“Besmele çek gir çarşıya, selamı da unutma ha!
Kiloyu eksik
çekme ha, metreyi kısa tutma ha!
Halka hizmet eylemektir Hakka
hizmet eylemek,
İyi belle sen bu sözü, sakın yabana atma ha!
Alış derken, veriş derken, ölçü,
tartı, satış derken;
Paraya pula tapma ha,
insanlığı unutma ha!”
M. İlhan Canbaba
Denizli ilimize seyahat eden ve ünlü Babadağ Çarşısı’na giden iş insanlarımız veya alışveriş için giden ziyaretçilerimiz görmüştür. Bu şiir, çarşının ana kapısını süsler. Şiir, aynı zamanda ahilik geleneğimizin de temel direklerindendir.
Osmanlı Devleti’nin en parlak dönemi, ahilik teşkilatının ‘el, dil, gönül’ birliğini uyguladığı devirlerdir. Bu devirlerde esnafa verilen öğütlerin başında; hırsızlık ve haramdan uzak durmak, ahlaklı ve dürüst olmak, sır saklamak, fitne ve fesattan uzak durmak, iyi-doğru ve güzele dönük kardeşçe yaşamak düsturu tembih edilmiştir.
* * *
Malum, özünde yardımlaşmanın, dayanışmanın, paylaşmanın öncelikli ve gerekli olduğu Ramazan ayı içerisindeyiz. İş insanlarımız başta olmak üzere gücü yeten, karınca kaderince öncelikle deprem bölgesi olmak üzere yardımlar yaptı ve halen de yapıyor.
Asrın afeti olarak değerlendirilen ve 11 ilimizi kapsayan depremin yaralarını sarmak için ‘tek yürek’ olundu ve millet-devlet bütünlüğümüz içerisinde yaralar hızla sarılmaya başlandı. Sanırım dünyada böyle bir afetin altından millet ve devlet olarak ancak biz kalkabilirdik.
Çünkü biz merhamet toplumuyuzdur. ‘El, dil, gönül birliği’, vazgeçmediğimiz ve yok saymayacağımız hayati gelenek, görenek ve inanç kodlarımızın ana mayasını oluşturuyor.
Bu kodlarımız sayesindedir ki, bugün deprem bölgesi başta olmak üzere bütün ülke genelinde iş insanlarımızdan tutalım da kimin ne imkânı ve gücü yetenin neyi varsa deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza ulaştırıyor.
Ticari geleneğimizde her işe nasihatlerle başlanır. Bu öğütlerin de pek çoğu yardımlaşma, dayanışma, paylaşma üzerinedir. Bir bilgemiz şöyle seslenir: “Kim ki rızkını ararken ‘el, dil, gönül’ ölçüsüyle; kardeşine, eşine, dostuna, arkadaşına, komşusuna, tanıdığı, tanımadığı insanlara iyi niyetle yaklaşıp, paylaşır ve dayanışma içerisinde ihtiyacını giderirse, bilmeli ki kendisinin de ihtiyacı giderilecektir.”
* * *
Bu minvalde yazıyı, İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç Bey’in, İTO’nun deprem bölgesine yaptığı yardımlara ilişkin bilgi ve teşekkür notuyla hitama erdirelim.
“Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve binlerce vatandaşımızı etkileyen büyük deprem afetiyle ilgili İstanbul Ticaret Odası olarak acil yardım çalışmalarını vakit kaybetmeksizin başlattık.
Üyelerimizden ve hayırseverlerden gelecek ayni yardımlarla ilgili THY Kargo işbirliği ile Atatürk Havaalanı THY Kargo binasında ‘İTO Deprem Koordinasyon Merkezimizi’ 30 bin m2 alanda ve 7 gün 24 saat hizmet verecek şekilde organize ettik.
İstanbul Valiliği ile koordinasyon içinde; tasnif ettiğimiz yardımları 82 TIR ve 8 uçak ile bölge illerinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Güncel ihtiyaçları anbean takip etmeye ve sevkiyatlarımızı gerçekleştirmeye devam ediyoruz.
AFAD başta olmak üzere hem İstanbul Valiliğimiz hem de depremden etkilenen bölge vali ve kaymakamlarımızla tam bir koordinasyon içinde çalışıyoruz.
Deprem bölgesinde ihtiyaçlar sürüyor, İş dünyası olarak üzerimize önemli bir görev daha düşüyor. Üyelerimizi, depremde zarar gören ve İstanbul başta olmak üzere çeşitli illerimize yerleştirilen depremzedelere istihdamda öncelik vermeye çağırıyorum.
Hem deprem sürecinde hem de deprem sonrasında, bu büyük felaketin yaralarını sizlerin desteğiyle sarabilir, bu günlerin de üstesinden gelebiliriz. Yaptığınız-yapacağınız yardımlar için şimdiden teşekkür ederim.”
03 Nisan 2023 Pazartesi