ABD’de Trump faktörü son zamanlarda dünyanın ana gündemine oturmuş durumda. Daha milliyetçi ifadeler kullanarak yurt dışı yatırımların ABD içerisine çekileceğine yönelik açıklamaların gelmesi ve bu nedenle de bazı global şirketlerin yatırımlarını ABD içerisine çekmek zorunda kalması, liberalizmin ve serbest piyasa ekonomisinin merkezi konumunda olan ABD’nin bu eksenden korumacı tedbirlerle uzaklaştığını gösterirken, Meksika’ya duvar örülmesi gibi uygulamalar ABD’nin dışarıdan iyice soyutlanacağının da bir sinyalidir. Kısacası her şey ABD için olacak.

ORTADOĞU KARTI

Şimdi diğer ülkeler bu kartı gördükten sonra hamlelerine hazırlanıyorlar. Türkiye ve Rusya bu konuda daha da dikkatli olmak zorunda. Çünkü Ortadoğu için açıklamalar oldukça tedirgin edici. Kudüs konusunda İsrail’e destek verilmesi ve bol bol İsrail’i öven açıklamalar geledursun, Türkiye ve Rusya’nın bilgisi ve görüşü alınmadan Suriye’de güvenli bölge kurulacağı açıklaması oldukça tehlikeli.

KORUMACI POLİTİKALAR

Diğer yandan büyüme konusunda sıkıntı yaşayan global ekonomi, ABD’nin serbest piyasa ekonomisinin aksine korumacı davranmaya başlamasıyla biraz daha fazla sıkıntı yaşayabilir. Kağıt basarak dünyadan karşılıksız mal ve hizmet alan tüketim ekonomisi, kendi içerisinde üretim yapmaya dönüyor görüntüsü verirse global yapı ciddi sarsıntı geçirebilir. Oysa bu sanal sarhoşluğa herkes pek de güzel ayak uydurmuştu.

SABİT FAİZLİ KREDİ ZAMANI

Bütün bunlar olurken bir de işin içerisine Fed’in faiz artırımlarını hızlandıracağı konuşuluyor. Bu durumda ABD faiz getirileri cazip olduğu takdirde global sermaye akışı ABD’ye doğru ivme kazanabilir. Bunun önüne geçmek için diğer ülkeler de faiz artırımına gitmek zorunda kalabilir.

Son sözümüz; şimdi rotatif kredilerden uzun vadeli sabit faizli kredilere geçmenin tam zamanı gibi görünüyor. Ya da yükselen faiz ve artan risklerle limit sorunu ve yüksek finansman gideri sorunu yaşanabilir.

30 Ocak 2017 Pazartesi