2015 yılının zorluklarını geride bırakırken 2016 yılına da dalgalanmalar ile başladık. Yılın ilk günlerinde yaşanan küresel ve bölgesel gelişmeler yılın geneli için de önemli işaretler taşıyor.
ORTA DOĞU’DA RİSKLER ARTIYOR
2016 yılında Orta Doğu’da sıcak çatışma riski giderek artmaktadır. 2015 yılında Suriye, Irak ve Yemen cepheleri üzerinden tırmanan ve petrol fiyatları rekabeti ile perçinleşen bölgesel güç mücadelesi İran ile S.Arabistan arasında gerginliği arttırmıştır. 2016 yılına ise iki ülke arasında ortaya çıkan yeni bir kriz ile girilmiştir. Bölgede yaşanacak doğrudan veya dolaylı çatışma küresel ekonomiyi de olumsuz etkilerken Dolar, Altın ve Petrol değer kazanacaktır.
ÇİN ETKİSİ DEVAM EDİYOR
Çin 2014 yılından itibaren iç tüketime dayalı bir büyüme modeline yönelmiş olup ekonomik büyüme hızı yavaşlamaktadır. Çin ekonomisinde yavaşlama dünya ekonomisi, gelişen ülkeler ve emtia fiyatları için sınırlayıcı baskı yaratmaktadır. Çin ekonomisine ilişkin açıklanan yeni veriler yavaşlama endişelerini arttırmıştır. Bu nedenle mali piyasalarda yaşanan sert dalgalanma küresel mali piyasaları da olumsuz etkilemektedir. Çin ekonomisinde büyümeye ilişkin gelişmeler belirleyici olmaya devam edecektir.
ABD VERİLERİNE BAĞIMLILIK SÜRECEK
2016 yılında dünya ekonomisinde belirleyici unsurların başında yine ABD Merkez Bankası FED’in para politikası gelecektir. Aralık ayında başlayan faiz artışı 2016 yılında ekonomik büyüme, enflasyon ve istihdam verilerine bağlı olarak sürecektir. Bu nedenle ABD ekonomik verilerine bağımlılık ve dalgalanmalar da devam edecektir. FED yeni yılda en erken Mart veya Nisan ayında faiz artışı yapacaktır. Ocak ve Şubat aylarında açıklanacak veriler faiz artışına destek verirse Dolar kademeli olarak değer kazanacaktır.
YÜKSEK ENFLASYONA GEÇİYORUZ
Küresel ölçekte yaşanan deflasyona karşı Türkiye 2015 yılını yapısal olarak yükselen bir enflasyon ile kapatmıştır. Enflasyonun artacağı beklentisi ile fiyatlama davranışlarında bozulma yaşanmaktadır. 2016 yılı başında yapılan yeni zamlar ile asgari ücret artışının yaratacağı etkiler ile yeni yılın ilk yarısında iki haneli enflasyon rakamlarına ulaşılacaktır. Döviz kuru artışları da enflasyonu yukarı yönlü besleyecektir. Yükselen enflasyon ile 2016 yılında işletme maliyetleri beklentilerin üzerinde artacaktır.
ASGARİ ÜCRET ARTIŞI ETKİLİ OLACAK
Asgari ücrette yaşanan artış ile onun diğer ücretlerde yaratacağı artışlar ekonomide üç yönden etkili olacaktır. Ücret artışları öncelikle işletmelerin maliyetlerini ve işletme sermayesi ihtiyaçlarını artıracaktır. Diğer yandan ücret artışları ile çeşitli kesimlere yapılan seyyanen artışlar iç talebi arttırarak piyasalarda olumu etki yapacaktır. Ücret artışlarının maliyet ve talep baskısı ise enflasyondaki artışı hızlandıracaktır.
TÜRK LİRASINDA DEĞER KAYBI
Türk Lirası yeni yıla beklendiği gibi değer kaybı baskısı ile başlamıştır. Türk Lirası üzerinde değer kaybı yönünde birçok baskı bulunmaktadır. Artan doğrudan ve dolaylı jeopolitik riskler etkili olmaktadır. Başkanlık sistemi tartışmaları ivme kazanmaktadır. TC Merkez Bankası’nın politika belirsizliği sürmektedir. Yıl genelinde FED faiz artışı ve güçlü Dolar etkisi de devam edecektir. Türk Lirasında TC Merkez Bankası’nın olası sert bir faiz artışı müdahalesine kadar değer kaybı sürecektir.
FAİZLERDE ARTIŞ
Enflasyondaki artış eğilimi ile FED faiz artışı beklentileri Türk Lirası faiz oranlarının yükselmesine yol açmaktadır. Bu temel ekonomik nedenlerin dışında artan jeopolitik riskler, gündemin Başkanlık sistemi tartışmalarına kaymaya başlaması ile filizlenen siyasi riskler ve Güneydoğu Anadolu’da yaşanan gelişmelerin yarattığı toplumsal/terör riskleri de fiyatlanmaya başlamıştır. Tüm bu risklerin sürmesi ile Türk Lirası faizler yukarı yönlü kalmaya devam edecektir.
Son Söz; 2016 yılına dalgalanmalar ile başladık, işletmeler olarak risklere, maliyetlere ve nakit yönetimine azami dikkat gösterelim.