Prof. Dr. Ahmet KAVAS

Prof. Dr. Ahmet KAVAS

Diğer Yazıları

* Afrika şeker pancarı dahil 11 milyon tonluk üretimiyle dünya şeker ihtiyacının ancak yüzde 6’sını karşılıyor. Bu seviye kıtadaki talebin altında olduğundan, dünya şeker piyasaları Afrika ülkelerini şeker üretmeye zorluyor. 

 

* Bu nedenle rekabetçi ortamda insan kaynağı, iklimin uygunluğu ve yeni teknolojiler bu kıtayı yakın gelecekte önemli oyuncu haline dönüştürecek. Mısır ve Fas gibi ülkelerin şeker pancarına büyük önem vermeleri, bu konuda ciddi tecrübe sahibi Türkiye ile pek çok Afrika ülkesi arasında işbirliği imkanlarını da beraberinde getirecek. 


 

İlk defa Büyük Okyanus’un güneyinde yer alan Yeni Gine ve Çinhindi olarak bilinen Güney Asya bölgesinde bitki olarak ortaya çıktığı bilinen şeker kamışı, günümüzde tüm dünya şeker ihtiyacının yüzde 80’ini karşılıyor. Her ne kadar şeker kamışının ana vatanı olarak Asya’nın güneyindeki adalar gösterilse de bugün Brezilya, tüm ülkeler arasında tartışmasız öncü üretici ülke konumunda. Halen vanilya, kakao ve benzeri birçok bitkinin anavatanı Amerika kıtası olmasına rağmen en büyük üretici ülkeler Afrika ve Asya’ya geçmişken, şeker kamışında tam aksine bir istikamet söz konusu ve Asya menşeli bitkinin tarımı, en çok yeni dünya denilen bu kıtada yapılıyor. Bunu Çin, Hindistan ve Tayland takip ediyor. 

 

FAS’TA KİŞİ BAŞI TÜKETİM 30 KG

 

Afrika, tüm coğrafyasında şeker pancarı da dahil olmak üzere 11 milyon tona ulaşan bugünkü seviyesiyle dünya şeker ihtiyacının ancak yüzde 6’sını üretiyor. Oysa ki bu kıtada yıllık yüzde 3 gibi oldukça yüksek bir talep bulunuyor. Dünya genelindeki yüzde 0.7 gibi bir ortalamanın dört katından fazla bir durum söz konusu. Kişi başına yıllık tüketimde dünya ortalaması 23 kilo iken bu, Afrika ortalamasında 17 kilogramda kalıyor. Fakat yakın geçmişle kıyaslandığında bu miktar büyük bir tüketim artışına işaret ediyor. Zaten Fas ve Senegal gibi ülkelerde kişi başına tüketim 30 kilogramı geçiyor. Avrupa sömürgeciliğinin dünyanın her tarafına yayıldığı 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren şeker gibi temel gıda maddesinin temini ve devamlı artan pazar talebi, şeker kamışının üretimini yaygınlaştırmayı zorunlu hale getirdi. Soğuk iklimlere uygun olmayan bu bitki, daha bol sulu ve ziraat için verimli arazi ile çok güneşli bir iklime ihtiyaç duyuyor. Şeker pancarı ise daha ziyade soğuk iklime yatkın bir özelliğe sahip olduğu için çok az ülkede her ikisi de yetiştirilebilir. Türkiye gibi ağırlıklı şekilde şeker pancarına odaklı ülkelerde şeker kamışı çok az ve belli yerlerde üretilebiliyor. 

 

ŞEKER ADALARI

 

Büyük Okyanus’ta Havai ve Fiji adaları gibi Hint Okyanusu’nun batısında yer alan Moritus, Reunion ve Madagaskar adaları, ürettikleri şeker kamışı miktarları sebebiyle ‘şeker adaları’ olarak tanınıyor. Özellikle 1979 ve 1980 yıllarında dört büyük kasırga ile neredeyse Moritus adasında bozulmadık şeker kamışı arazisi kalmadı. Ancak kısa zamanda iyileştirme çalışmalarıyla eski üretim miktarına ulaştı. Burada yetişen ürünün özellikle Avrupa piyasalarındaki değerinin dünya genelindekinin iki katına yakın yüksek fiyatla satılması, buraya hayati konum kazandırıyor. Şimdilerde 1.5 milyona yakın nüfusunun çoğunluğu Hint kökenli; tütün veya başka bitkilerle de meşgul olup tek ürüne bağlı kalmak istemediler. Ancak ilk denemelerinden sonra bundan vazgeçtiler. Çünkü bu adadan ticaret yapanlar sadece şeker kamışı odaklı çalışıyorlardı.

