DR. CAN GÜRLESEL
2020 yılında dünya ve Türkiye’de işler üzerinde başta Covid-19 salgını olmak üzere birçok olumsuz gelişme yaşandı. Dünya, oldukça zorlu geçen 2020 yılını geride bırakmaya hazırlanıyor. Giderek yaklaştığımız 2021 yılını ise dünyada ve Türkiye’de şekillendirecek, öngörülebilir unsurlar olacak. Ve muhtemelen yine öngörülmeyen birçok gelişme ile de karşı karşıya kalabileceğiz.
1. COVİD-19 SALGINI VE AŞI UYGULAMASI BELİRLEYİCİ OLACAK
2021 yılını şekillendirecek ana unsur, Covid-19 salgınındaki gelişmeler olacak. İkinci dalgası daha kuvvetli yaşanan salgın, etkisini önümüzdeki aylarda artırarak devam edecek. Buna bağlı olarak yeni yılın ilk çeyreğinde muhtemelen işler önemli ölçüde zayıflayacak. Diğer yandan aşı çalışmalarında da önemli ilerlemeler sağlanıyor. Yine yeni yılın başından itibaren aşının yaygın olarak kullanıma sürülmesi olasılığı artıyor. Yılın ilk yarısında küresel ölçekte sağlanacak aşı uygulaması ile salgın, yılın ikinci yarısında kontrol altına alınabilecek. Aşı ve uygulaması ile ilgili bu iyimser senaryonun hayata geçmesi halinde muhtemelen 2021 yılının ikinci yarısında işlerde hızlı bir büyüme yaşanabilecek.
Bu nedenle hem yılın ilk aylarındaki zorlu sürece hem de sonrasındaki olası hızlı büyüme dönemine hazırlıklı olmalıyız.
2. BİDEN İLE ABD POLİTİKALARI DEĞİŞECEK; ÇOK KUTUPLULUK KUVVETLENECEK
ABD başkanlık seçimleri tamamlanmış olmakla birlikte hukuki itirazlar ve yapılacak yeni sayımlar nedeniyle resmi sonucun açıklanması süreci yeni yıla kalacak. Seçimin galibi Biden olmakla birlikte Trump’ın görevi bırakma süreci sancılı olacak gibi görünüyor. Her şeyin beklendiği gibi gitmesi halinde Biden, 20 Ocak tarihinde yemin ederek göreve başlayacak. Biden ile ABD, dünyanın geri kalanı ile Trump döneminin aksine çatışmacı değil, uzlaşmacı olacak. Bu anlamda dünya rahat bir nefes alacak.
Biden ile ABD, hem müttefikleri ile işbirliklerini güçlendirecek hem de diğer ülkeler ile diyalog ve işbirliği içinde olacak.
3. ABD-ÇİN HEGEMONYA MÜCADELESİ SÜRECEK; SOĞUK SAVAŞ ORTAMINDAN REKABET ORTAMINA DÖNÜLECEK
ABD ile Çin arasında başlayan hegemonya mücadelesi devam edecek. Trump döneminde ABD, bu mücadelede kendini izole ederek sert politikalara başvurmuştu. Dünya ekonomisi ve ticareti de bu sertlikten olumsuz etkilenmişti. Biden ile ABD, Çin ile girdikleri hegemonya mücadelesinde tek taraflı politikalardan ziyade müttefikleri ile işbirliği içinde olacak. Yine mücadeleyi uluslararası kurumlara ve kurallara saygı çerçevesinde sürdürecek. Bu nedenle ABD ile Çin arasındaki hegemonya mücadelesi, yeni bir soğuk savaş ortamından çıkarak rekabetçi bir ortama taşınacak.
4. YEŞİL EKONOMİNİN AĞIRLIĞI HIZLA ARTACAK
İktisadi faaliyetleri tümüyle iklim değişimi ile mücadeleye uygun hale getirmeyi hedefleyen yeşil ekonominin ağırlığı hızla artacak. Biden ile ABD de Trump döneminin aksine yeşil ekonomiye ağırlık verecek. Avrupa Birliği’nin yeşil mutabakat programı da etkili olacak. AB, Çin, Güney Kore, Japonya gibi ülkeler, ekonomileri için sıfır karbon dönemine ulaşılacak tarihleri açıklamaya başladı.
Bu ülkeler ile ticaret yapacak diğer ülkeler de sıfır karbon hedeflerini açıklamak zorunda kalacak.
5. COVİD-19 İLE HAYATIMIZA GİREN YENİ NORMALİN UNSURLARI KALICI HALE GELECEK
Covid-19 salgını ile birlikte iktisadi ve sosyal faaliyetlerde ortaya çıkan değişim, yeni normal olarak adlandırılıyor. Yeni normalin iş hayatını değiştiren birçok unsuru kalıcı hale gelecek. Yeşil üretim, güvenli üretim ve hijyen, dijitalleşme, elektronik ticaret, uzaktan çalışma gibi unsurlarda geri dönüş olmayacak.
6. TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİ REFORMLAR OLACAK
Dünyadaki tüm bu gelişmelerden Türkiye de etkilenecek. Türkiye’nin kendine özgü gündemi ise reformlar olacak. Artan ekonomik kırılganlıklarımız üzerine ekonomi yönetiminde önemli değişiklikler yapıldı ve ekonomi politikalarında köklü değişiklikler taahhüt edildi. Bunlara ilave olarak 2021 yılında hukuk, demokrasi ve ekonomi alanında yeni bir reform dönemi başlatılacağı ilan edildi. Türkiye’nin ana gündemi, bu reformlar ve ekonomideki kırılganlıkların azaltılması olacak.
SON SÖZ
CovId-19 aşısı dünyada yaygın olarak uygulanıp salgın kontrol altına alınır ve Türkiye’de de reform takvimine bağlı kalınırsa 2021 yılı beklentilerden daha iyi olabilir.
20 Kasım 2020 Cuma