4 Mayıs 2016 tarihinde önemli bir dalgalanma yaşayan döviz fiyatları bize bir gerçeği tekrar hatırlattı. O gerçek kur riskidir.
3 Mayıs 2016 günü 2.791,5 TL seviyelerinden işlem gören USD sanki biri düğmeye basmış gibi yavaş yavaş yükselişe geçerek 2.851,2 TL seviyelerine geldi. Buraya kadar olan hareketi son derece doğal karşılayan piyasada aynı zamanda ‘Sn. Davutoğlu’nun istifası’, ‘Ak Parti Olağanüstü Genel Kurulu’ gibi söylentiler dolaşırken Cumhurbaşkanlığından gelen ‘mutad görüşmedir’ açıklamasıyla piyasa bir miktar sakinleşir gibi oldu ve beklemeye geçti. 4 Mayıs 2016 günü uzun bir süre bir önceki gün seviyelerinde oyalanan kur, bir anda panik bir hareketle 2.977,5 TL seviyesine kadar yükseldi. Sebebi, söylentilerin gerçek çıkmasıydı. Olayın yurt dışı piyasalarla hiçbir alakası yoktu. Yazıyı yazdığımız dakikalarda ise bu yangın henüz durulmuş değil. Kısacası kur hareketi siyasi gelişmelerden etkilenmiş durumda. Gelecekle ilgili siyasi netlik iyice oluşana kadar da bu gerginliğin devam etmesi ihtimali çok yüksektir.
Gelelim ekonomiye ne etkisi olacağına; 2.79-2.80 civarı bir kur seviyesi dikkate alınarak yapılan ithalat siparişlerinin ödemesi Salı günü olanlar sürprizle karşılaştılar ve ciddi bir farkla ödemelerini yaptılar. Birçoğunun kâr marjının üçte biri buhar olmuş durumda. Eğer piyasa farkı kabul edecek fiyat esnekliğine sahipse de şanslılar. Kısacası kur yükseldikten sonra yapılan her ithalat ödemesi bizlere maliyet enflasyonu olarak yansıyacaktır. Enflasyon bu nedenle yükselebilir. Bu durum faiz indirimlerini de zora sokacağı gibi ürken yabancı sermayenin pozisyonlarını kapatmasıyla düşen borsa, yükselen tahvil faizlerinin zararlı etkilerini söylemeğe bile gerek yok. Bir çoğunuz zaten gözlemlediniz.
Gelelim ihracatçıya… Şimdi yapacakları ihracat için hangi kuru baz alacaklar? Mevcut kuru baz alıp da fiyat verirlerse ödeme geldiğinde bu kuru bulabilecekler mi acaba? Ya aynı şekilde düşerse. O zaman da kâr buhar olacak.
Kurlardaki bu agresif hareketler aynı zamanda piyasanın da derin ve sağlıklı olmadığının da bir göstergesidir. Bu durumda TCMB bazı kurumların dengeleyici olarak ön plana çıkması gerekiyor. Yazıyı yazdığımız saatlere kadar henüz bu konuda dengeleyici önemli bir hareket göremediğimizi de üzülerek ifade ediyoruz.
Kurlardaki bu dengesizlikler ticaretin önünde ciddi bir engel ve risk olarak karşımıza çıkıyor. Bu tehlikeli gidişe dur denilmediği takdirde çok firmanın canı ciddi şekilde yanacaktır.
09 Mayıs 2016 Pazartesi