HİKMET BAYDAR
Enerji, tüm sektörlerimiz için önemli bir girdidir. Kimi zaman doğalgaz, kimi zaman petrol ve türevleri, kimi zaman da elektrik olarak hayatımıza girer. Bu ürünleri aramızda kullanmayan da yoktur.
Enerji fiyatlarında değişim, tüm maliyetlerimizi doğrudan etkiler. Bir önceki yıl elektrik, yakıt faturaları ile en son ödenen faturaları karşılaştırdığımızda yıllık bazda enerji maliyetimizin nasıl değiştiğini çok açık ve net bir şekilde görürüz.
HAMMADDE FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİM
Maliyet hesabını yaparken hammadde fiyatlarındaki değişimi çoğunlukla yakalayıp maliyet revizyonuna gitsek de enerjide bazen atladığımız olur.
Oysa aylık toplam enerji giderlerinin üretim maliyeti içerisindeki yeri oldukça önemli. Kaldı ki, enerjinin olmaması üretimin durması anlamına da gelir.
Şimdi enerji fiyatları ile ilgili gelişmeleri anlamak için brent petrol grafiğine bakalım.
22 Nisan 2020 tarihinde pandemi nedeniyle talebin düşeceği korkusu, petrol fiyatlarını 17.52 dolar seviyesine kadar düşürdü. Daha sonra kademeli yükselişe geçen fiyatlar, 1 Haziran 2021 günü 70.99 dolar seviyelerini gördü.
Grafiklerden de görüleceği üzere 2020 Nisan ayından bu yana ciddi bir değer artışı söz konusu. Brent petrol fiyat değişimi, son bir yıldır enerji piyasası fiyat değişimini açık bir şekilde gösteriyor.
70-73 dolar bandı kritik önemde ve petrol fiyatlarının bir süre buralarda oyalanması ihtimali fazla olsa da, ekonomik ortamda birçok hammaddenin fiyatlarındaki oynaklık, bu piyasada da oynaklık riskini artırıyor.
DAHA CANLI BİR PİYASA
OPEC toplantısından üretim artışı çıkmadığı takdirde de arz/talep açığının büyüyebileceği ve buna bağlı olarak fiyatlarda yükseliş olabileceği uyarıları yapılıyor.
Enerji önemli bir girdidir. Buradaki fiyat değişimleri tüm dünyada maliyetleri ve enflasyonu etkiler. ABD ve AB bölgesinde de enflasyon konusunda kaygılar artıyor. ABD, Çin ve Avrupa’da petrol talebinde ciddi artış olacağı beklentileri oluşmaya başladı. Bu durum, önümüzdeki dönemde daha canlı bir piyasa sinyalleri veriyor. Çünkü, enerji talebindeki artış, üretim ve tüketim artışı anlamına geliyor.
Yüzde 7 büyümeyle dünya ikincisi durumunda olan ülkemizin, piyasa beklentileri gerçekleştiği takdirde daha canlı piyasada daha yüksek cirolar yapabilmesi için kapasite durumunu elden geçirmesi ve daha yüksek üretim seviyesi için hazırlıklı olmasında
fayda var.
04 Haziran 2021 Cuma