Hikmet BAYDAR

Hikmet BAYDAR

Diğer Yazıları

hikmetbaydar@3-goz.com

 

Türkiye İstatistik Kurumu, Şubat 2024 dış ticaret endeks verilerini açıkladı. Söz konusu bültene göre; ihracat birim değer endeksi şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4.3 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde yüzde 0.2, hammaddelerde (yakıt hariç) yüzde 8.4, yakıtlarda yüzde 6.9 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 4.3 azaldı. Bu verilere göre, firmaların satış fiyatlarında aşağı yönlü bir baskı olduğu görülüyor. Ancak gıdanın içerisinde yer aldığı grupta düşüş hemen hemen yok denecek kadar düşükken, yakıt hariç hammaddelerde yüzde 8.4 ve imalat sanayinde (gıda hariç) yüzde 4.3 azalma, enflasyonun düşüşü konusunda da umut veriyor. Pahalı ihracat ve ihracatta artış, düşük fiyata iç piyasa satışını imkansız kılıyor. Ancak ihracat birim değerinde düşüş, iç piyasada da fiyatlarda aşağı yönlü baskı oluşturabilir.

 

GIDA İHRACATINDA ARTIŞ

 

İhracat birim değer düşüşü, aynı zamanda ciro düşüşü anlamına da gelebilir. O yüzden miktar bazında hareketlere de bakmamız gerekiyor. Şubat ayında ihracat miktar endeksi yıllık bazda yüzde 18.6 oranında artmış. Bu durumda birim değerinde düşüşe rağmen ihracat miktar endeksindeki daha fazla artış, ciroda düşüşün hissedilmemesine neden olmuş. Daha detaya baktığımızda, gıda grubunda miktar bazında ihracatın yüzde 32.2 artması son derece önemli. Gıda üretiminin bu oranda artmaması durumunda gıda ihracatı iç piyasaya verilecek ürün payından alınarak gerçekleşmiş diyebiliriz. O zaman iç piyasada gıda fiyatları yurt dışıyla dengelenene kadar artmaya devam edebilir. Kaldı ki, yakıt hariç hammadde miktar endeksi yüzde 22.2, yakıtlarda yüzde 60 ve imalat sanayinde (gıda grubu hariç) yüzde 14.7 artarak, iç piyasaya ayrılan payın azalma riskini de bize gösteriyor. Bu durumda fiyatların düşmesi ihtimali de azalıyor. 

 

İTHALATLA KAPATILABİLİR Mİ?

 

Şimdi gıda ihracatındaki artışı ithalatla kapatabiliyor muyuz, ona bakalım. Gıda grubunda ithalat birim değeri yıllık bazda yüzde 3.1 azalırken, aynı grubun ithalat miktar endeksi yıllık bazda yüzde 6.4 azalmış. Yani ihracatta önemli artışlar varken, ithalatında ise düşüş söz konusu. Doğal olarak iç piyasada fiyatlar ihraç ülkeleriyle eşitlenene kadar artma riski taşıyor. Bunun dışında özellikle hammadde (yakıt hariç) ithalat miktar endeksinde yüzde 19 artış, birim değerinde yüzde 4.1 azalışla beraber iç piyasada maliyetlerde aşağı yönlü baskı oluşturacak.

 

İthalat toplam arzı artıran bir unsur olarak birim değerde yüzde 5.9 oranındaki düşüşe paralel fiyatlarda aşağı yönlü baskılar oluştururken, ihracat toplam talebi artıran ve bu nedenle iç piyasada kıtlık oluşmasına neden olabilecek bir gelişmedir. Hele iç piyasaya ayrılan payın ihraç edilmesi, hedef ülkelerdeki fiyatlara yakınsama anlamına geliyor. O zaman enflasyonun düşüşü zorlaşıyor. Şimdilik ithalata yönelik veriler gıda hariç enflasyon düşüşüne destek verecek olsa da gıdada ihracat ve ithalat birim değer ve miktar endeksleri enflasyonun düşüşünü kolaylaştırıcı mahiyette değildir. Bu nedenle de gelir dağılımı daha fazla bozulan ve Euro bazında ücretlerin daha düşük olduğu ülkemizde hayat pahalılığı kendini bir süre daha hissettirmeye devam edecek gibi görünüyor. 

22 Nisan 2024 Pazartesi