2026-2028 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) 8 Eylül 2025 günü Resmi Gazete’de yayımlandı. Böylece 2025, 2026, 2027 ve 2028 yıllarına ilişkin büyüme, enflasyon ve dolar kuru tahminleri netleşti.
NELER DEĞİŞTİ?
Bir önceki plana göre 2025 yılı enflasyon tahmini yüzde 17.5’ten yüzde 28.5 seviyesine yükseltilirken, 2026 yılı için öngörülen enflasyon tahmini yüzde 9.7’den yüzde 16’ya, 2027 yılı için ise yüzde 7’den yüzde 9’a yükseltildi. Dolayısıyla 2027 dahil enflasyon tahminleri yükseltilmiş oldu. 2028 yılı için ise ilk kez tahminde bulunulurken, bir önceki tahminde 2027 yılı için öngörülen yüzde 7 enflasyon rakamının bile daha üzerinde yüzde 8 olarak 2028 yılı için enflasyon tahmini yapılmış oldu.
2025 yılı işsizlik oranı yüzde 9.6’dan yüzde 8.5’e düşürüldü. 2026 yılı yüzde 8.4, 2028 yılı yüzde 8.2 oranında işsizlik tahmini yapılmış durumda. Cari açık tahmini 2025 yılı için yüzde 2’den yüzde 1.4’e, 2026 yılı için yüzde 1.6’dan yüzde 1.3’e indirildi. İhracatın 2025 sonunda 273.8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceği tahmin edilirken, 2026'da 282 milyar dolar, 2027'de 294 milyar dolar, program sonunda 308.5 milyar dolar olması hedefleniyor. Son OVP'ye göre ithalatın bu yıl sonunda 367 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi, 2026'da 378 milyar dolar, 2027'de 393 milyar dolar, 2028'de de 410.5 milyar dolar olması öngörülüyor.
BU DEĞİŞİKLİKLERİN BİZE ETKİSİ NE OLACAK?
Enflasyonla ilgili beklentilerin yükseltilmesi, öncelikle 2025 yılı için piyasa beklentilerine yaklaşmasını sağlayarak daha inandırıcı olurken, hedef enflasyonun yukarı çekilmesi sıkı para politikası dozunun daha da sıkılaştırılması ihtiyacını azalttı. Daha düşük enflasyon hedefi için iç talebi daraltıcı tedbirlerin artırılması gerekecekti.
İşsizlik oranı tahmininin bir öncekine göre düşürülmesi olumlu gibi görünse de en son TÜİK tarafından işsizlik verisi yüzde 8 olarak açıklandığına göre, OVP tahminlerine göre işsizlik artacak anlamına gelir. Çünkü 2025 yılı işsizlik verisi tahmini en son açıklanan işsizlik verisinden daha yüksek ve yüzde 8.5.
Cari açık tahmini de değişerek düşürülmüş. Burada iki faktör devreye giriyor. Ya enerji fiyatları ciddi düşerek cari açığın azalmasına katkı sağlayacak ya da ithalat azalacak. İthalatın içerisinde ise ağırlık hammadde ve ara malı olduğundan ithalat düşüşü, ikame ürün konulmadığı takdirde üretim düşüşü anlamına da geliyor.
Görüleceği üzere bazı tahminler yapılmış ve bu tahminlere göre de hareket edileceği ifade ediliyor. Ancak her yıl bir önceki yıl açıklanan OVP’de ciddi revizyonların yapılması, güveni de ciddi şekilde zedeliyor. Bizlerin uzun zamandır dile getirdiği yüzde 28-30 bandında beklediğimiz enflasyon rakamına nihayet yeni gelinmesi düşündürücüdür. Enflasyonu hızlı bir şekilde düşürmek mümkündür. Ancak bunun ekonomiye bir maliyeti olur.
Burada önemli olan tahmini rakamlar vermekten ziyade, bu rakamlara gelmek için nasıl bir yol haritası izleneceğinin detaylandırılmasıdır. Böylece piyasa da önünü görebilecek ve daha rahat hareket edebilecek. Örneğin, önceki OVP’de neden yüzde 17.5 enflasyon tahmini yapılmıştı. Bu hedefe varmak için neler yapılacaktı, nerede başarısız olundu ve yüzde 28.5 enflasyon rakamını hangi politikalarla gerçekleştireceğiz?