Giriş: 15.08.2025 - 08:55
Güncelleme: 15.08.2025 - 08:55
HİKMET BAYDAR

HİKMET BAYDAR

En son 13 Mart 2025 tarihli köşe yazımızda sanayi üretim verilerini sizler için analiz etmiştik. Analizimizde, sıkı para politikasının ve ABD gümrük tarife politikalarının sanayimiz üzerine etkisine değinmiş, nakit sıkışıklığının olduğu dönemlerde KDV ödemek için birçok şirketin kredi kullanmak zorunda kaldığından bahsetmiştik.


Şimdi son verileri analiz ederek sanayideki genel durum nasıl, hep birlikte bakalım. TÜİK tarafından 11 Ağustos 2025 günü yayınlanan sanayi üretim endeksinde, Haziran 2025 verilerine göre sanayi üretimi yıllık yüzde 8.3 artmış görünüyor. Daha detaya baktığımızda da imalat sanayi sektöründe üretim yıllık bazda yüzde 9.5 artmış görünüyor. Peki, sizler bunu hissedebildiniz mi?


Gelelim olayın detayına. Sanayi üretimi, 2024 yılı haziran ayında yüzde 5 düşmüştü. Bu veri, o günkü veriye göre olan değişimi bize söylüyor. Aylık bazda baktığımızda imalat sanayinde aylık yüzde 0.9 artış olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla aylık bazda bir sıçrama söz konusu olmadığı gibi geçen yılki düşük rakama göre bu yıl fark bize ciddi bir üretim artışı varmış izlenimi veriyor.


KAPASİTE KULLANIM ORANI

Şimdi anlatacaklarımızla durum daha da ilginç bir hal alacak. Yıllık bazda yüzde 9.5 artış olarak açıklanan imalat sanayi içerisinde elektrik, gaz, buhar sektörü yüzde 1.1 negatif büyüdü. Yani enerji sektöründe yüzde 1.1 daralma oldu. Dayanıklı tüketim malında da yıllık yüzde 1.4 daralma söz konusu. Bu arada aylık bazda dayanıklı tüketim malı üretimi yüzde 4.4 azaldı. Dayanıksız tüketim malı üretimi de yüzde 1.7 daraldı. Enerji üretimi bile aylık bazda yüzde 1.2 daraldı. 


Peki, neden böyle ciddi farklılıklar ortaya çıkıyor? Sebebi, bir önceki yıl aynı ayda olan üretim düşüşüdür. Kaldı ki, TCMB tarafından açıklanan kapasite kullanım oranı Haziran 2025 rakamlarına baktığımızda, yüzde 74.6 olduğunu görürüz. Aynı ay tüketim malı kapasite kullanım oranı sadece yüzde 72.8 olarak gerçekleşmişken, dayanıklı tüketim malları kapasite kullanım oranında kapasite kullanımı yüzde 69.5 gibi çok düşük seviyelerde açıklandı. Dayanıksız tüketim mallarında yüzde 73.5, ara mallarda yüzde 75.1 ve yatırım mallarında yüzde 71.9 kapasite kullanımı söz konusuyken üretimde büyük bir artış olabilir mi? Kaldı ki, 2023 yılının ortalarından beri kapasite kullanım oranları istikrarlı bir şekilde düşüyor.


REKABETÇİ OLMANIN EN ÖNEMLİ YOLU

Verileri doğru yorumlamazsak doğru teşhisi koyamayız. Kaldı ki, daralan kapasite kullanımları ciddi rekabet sorunlarını da beraberinde getiriyor. Nispeten artan sabit maliyetler nedeniyle rekabetçi fiyat verilemediğinden birçok sipariş de alınamıyor. Sıkı para politikası uygulamak üretimin paraya ulaşmasını engellemek olmamalı. Kaldı ki, vade gerçeği olan piyasalarımızda vergilerin bir kısmını erken ödeyerek çalışma sermayesinin azaldığı da unutulmamalı. 


Enflasyon yükselirken sanal çok güzel kârlar bırakabilir. Ancak enflasyon düşüşü rengi pembeden kırmızıya çevirebilir. O yüzden bu dönemlerde rekabetçi olmanın en önemli yolu kapasiteyi yüksek tutmaktan geçiyor.