TÜİK, nisan ayı ücretli çalışan istatistiklerini açıkladı. İlgili bültene göre ücretli çalışan sayısı yıllık yüzde 2.4 arttı. 2023 yılı nisan ayında 14 milyon 618 bin kişi ücretli çalışırken 2024 yılının aynı ayında ücretli çalışan sayısı 15 milyon 289 bine kişiye yükselmiş. 2025 yılı nisan ayında ise 15 milyon 658 bin kişiye ulaşmış. Toplam rakamlarda son üç yıl nisan aylarında ücretli çalışanlarda düzenli bir artış görünüyor.
Şimdi biraz daha detaya girelim ve doğrudan sanayi, inşaat, ticaret ve hizmetler sektöründeki detaylara bakalım.
Azalmanın iki boyutu
Sanayi sektöründe 2024 Nisan ayında 4 milyon 989 bin 612 kişi ücretli olarak çalışırken, 2025 Nisan ayında bu rakam yüzde 1.3 azalarak 4 milyon 922 bin 729’a düşmüş. Burada en büyük düşüş, imalat sektöründe yüzde 1.4 oranında düşüşle gerçekleşmiş.
Çalışan sayısında azalmanın iki boyutu bulunuyor. Birinci boyut, otomasyon ve teknoloji kullanımıdır. Bu durum, üretimde daha düşük maliyetle üretim yapıldığı anlamına gelir. Diğer boyut ise sipariş yetersizliği nedeniyle düşen üretimden dolayı eleman sayısını azaltmaktır. İşte bu durum, ekonomi açısından dikkatlice takip edilmesi gereken bir veridir.
Otomasyona geçiş
İstihdam verisi çalışan sayısında azalmayı, üretim verisi bize bunun üretimin düşmesinden mi yoksa otomasyona geçişten mi olduğunu gösteriyor.
TÜİK tarafından açıklanan 2025 Nisan ayı sanayi üretim verilerine göre, sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 3.3 ve imalat sanayi sektöründe yıllık yüzde 3 arttı. Bu veri, yıllık bazda daha fazla otomasyona yönelinmiş olabileceğini, aylık bazda sanayi üretiminde yüzde 3.1 düşüş de dikkatli olmamız gerektiğini bize gösteriyor.
Yıllık bazda yüzde 5.4 daralmayla dayanıklı tüketim malı sektörü dikkatimizi çekerken, aylık bazda elektrik, gaz ve buhar sektöründe yüzde 0.2, enerji sektöründe yüzde 1.3 artış dışında tüm sektörlerde daralma olduğunu görüyoruz. Özellikle sermaye malında yüzde 9.6 aylık daralma dikkatimizi çekiyor.
İç talebin frenlenmesi
İmalat sanayi sektörü gerek azalan çalışan sayısı gerekse üretimdeki düşüşle önemli sinyaller veriyor.
Acaba sıkı para politikasıyla enflasyonu düşürelim derken, iç talebin fazla frenlenmesi zaten zorlu olan dış piyasa nedeniyle üretim iştahını azaltmış olabilir mi? Arzın azalmasına sebep olacak bu durum enflasyonla mücadeleyi zora sokmaz mı?