Dr. Can Gürlesel
2019’u geride bırakmaya hazırlandığımız şu günlerde 2020 beklentileri giderek önem kazanmaya başladı. 2020’nin en önemli gündemi ABD başkanlık seçimleri olacak. Trump ilk dönemindeki küreselleşme karşıtlığı ile bundan önceki bütün çok taraflı ortaklıkları adeta yerinden etti. Trump’ın bir dönem daha seçilmesi halinde aynı politikaları daha agresif şekilde uygulaması kaçınılmaz olacak.
1 - Trump yönetimi çok taraflı birçok anlaşmayı yok saydı
Trump görevdeki 4 yılı boyunca çok taraflı birçok anlaşmayı ve kurumu adeta yok saydı. Batılı müttefikleri ile ilişkilerde alışılmışın dışında ortak çıkarlar yerine ABD’nin çıkarlarını öne çıkardı. Güvenlik ortaklığı NATO’yu tartışmaya açtı. ABD, Paris İklim Anlaşması’ndan çekildi. Yine ABD soğuk savaş sonrasının en önemli barış anlaşması olan orta menzilli nükleer silahların sınırlandırılması anlaşmasından da ayrıldı. Trump ekonomideki uygulamaları ile de yurtdışındaki ABD sermayesinin geri dönmesine çaba gösterdi ve onları teşvik etti.
2 - ABD küreselleşmeye karşıt politikalar uygulamaya başladı
2016’da seçilen Trump, söz verdiği gibi ilk 4 yıllık döneminde ticarette de küreselleşme karşıtı politikalar uyguladı ve önceliğini ABD’ye verdi. Trump özellikle ticarette korumacılık ile ikili ticarette ülkesi çıkarına yeni anlaşmalar ihdas etmeyi hedefledi ve büyük ölçüde başardı. NAFTA anlaşması ve Güney Kore ve Japonya ile mevcut serbest ticaret anlaşmaları yenilendi. ABD, AB ile yürütülen Atlantik ticaret anlaşması müzakerelerinden çekildi. ABD, yine benzer şekilde Obama döneminde müzakereleri tamamlanan Asya Pasifik Ticaret Anlaşması’ndan da ayrıldı.
3 - Ticarette korumacılığın tetiğini ABD çekti
ABD’nin en belirgin politika değişikliği dünya ticaret örgütü kurallarını da hiçe sayarak başta Çin olmak üzere ticarette birçok ülkeye ilave gümrük vergileri uygulaması oldu. Bu uygulamanın yasal temelini, ABD’deki ulusal güvenliğin tehdit altında olduğu durumlarda uygulanabilecek bir yasa oluşturuyor. Diğer bir deyişle ABD uluslararası ortak ticaret kurallarını bu yasa ile göz ardı edebiliyor ve iki yılda bunun bir çok uygulaması görüldü.
4 – 2020’de ABD-Çin müzakereleri başkanlık seçimi öncesi önemli olacak
ABD, 560 milyar dolar ithalat yaptığı Çin’den ithalatını azaltmayı ve ikili ticarette denge sağlanmasını hedefliyor. Bu amaçla iki ülke arasındaki ticaret müzakereleri sürüyor ve bir ön anlaşmaya varıldı. Bu ön anlaşmanın imzalanmasının ardından 2020’de ana anlaşma için müzakereler yapılacak. ABD’nin buradaki temel amacı, Çin’in para birimini konvertibl ve daha değerli hale getirmesi, Çin’in ithalatta uyguladığı gümrük vergisi oranlarını indirmesi ve dünyadan ithalatını artırması olacak. 2020’nin önemli bir gündem maddesini de bu ticaret müzakereleri oluşturacak. ABD’de Trump böyle bir anlaşmayı sağlarsa bunu 2020 seçimlerine giderken önemli bir başarı olarak kullanacak.
5 - ABD’nin yeni politikaları dünya ekonomisini ve ticaretini olumsuz etkiledi
ABD’de Başkan Trump yönetiminin ilk 4 yıl boyunca uyguladığı önce ABD’yi gözeten ve küreselleşme karşıtı olarak şekillenen politikaları dünya ekonomisi ve ticaretinde 2018’in ikinci yarısından itibaren yavaşlatıcı etkide bulundu. 2017 ve 2018’in ilk yarısı dünya ekonomisinde küresel krizden sonraki en dengeli ve sağlıklı büyümenin yaşandığı dönem oldu. Ancak ABD’nin fiili korumacılık önlemle-rini uygulamaya başlaması sonucu dünya ekonomisi ve ticareti 2018’in ikinci yarısından itibaren yavaşlamaya başladı. 2019 küresel ekonomideki en zayıf yıllardan biri olarak yaşanıyor. Küresel ticaret korumacılık önlemleri ile daralmaya başladı. ABD-Çin müzakereleri ile Brexit netleşene kadar da daralma muhtemelen 2020’de de sürebilecek. Küresel ekonomi-deki yavaşlama ve ticaretteki daralma birçok ülkede ise siyasi, ekonomik ve toplumsal sıkıntılara yol açmaya başladı.
SON SÖZ
ABD başkanlık seçimleri yukarıdaki nedenlerle 2020’deki en önemli gündem maddesi olacak.