verimli topraklarıyla bünyesinde her çeşit meyve ve sebzenin yetiştiği 650 nüfuslu şirin köyümüzde, 52 hanım bir araya gelerek kooperatifimizi kurduk.
Kooperatifimizin kuruluşunu 17 Şubat 2020 tarihinde gerçekleştirdik ve ardından, ‘Kadının Emeği, Birliğin Temeli’ projesiyle Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’na başvuruda bulunduk. 1 milyon 200 bin TL hibe desteği aldık. 15 Ekim 2020 tarihinde proje ortağı kurumlar arası destekleme sözleşmesini imzalayarak projemizi hayata kattık.
Kooperatifimizin amaçları doğrultusunda; kırsal alanda yaşayan kadınlarımızın, tarımsal üretim, yenilik ve girişimcilik konularında bilgi ve becerilerini artırmak, bu bilgi ve becerilerini değerlendirebilecekleri düzenli sürekli gelir getirici ve gelir artırıcı faaliyet alanları oluşturmak istedik.
Bu sayede hem kadınların sosyal ve ekonomik hayata aktif katılımlarını sağlamak hem de kırsaldan kente ekonomik göçün azalmasını arzuladık.
Projemizle yaklaşık 20 yıldan bu yana atıl durumda bulunan okulumuzun tadilatını yaptık ve böylece köy ürünleri üretim yeri ve kır lokantası olarak kooperatif ortaklarımıza gelir kaynağı sağlamış olduk.”
* * *
Evet, böyle girişimleri gördükçe çok heyecanlanırım. Gönül ister ki, bütün köylerimizde, ilçelerimizde, illerimizde kooperatifler kurulsa ve topraklarımızın, dağlarımızın, ovalarımızın ne büyük bir bereket kaynağı olduğu bizzat üretilerek kendi kendimize yetebileceğimiz anlaşılsa.
‘Kadının Emeği, Birliğin Temeli’, başka nice faaliyetler yapıyor. Yine başkanın ifadesiyle kısaca onlara da değinelim.
“Binanın önüne yapılan köy ekmek fırını ile çocuklar, gençler, huzurevleri sakinleri, yöremizi ziyarete gelen misafirler; kendi içli katmerlisini yapma şansı elde ederek unutulmaz anlar yaşıyor.
Okullarla kahvaltı etkinlikleri sayesinde hamura çocuklarımız el sürebiliyor; kendi pişirdikleri gözleme, katmerli, pizzaları yemenin, başarabilmenin zevkini yaşıyor. Ayrıca akşamları ‘açık hava sineması’ etkinlikleri ve ‘türkü geceleri’ icra ediyoruz.
Kır lokantamızda el emeği, göz nuru yöresel yemeklerimizi ikram etmenin yanı sıra esas çocuklarımıza davranışlarımızla örnek olarak, birlik beraberlik içinde neler başarabildiğimizi gösteriyoruz.
Birçok üretimimizi, faaliyetimizi, binamızın temizliğini çocuklarımızla yapıyor, onlara da saatlik çalışma ücreti ödüyoruz.
Eşlerimiz ise gerektiğinde bizim için dağa oduna gidiyor, tamir-bakım ve bahçe işlerimizi yürütüyor, kayınvalidelerimiz de yaylalarda tarhana döküp, erişte keserek gelinlerine destek oluyor.”
* * *
Velhasıl; devletimiz kalkınmaya dair; kurum, kuruluş ve şahıslara destekler veriyor. Umarız ki, böyle örneklerimiz çoğalsın.
30 Eylül 2024 Pazartesi