Son zamanlarda dünyada önemli gelişmeler oluyor. Bu gelişmeler daha çok askeri güç gösterisine dönüşmeye başladı. Gerek barış ortamı gerekse global ekonomi bu gelişmelerden ciddi bir şekilde tehdit alıyor.

ABD Başkanı, geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan’a ilk resmi ziyaretini yaptı. Sürpriz olarak karşılanan bu gelişmenin arka senaryoları ortaya çıkmaya başladı. Katar, bölge ülkeleriyle uyumlu hareket etmeyen, Suudilerin suyundan gitmeyen bir ülke. Kaldı ki, Türkiye’ye fon sağlıyor. İran’a yakın olması doğalgaz ticaretinde önemli yerlere varması da hedef olmasını sağlayan yönlerinden biri.

Katar, Türkiye’de birçok projeye kaynak aktarmış durumda. 15 Temmuz darbe girişiminde de ilk arayan ülke. Türkiye de Katar’a karşı Körfez ülkelerinin tutumuna karşı orada asker bulundurma tezkeresini hemen meclisten geçirdi. Şimdi dengeler daha da zorlanacak gibi görünüyor.

ABD, Kuzey Çin Denizi’nde Kuzey Kore füze bahanesiyle bir miktar yığınak yaptı. Bunun yanında İran’da da bombalar patlamaya başladı. Suriye düne kadar Rusya müttefikiydi ve ABD orada olamıyordu. Oysa şimdi YPG bahanesiyle ciddi yığınak yaptılar. Bu ağır silahlar kim için orada?

Kritik soru şu: Suriye’de ABD YPG’ye ağır silah verirken Rusya neden sesini çıkarmadı? Bu soru gerçekten çok önemli. Acaba Rusya Suriye’den vaz mı geçti? Eğer öyleyse dengeler yavaş yavaş ABD lehine değişiyor demektir. Ya da Rusya başka yerlere odaklanmış ve Suriye, Rusya için önemini yitirmiş durumda.

GLOBAL SATRANÇ TAHTASI

Öncelikli olarak darbe girişimi ve başkanlık sistemi seçimleri esnasında batı ve ABD’nin tavrı çok net. Gerek ABD gerekse batı, Türkiye üzerindeki kontrolü tamamen kaybettiklerini tüm çabalarına rağmen piyasalarda ciddi bir bozulmaya yol açamadıkları için ispatlamış durumdalar. Şimdi global satranç tahtasının üzerinde bir piyon yok. Aksine şah-mat diyebilecek etkide bulunabilecek kadar güçlü bir Türkiye var.

Katar, Türkiye’nin yalnız bırakmamasının karşılığını hemen vermiş görünüyor. Çünkü, gıda ve su tedarikiyle ilgili olarak Türkiye ve İran’la görüşme halinde olduklarını açıkladı.

Türkiye ambargo zamanında İran’a ciddi malzeme tedariki sağlıyordu. Bu yüzden İran halkının Türkiye sempatisini hepimiz biliyoruz. Gerek katliamdan kaçan Suriyeliler, gerekse geçmişte aynı durumda kalan Irak peşmergeleri de hep Türkiye’ye sığınmışlardı. Bölgede hep korumacı bir görünüm veren Türkiye bu konumundan hiç taviz vermedi.

TEK ÜLKEYLE HAREKET EDERSEK…

Gelelim sonuca; eğer ABD, ülkelerin Türkiye ile ticaret yapmamaları yönünde “tavsiye”de bulunursa, olayın rengi değişir. Global güven kaybolabilir. O zaman yaz çok sıcak geçecek demektir. Bizim hazırlık yapmamız gereken konu, siyasi dengeleri gözeterek ülke bazında ihracat yapımızı düzenlemek ve olası ciro düşüşlerine karşı hazırlıklı olmaktır. Tek ülkeyle hareket eden tek karara bağlı kalır, ona göre…

12 Haziran 2017 Pazartesi