Ruanda’nın başkenti Kigali, uluslararası yapay zeka zirvesine ev sahipliği yaptı. Afrika geneline ilk kez hitap eden bu zirveye, Dünya Ekonomik Forumu’nun yanında Birleşmiş Milletler ve Afrika Birliği de her türlü desteği verdi.
Afrika Birliği Komisyonu da UNESCO ile beş yıllık bir plan çerçevesinde yapay zeka alanında önemli hamlelerin yapılmasını teşvik etmek üzere ‘Afrika’nın Geleceğinin İnşasında Bilgiyi Dönüştürme’ konulu bir toplantı gerçekleştirdi. Böylece Kigali Zirvesi’nin en önemli etkilerinden biri, birçok alanda işbirliğini temin edecek ‘Afrika Yapay Zeka Konseyi’ kurulması oldu. Bundan böyle Afrika, kendi dijital egemenliği için gereken çalışmaları başlatarak, dışa bağlılığını mümkün mertebe azaltacak. Yabancı platformlara bağımlılığı giderek düşecek.
Yapay zeka, Afrika’nın da kalkınmasına büyük katkı sağlayacak. Özellikle tarım alanında talebi karşılaması beklenen kıtadaki çiftçilerin, ekim zamanını, sulama ve gübre uygulamalarını doğru yönlendirmelerle yaparak arazi verimliliği iki katına çıkarması mümkün olacak. Ayrıca, sömürgecilikle birlikte birçoğu artık konuşulmayan 2000’den fazla dil yapay zekayla yeniden hayat kazanacak. Zira henüz yaşadıkları ülkelerin resmi dilini konuşamayan köylülerin ve tüm kırsal kesim toplumlarının teknolojinin imkanlarıyla tanışmaları daha kolay ve hızlı gerçekleşecek.
ABD, Çin ve Avrupa arasında teknolojik savaşın her türlü kuralı zorladığı bir dönemde artık Afrika ülkeleri de kendi aralarında etkin bir oyuncu olmak istiyor. Akıllı Afrika İttifakı (Alliance Smart Africa) da 20. buluşmasını Kigali Zirvesi öncesinde aynı binada gerçekleştirdi. Bu zirve, kıtanın yapay zeka sayesinde birleşik bir dijital geleceği hazırlayacak ve belirleyici olacak. Dördüncü Sanayi Devrimi Merkezi (C4IR) de Kigali Zirvesi’nin ana düzenleyicileri arasında yer aldı. Burada amaç, Afrika ülkelerinin yeni teknolojileri benimsemelerine yardımcı olmak, yenilikçi ve dönüştürücü ortaklıklara öncelik vermekti.
Ruanda, büyük etkinlikle kendisini Afrika’nın dijital dönüşümünde bir katalizatör olarak görüyor. Bununla birlikte Afrika’da bilgi işlem gücünde nüfuslarına oranla Togo, Senegal, Fildişi Sahili, Tunus ve Cezayir öne çıkıyor. Kıtanın dijital geleceğinin tehlike altına girmemesi için tüm ülkeler arasında gerekli işbirlikleri gerekiyor.
Bu arada Afrikalıların sosyo-kültürel değerlerinin korunmasının üzerinde de duruluyor. Yapay zekanın bunu yok etme ihtimali yüksek. Oysa yeni teknolojiler kıtada isimlendirilirken yerel dillerden de istifade ediliyor. Güney Afrika’nın Zulu dilinde toplanma karşılığı ‘Indaba’ ve birlikte inşa ediyoruz demek için ‘masakhane’, Senegal’in Volof dilinde bilgi edinip paylaşma için ‘xam xamle’, Gana’nın Akan dilinde yapabiliriz anlamında ‘yebetumi’ isimlendirmeler tercih ediliyor. Halen Güney Afrika’da Masakhane projesi ile 2000’den fazla kıtada konuşulan yerel dil için 400’den fazla kişi istihdam edilmiş durumda.
Kıtada yaşı 15-25 arasında 300 milyondan fazla genç yaşıyor ve yakın gelecekte bunlar için yeni istihdam alanlarına ihtiyaç var. Türkiye son çeyrek asırda başta yapay zeka teknolojileri olmak üzere Afrika’da gerekli etkinliği kurmak için mevcut saha bilgisinden azami derecede istifade edip geleceğin inşasının mimarları arasındaki yerini alacaktır.