 

ŞEKER KAMIŞI ODAKLI

 

Günümüzde yıllık 20 milyon tonu aşan şeker ihtiyacı ile Afrika ülkeleri, özellikle bağımsızlıkla birlikte şeker kamışı odaklı üretime ve şeker fabrikaları kurmaya büyük önem verdi. Halen de 1970’li yıllarda kurulan ve eski teknolojiyle çalışanları yenileri ile değiştirip dışa bağımlılıktan kurtulmaya çalışıyorlar. Bu sayede de milyonlarca insana geçmişteki istihdam alanlarını yeniden açarak ekonomiye ciddi katkı sağlamayı planlıyorlar. Afrika coğrafyasının şeker üretimine uygunluğu, yabancı yatırımcıları bu kıtaya devamlı yöneltti. Mısır’ın Nil Nehri havzası dahil Sudan’ın benzer durumu ve geniş arazileri, Çad Gölü çevresi, Doğu Afrika’da Büyük Göller bölgesi, Güney Afrika bölgesi ülkeleri, son bir asırda kıyasıya şeker kamışı alanları açmaya sevk etti. Şimdilerde Batı Afrika ülkeleri gıda sanayinin vazgeçilmezi, ilaç sanayi ve özellikle şeker kamışı atıklarının biyoyakıtlar için hayati konumu ve özellikle sofraların vazgeçilmesi şeker, Afrikalılar için artık ekonominin vazgeçilmesi haline geldi. Dünya şeker piyasaları, Afrika ülkelerini şeker üretmeye zorluyor ve rekabetçi ortamda insan kaynağı, iklimin uygunluğu ve yeni teknolojiler, bu kıtayı yakın gelecekte önemli oyuncu haline dönüştürecek. 1970’lerde kurulup atıl hale gelen fabrikalar, bulundukları ülkeler tarafından yeniden üretime hazır hale getirilmeye çalışılıyor. Mısır ve Fas gibi ülkelerin şeker pancarına büyük önem vermeleri, bu konuda ciddi tecrübe sahibi Türkiye ile pek çok Afrika ülkesi arasında işbirliği imkanlarını beraberinde getirecek.

 

ELEKTRİK İHTİYACINI KARŞILIYOR

 

Şeker kamışı, 2.5-6 metre arasında bir yüksekliğe sahip. Dikimden itibaren en az aynı kökten 2 yıl, genelde 6 ila 10 yıl arasında ürün veriyor. Hasat sonrası yeniden filizlenen kökler bir sonraki senenin ürünü oluyor. Bitkinin yüzde 70’i su içeriyor, yüzde 10-15 arasında şeker, geriye kalan atıklardan ise hayvan yemi elde ediliyor. Şimdilerde fabrikaların elektrik ihtiyacı karşılanıyor. Çoğu Afrika ülkesinin tarım arazilerini şeker kamışı üretimine açmaları büyük bir zorunluluk haline geldi. Giderek artan şehirleşme ve orta sınıf toplumların bu kıtada genişlemesiyle şekere ihtiyaç arttı. Nijerya ve benzeri ülkeler, adeta sınırlı dövizlerinin büyük kısmını bu ürünü satın almak için yurt dışına aktarıyor. Topraklarının yüzde 92’si şeker kamışı ile kaplı Moritus ve Esvatini (Svaziland) gibi bazı ülkeler ise en büyük ihracat gelirlerini bu üründen elde ediyor.

 

ÜRETİM HACMİ 11 MİLYON TON

 

Afrika’da şeker kamışı ve şeker pancarı deyince akla gelen ilk ülke Mısır. Kıtadaki 11 milyon tona yakın şeker üretiminin yüzde 20’sini her ne kadar tek başına karşılasa da kendi ihtiyacının fazlalığı sebebiyle aynı zamanda ciddi bir ithalatçı. Güney Afrika Cumhuriyeti de 2 milyon tonu aşan üretiminin yarıdan fazlasını kendi tüketiyor. 1950’li yıllarda şeker kamışı üretimine başlayan Esvatini ve Moritus ise ürünlerinin çoğunu Fildişi Sahili gibi ihraç ediyor. Halen Mısır, Güney Afrika, Sudan, Etiyopya, Kenya, Esvatini, Nijerya, Fas, Malavi ve Zimbabve, üretim miktarları ile kıtanın en çok şeker üreten ülkeleri arasında.

 

ÜLKELER ARASINDA TAŞIMACILIĞIN İYİLEŞTİRİLMESİ GÜNDEMDE

 

En son 2024 yılı nisan ayında Kenya’nın başkenti Nairobi’de 11’incisi düzenlenen Afrika Şeker Konferansı ile hem şeker kamışı hem de şeker pancarı üretiminde yeni gelişmeler ele alınıyor ve kıta için gelecekte artan değeri üzerinde yeni görüşlere yer veriliyor. Afrika Serbest Ticaret Anlaşması ile artık kendi aralarında şeker ticaretinin üreten ülkeler ile ithal eden ülkeler arasında akışların kolaylaştırılması, birçok engelin kalkması, taşımacılığın iyileştirilmesi üzerinde duruluyor. Yüzbinlerce küçük çiftlik sahiplerinin mevcut konumları korunurken, büyük işletmelerin de yatırımlarının kolaylaştırılması hedefleniyor. Dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi Afrika’nın şeker üretimi sadece bunun için gerekli şeker kamışı ve şeker pancarı üretmekten ibaret değil. Arazilerin işlenmesini, bu sahada gerekli insan gücünün ziraat mühendisleri dahil eğitilmesini, her türlü makina ihtiyacının karşılanmasını, bu ürünün pazarlanmasını ve bundan elde edilecek diğer yan sanayilerin devreye sokulmasını gerektiriyor.

19 Ağustos 2024 Pazartesi