tatil-sepeti
Hikmet BAYDAR

Hikmet BAYDAR

Diğer Yazıları

Bir işyerinin gerçekten büyüyüp büyümediğini gösteren en önemli göstergelerden biri istihdamdaki değişimdir. Eğer istihdamda artış varsa, işletmenin büyüdüğünü, eğer istihdamda azalma varsa, işletmenin daralma yaşadığını düşünmek pek de yanlış olmaz. Bunun tek istisnası teknoloji yatırımlarıyla emek yoğun bir yapıdan teknoloji yoğun bir yapı haline dönüşmektir.

Türkiye İstatistik Kurumu, 15 Kasım 2018 günü Ağustos 2018 ayı işgücü istatistik verilerini açıkladı. Bu verilere göre; Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2018 yılı ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 266 bin kişi artarak 3 milyon 670 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 0.5 puanlık artış ile yüzde 11.1 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 0.4 puanlık artış ile yüzde 13.2 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 0.2 puanlık artış ile yüzde 20.8 olurken, 15-64 yaş grubunda bu oran 0.6 puanlık artış ile yüzde 11.4 olarak gerçekleşti.

KİŞİ BAZINDA ARTTI

Söz konusu verilere göre işsizlik kişi bazında artmış görünüyor. Bu artış ekonomik daralmadan mı kaynaklanıyor, ona bakalım.

İstihdam edilenlerin sayısı 2018 yılı ağustos döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 490 bin kişi artarak 29 milyon 318 bin kişi, istihdam oranı ise 0.3 puanlık artış ile yüzde 48.3 oldu. Yani istihdamda artış var. Böylece genel olarak bir küçülmeden bahsedemeyiz.

Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 256 bin kişi azalırken, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 745 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 19.4’ü tarım, yüzde 19.5’i sanayi, yüzde 7.1’i inşaat, yüzde 54’ü ise hizmet sektöründe yer aldı. Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 1.3 puan, inşaat sektörünün payı 0.8 puan azalırken, sanayi sektörünün payı 0.6 puan, hizmet sektörünün payı 1.4 puan arttı.

TARIMDAN KAYMA VAR

Yukarıdaki veriler bize tarım sektöründen diğer sektöre bir işgücü arzı kayışı olduğunu gösteriyor. Diğer işgücü kaybı yaşayan sektör inşaat sektörü.

Yukarıdaki verileri özetlersek:

Nüfus artış hızı kadar istihdam artışı sağlanamadığından işsizlik oranı artmış. İstihdamda genel ekonomi anlamında bir daralma söz konusu değil. Sektörel bazda tarım ve inşaat sektöründen diğer sektörlere işgücü kayması oluyor.

Tarım sektöründe makinalaşma dışında istihdam daralması varsa, konu acilen masaya yatırılmalı. Çünkü bu sektörde para kazanılamadığı ve ücret verilemediği sonucu ortaya çıkar ki, bu durumda gelecekte tarımsal arzda sıkıntı yaşanma ihtimali artar.

KAYIT DIŞI İSTİHDAM

İnşaat sektöründe uzun zamandır dikkat çektiğimiz olumsuz görünüm hâlâ devam ediyor. İstihdam daralması sektördeki daralmanın bir ipucudur. Sanayi ve özellikle hizmet sektöründeki istihdam artışı işsizliğin daha da artmasını engelledi.

Bir diğer kanayan yaramız kayıt dışı istihdam. Bu durum hem çalışanın geleceğini riske atıyor ve yasal hakkının verilmemesine neden oluyor hem de haksız rekabete yol açıyor. Ayrıca vergi kaybı da cabası.

Bültene göre; Ağustos 2018 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1.1 puan azalarak yüzde 34 olarak gerçekleşti. Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre 0.1 puan azalarak yüzde 22.1 oldu. Görüldüğü gibi tarım dışı sektörde çalışanların neredeyse 1/4’ü sosyal güvence hakkına sahip değil. Bu konuyu bir tasarruf olarak görenler, düşük maliyet avantajı olarak gördükleri bu konuyu fiyat rekabeti yaparak ortadan kaldırıyor. Bu arada çalışan hakkını tam olarak veren kurumları da çalışamaz hale getiriyorlar.

EKONOMİYE GÜVENİ ARTIRACAK

Kayıt dışının aşağı çekilmesi toplumun ekonomiye olan güvenini artıracak, tüketici güven endeksi de pozitif yönde etkilenecek. Aslında kayıt dışı eleman çalıştıranlar, zincirleme bir reaksiyonla kendilerine zarar veriyorlar. Bunun yanında kayıt dışı çalışanların arasında yabancıların olduğunu da unutmamak lazım.

19 Kasım 2018 Pazartesi