istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi
Giriş: 18.04.2025 - 09:01
Güncelleme: 18.04.2025 - 09:01
HÜSEYİN ÖZTÜRK

HÜSEYİN ÖZTÜRK

İnsanoğlu başta olmak üzere kâinattaki tababetten hayvanata kadar bütün canlı varlıkların cümlesi, istisnasız yaratılış fıtratlarına göre beslenmek, barınmak ve hareket etmek zorundadır. Ayrıca her varlık, insanoğlunun hizmetine sunulmuş büyük bir ikramdır.


Hiçbir canlı varlık için kolay beslenme, barınma ve çalışma imkânı olmadığı gibi yine hiçbir canlı varlık, emeksiz ekmek yiyemez ve hepimizin malumudur ki, emek olmadan ekmek olmaz. Haksız yahut farklı yollardan kazançlarla emek birbirine karıştırılmamalı.


Dünyanın dört bir yanından çekilen belgesellerde hepimiz görüyoruz ki, yer kürenin birbirinden farklı coğrafyalarında emek ve ekmek mücadelesi veren canlılar, kendi beslenme ve çalışma şartlarına göre hareket ediyor.


Hal böyle olmasına rağmen karadaki, denizlerdeki canlı-cansız varlıklar, insanoğlunun beslenmesi, barınması ve çalışması için emrine verilmiştir.


Bu noktada doğanın korunması ve dünyanın yaşanılabilir olması adına yer altı ve üstü kaynakları yerli yerinde ve zamanında kullanarak israf etmemek, insanoğlunun asli vazifelerinden olmalı.


Bu zorunlu görevin ihmali; kendi işimiz, aşımız, ailemiz başta olmak üzere bütün bir insanlığı ve karadaki, denizlerdeki canlıları tehdit ediyor. Dünya milletleri ve ilgili kuruluşlar, böyle tehditleri görüyor ve önlemler alıyor.


İşte bu önlemleri alan kuruluşlarımızdan biri de 800 bini aşan üyesiyle Paris’ten sonra dünyanın ikinci büyük odası olan İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç ile yönetim kurulu oldu. 


Geçtiğimiz şubat ayında İTO Başkanı Şekib Avdagiç ve yönetim kurulu üyeleri paydaşlarıyla birlikte ‘Gıdada İsrafa Dur De’ kampanyası başlattı.


O tarihten bugüne şöyle kabaca yapılan araştırmalarda kampanyanın faydalı olduğu ve sürekli hale getirilmesi gereğinin ortaya çıktığı müşahede ediliyor.


Pek çok alanda yerli yerince israfın önlendiği görülmekle birlikte büyük marketlerde çöpe giden yiyeceklere dikkat çekiliyor! Tabii bu mesele, tüketicilerin ve üreticilerin dikkat ettiği kadar satıcıların da dikkat etmesi gereken bir husustur!


Marketlerin önünde çöpe giden kasa kasa yiyecekler, insanın yüreğini acıtıyor. Yeri geldi, bu konuda İTO Başkanı Şekib Avdagiç’in, ‘Gıdada İsrafa Dur De’ kampanyasını başlattığı günkü konuşmasına yer verelim.


Hatırlamazsak unuturuz. İyiyi, doğruyu, güzeli hep hatırda tutmalı.


“Ülkemizde yılda 19 milyon ton gıda israf ediliyor. Bir başka deyişle her yıl yaklaşık 43.3 milyar doları çöpe atıyoruz. Parasını ödeyerek sahip olduğunuz hiçbir şey, tamamıyla size ait değildir. Eğer biz gıda israf ettik diye, bu ülkede bir insan, bir kadın, bir çocuk gıdaya ulaşamadan akşamladıysa, bu vebalden bize de pay düşer.”


Evet, yine Şekib Bey’in ifadesiyle “Bu rakamı düşürürsek üretimde verimlilik artar, fiyatlar dengelenir, ülke ekonomisine büyük bir katkı olur.”


Bu kampanya üzerine ünlü bir lokantanın uygulamasından örnek vermek isterim. İstanbul’da bir restoran, şöyle bir uygulama başlatmış. Oldukça insani ve ekonomik!


Tabağında yemek, bardağında içecek bırakmayan müşterilere yüzde 25 indirim yapılıyormuş. Netice? İsraf tahmin edilmeyecek derecede azalmış. 


Velhasıl, gıda başta olmak üzere insanoğlunun ihtiyaç duyduğu gereksinimlerinde israfın başını esasında insan israfı çekiyor.


İnsan israfından kastedilen, yaptığı israfın farkında olmayan ve şahıslarından başkalarını düşünmeyenlerin kendilerini israf etmeleridir.


Gıda israfı, vicdan israfıdır. Ahilik sisteminin önemsediği hususlardan biri de insan israfıdır. İnsan öyle kutlu bir varlıktır ki, hayatın bütününde ona ihtiyaç vardır. Bu sebeple tasarrufun da israfın da sahibi insandır. İş, insanda düğümleniyor veya çözülüyor.