Kimi zaman mali piyasalardaki gelişmeler ve beklentilere bakarak, kimi zaman da makro verilere bakarak neler yapılması gerektiğini konuştuk. Son zamanlarda ise Türkiye üzerine oynanan oyunun afişe olmasıyla meydana gelebilecek gelişmeler ve alınması gereken tedbirlere odaklandık.
Bugün de konumuz şirket yönetirken atlanılan veya gözden kaçan önemli detaylar. Bu detaylara dikkat edilmediğinde gelinen hazin son. Amacımız bu konularda hata yapılmaması için okurlarımızı bilgilendirmek.
Şirketi yönetenleri ana grup olarak 3’e ayırıyoruz. Sermaye koyarak işe başlayanlar, üretimden gelerek şirket kuranlar veya satış kökenli olup şirketini kuranlar.
Birinci gruptakiler sermaye kârlılığına dikkat ederler. Büyüme sürecinde yapılan giderlerin hedeflenen getiriye değecek harcama olup olmadığına dikkat ederken, kâr beklentisinde dönemsel bir zayıflama hemen demoralize olmalarına ve işi tasfiye veya devretmelerine neden olabilmek-tedir. Piyasa gerçekleşmelerinde, sektör içerisinde olmamaları ve sektörü iyi bilmemeleri nedeniyle dolandırılma veya özellikle ödeme ve tahsilatta dengeyi tutturamama riskleri yüksektir.
İkinci grup daha çok üretime odaklanırlar. Bu gruptaki kişiler ben üreteyim nasılsa satarım düşüncesiyle finansman, satış ve pazarlama gibi konulara sorun yaşadıkça girerler. Bazen geç kaldıklarından üretemeyecek duruma gelebilirler.
Üçüncü grup ise satış kökenli olanların yer aldığı gruptur. Bu grupta yer alan yöneticiler ciroya odaklanırken alınan riskleri iyi analiz edemeyebilirler. Mesela, toplam müşteri riski tahsilat riske girince farkedilebilmektedir. Üretime gelen siparişlerin dağınıklılığı, sipariş değişiklikleri gibi nedenlerle üretim aksamalarında sebepten çok müşteri memnuniyetine odaklandıklarından sorunu bir türlü çözemeyebilirler. Bunun yanında müşteri kaybetme fobileri nedeniyle de tahsilatta ödün verme eğiliminde olurlar. Bu durumda nakit dengesizliği kaçınılmaz olmaktadır.
Siz hangi gruba giriyorsunuz bilemeyiz ama şirket yönetmek aslında “şirket varlık ve yükümlülüklerini yönetmektir” bilincinde hareket edemezseniz yukarıda bahsettiğimiz hatalara düşme potansiyeliniz yüksek demektir.
Örneğin, satış yapmak için uzun vadeli çekleri alırken toplam müşteri risklerine bakıyor muyuz? Bu çeklerden birisi yazılırsa ne kadar alacağınız riske girecek kontrol ediyor muyuz? Bunların yanında bu çeklerle rotatif kredi kullanmışsanız banka size ne yapar hiç düşündünüz mü? Ürün üretirken, üretime geçmeden önce, piyasadaki emsallerine göre maliyetin rekabetçi olup olmadığını kontrol ettiniz mi? Ne tür riskler aldığınızı ne kadar tam ve doğru görebiliyorsunuz? Bunu ya siz ya da sizin adınıza güvenilir birileri muhakkak yapmalı. İşte o zaman geleceğe daha güvenle bakmak mümkün.
08 Ağustos 2016 Pazartesi