Giriş: 16.07.2024 - 07:50
Güncelleme: 16.07.2024 - 07:50
CAN GÜRLESEL

CAN GÜRLESEL


 


gurlesel@superonline.com

 

Ekonomi programının temel hedefi olan dezenflasyon süreci başladı. Dezenflasyon sürecinde temmuz-eylül dönemi enflasyonu önemli olacak. Sıkılaşmanın süreceği bu dönemde reel sektör ve hane halkları da zorlanmaya devam edecek.  

 

1. ENFLASYONDA DÜŞÜŞ 

 

Haziran ayında enflasyonda yaşanan düşüşle dezenflasyon süreci fiilen başladı. Merkez Bankası’nın tahmin ettiği gibi mayısta tüketici enflasyonu yüzde 75.5 ile en yüksek seviyeye ulaştı. Haziran ayından itibaren ise dezenflasyon sürecine girileceği öngörülmüştü. Haziran ayında aylık TÜFE yüzde 1.64 oldu ve yıllık TÜFE yüzde 71.6’ya geriledi. Yıllık çekirdek enflasyon yüzde 71.41’e indi. Aylık üretici fiyatları yüzde 1.38, yıllık ÜFE ise yüzde 50.09 arttı. Haziran ayındaki düşüşler büyük ölçüde baz etkisiyle gerçekleşti. Temmuz ayında akaryakıta, alkollü içeceklere, tütün ürünlerine yüksek ÖTV zamları yapıldı. Kira artışlarında yüzde 25 sınırı kaldırıldı. Temmuz enflasyonunda bunların etkisi görülecek. Ancak geçen yıl temmuz ayında yüzde 9.49 olan TÜFE nedeniyle 2024 yılı temmuz ayında yine kuvvetli bir baz etkisi yaşanacak.

 

2. İÇ TALEP YETERİNCE YAVAŞLAMIYOR OLABİLİR

 

Merkez Bankası, haziran ayı toplantı tutanakları açıklandı. Buna göre, iç talebin yeterince yavaşlamıyor olabileceği belirtildi. Merkez Bankası, 2023 haziran ayından itibaren para politikasında sıkılaşma uyguluyor ve temel amacı, enflasyonist baskıları azaltmak için iç talebin sınırlanmasıdır. Yılın ikinci çeyrek döneminde kartla yapılan alışverişlerde reel büyüme gerçekleşti. Tüketim malı ithalatında artış sürüyor. Hizmetler enflasyonunda katılık yaşanıyor. Geçmiş enflasyona dönük fiyatlama alışkanlıkları da halen sürüyor. Merkez Bankası, iç talebi yakından izlemeye devam ediyor ve enflasyon beklentilerinin bozulması halinde ilave sıkılaşma adımları atabileceğini açıkladı.

 

3. SICAK DÖVİZ AKIŞI YAVAŞLAYACAK

 

Yerel seçimler sonrası ekonomi programı kararlılıkla ve kuvvetlendirilerek sürdürülüyor. Türkiye’nin risk primi önemli ölçüde düştü. Tüm bu gelişmelere bağlı olarak yurt dışından önemli bir kaynak girişi sağlandı. Yurt içinde de yerleşikler dövizden TL’ye hızlı bir dönüş gerçekleştirdi. Merkez Bankası, önemli ölçüde döviz satın alarak rezervlerini artırdı. Temmuz ayı ile yurt dışından sıcak döviz girişi giderek yavaşlayacak. Yine yerleşiklerin TL’ye dönüşü de yavaşlayacak. Türkiye’nin gri listeden çıkışının da etkisiyle yılın ikinci yarısında daha uzun vadeli döviz girişlerinin olması bekleniyor. 

 

4. REEL KESİM VE HANE HALKLARI SIKILAŞMAYA NE KADAR DAYANACAK

 

Enflasyonla mücadelede uygulanan sıkılaşma politikaları, reel kesim ile hane halkları üzerindeki baskısını artırıyor. Reel kesim yüksek faizler, TL’nin değerlenmesi ve iç talebin yavaşlamasından sıkıntı çekiyor. Temmuz döneminde asgari ücrete artış yapılmadı. Özel sektörde sınırlı artışlar gündemde. Yüksek enflasyon karşısında hane halklarının sıkıntıları artıyor. Üç büyük işçi sendikası, çalışanlar adına ortak hareket etmeye karar verdi. Programın başarısı, reel sektör ve hane halklarının ne kadar dayanabileceğine bağlı hale geldi.

 

5. YENİ VERGİ PAKETİ BEKLENİYOR 

 

Haziran ayında yeni vergilerin ihdas edilmesine dönük olarak torba yasa meclise gelecek ve kanunlaşacak. Yeni vergi düzenlemeleri içinde KDV istisnalarının azaltılması, asgari kurumlar vergisi uygulanması, kripto ve menkul kıymet kazançlarının vergilendirilmesi, konut ve gayrimenkul yatırımları ve getirileri için vergiler vb. düzenlemeler üzerinde çalışılıyor. Yeni vergiler bütçeye gelir yönünden katkı sağlayacak, ancak başta konut olmak sektörlerde yeni dengeler kurulacak.

 

6. TL’DE DEĞERLENME VE YÜKSEK FAİZLERE DEVAM

 

Türk Lirası yerel seçimler sonrası ekonomi programının kararlılıkla uygulanması, yurt dışı döviz girişi ve yerleşiklerin TL’ye dönüşü sonucu reel olarak değer kazanırken, nominal olarak da durağanlaştı. Temmuz ve ağustos aylarında da TL’nin nominal olarak durağan kalacağı tahmin ediliyor. Sıcak para girişinin yerini yaz aylarında geleneksel turizm dövizi girişleri alacak. Türk Lirası faizlerin de en azından 2 ay daha yüksek kalacağı öngörülüyor. Bunlara bağlı olarak TL yaz aylarında durağan kalırken reel olarak değerlenmeye devam edecek. Dezenflasyon sürecinde önümüzdeki 3 ayın enflasyonu çok önemli olacak. Bu nedenle özellikle temmuz ve ağustos aylarında faizlerin yüksek kalması isteniyor. Faizlerde iç talebi artıracak bir gevşeme olmayacak. 

 

SON SÖZ 

 

Dezenflasyon sürecinin başarısı, reel sektör ve hane halklarının sıkılaştırmaya ne kadar dayanacaklarına bağlı olacak.