Dr. Can GÜRLESEL

Dr. Can GÜRLESEL

Diğer Yazıları


 


gurlesel@superonline.com

 

Dünya ve Türkiye ekonomisi yeni yıla oldukça hareketli başladı. Ancak bu hareket, iktisadi faaliyetlerdeki bir hareketlenmeden çok politika uygulamaları ve beklentilerdeki gelişmelerden kaynaklanıyor. 

 

1. KÜRESEL EKONOMİDE ANA SENARYO ÇALIŞIYOR 

 

Küresel ekonomi, 2024 yılının ana senaryosu içinde ilerliyor. Ana senaryo, enflasyon oranlarında düşüşün sürmesi ve büyük merkez bankalarının yıl içinde faiz indirmeye başlamasıdır. Bu takvim içinde yılın ikinci çeyreğinde beklentilerde iyileşme, yılın ikinci yarısında ise iktisadi faaliyetlerde toparlanmanın başlaması bekleniyor. Yılın ilk çeyrek dönemi ise durağan geçecek. Ocak ayı verilerine göre, enflasyonda düşüş sürüyor. Yine sanayi ve hizmet sektörlerindeki zayıf performans da devam ediyor. Jeopolitik risklerin yeni fiyat sıçramaları yaratmaması halinde 2024 yılının beklenen ana senaryosu gerçekleşmiş olacak.

 

2. BÜYÜK MERKEZ BANKALARI FAİZ İNDİRİMİNDE TEMKİNLİ

 

Ocak ayı içinde büyük merkez bankaları yılın ilk faiz toplantılarını yaptı. Büyük merkez bankaları, enflasyonla mücadelede temkinli duruşlarını sürdürüyor. ABD Merkez Bankası Fed, faiz indirimi için mart ayını erken gördü ve muhtemelen haziran ayı için indirim sinyali verdi. Avrupa Merkez Bankası, faiz indirimlerini henüz tartışmadıklarını açıkladı. Banka, ilk faiz indirimini muhtemelen mayıs veya haziran ayları için planlıyor. İngiltere Merkez Bankası ise yaz sonu veya sonbaharda faiz indirimine başlayacak. Ayrıca büyük merkez bankaları, faizlerde piyasaların beklediğinden daha az sayıda indirim yapacağı işareti veriyor.

 

3. TÜRKİYE’DE MERKEZ BANKASI BAŞKAN DEĞİŞİMİ VE OLASI ETKİLERİ

 

Yeni programın önemli ayaklarından birini, para politikasındaki değişim ve enflasyonla mücadelede sıkı para politikası uygulanması oluşturuyor. Bu çerçevede 2023 Haziran ayında merkez bankası başkanı ve daha sonra da yönetimi değişti. Yeni başkan ve yönetim, sıkı para politikasını kararlılıkla uyguladı. Yine liralaşma dönemindeki düzenlemelerin azaltıldığı veya kaldırıldığı bir geçiş dönemi yönetildi. Sıkı para politikası ve normalleşme başarı ile uygulanırken merkez bankası başkanı görevinden ayrıldı. Yeni merkez bankası başkanı, mevcut yönetimin bir üyesi ve yönetim de aynen korunuyor. Buna bağlı olarak yeni başkanı ile merkez bankası sıkı para politikasını ve normalleşme sürecini aynen sürdürecek. Görev değişimi, ekonomik ve finansal bir dalgalanmaya neden olmayacak.

 

4. MERKEZ BANKASI SIKILAŞTIRMAYI ARTIRIR MI?       

 

Önceki merkez bankası başkanı, 25 Ocak tarihli son faiz toplantısı sonrasında dezenflasyon süreci için yeterli parasal sıkılaşma seviyesine ulaşıldığını açıklamıştı. Yeterli parasal sıkılaşma seviyesi kapsamında merkez bankası politika faizini yüzde 45’e çıkarttı. 

 

Kredi faiz oranları da yüzde 50 seviyesinin üzerinde. Kredi sıkılaşması devam ediyor. Banka, finansal piyasalara aktardığı TL likiditesini en aza indirdi. Başkan değişimi sonrasında bankadan sıkılaşmanın artırılması beklentisi öne çıkıyor. Banka, muhtemelen yerel seçimler sonrası sıkılaşma seviyesini artıracak. Politika faizi artışı, bireysel kredilerde yeni sıkılaşma, TL likiditesinin azaltılması ve kredi kartlarında sınırlamalar beklenmeli. 

 

8 Şubat tarihinde yapılacak Merkez Bankası enflasyon raporu sunumu, yeni sıkılaşma beklentileri çerçevesinde önemli olacak. 

 

5. PROGRAMA YENİ BİR SOLUK GEREKİYOR     

 

Programın devam edeceğine ilişkin endişelerle programın enflasyonla mücadelede başarılı olacağına dair beklentilerdeki zayıflama, programa yeni bir soluk ihtiyacı yaratıyor. Sıkılaşma politikası ile yüksek maliyet artışları arasında reel kesim baskı altında kalıyor. Yine reel kesim, TL’nin yeniden değerlenmesinden rahatsız. Yüksek ücret artışlarına rağmen hane halklarının satın alma gücü yüksek enflasyon nedeniyle erimeye devam ediyor. Reel kesim ve hane halklarının programa olan güveni azalıyor. 

 

Türkiye’nin risk primi de yeniden 300 puanın üzerine çıktı. Yerel seçime kadar program aynen sürecek. Ancak yerel seçimler sonrası özellikle enflasyonla mücadele ve ihracatın desteklenmesi için yeni önlemler gerekecek.  

 

SON SÖZ 

 

İçeride ve dışarıda ana senaryo risklere ve belirsizliklere rağmen çalışıyor.

12 Şubat 2024 Pazartesi