Engelli olmayı bütün boyutlarıyla anlayabilmeniz için ille de bir engelli çocuğunuz veya akrabanız olması gerekmez. Onlarla bir şekilde kuracağınız mini bir iletişim size kapıyı aralayacaktır. Anlaşılmayan ve tanınmayan gizemli bir dünya için çözüm üretmenin zorlukları doğaldır. Doğrusu, iletişim kapısını araladığınızda onlara yapacağınız en küçük bir dokunuşun ne büyük mutluluk doğurduğunu hissedeceksiniz.
Peygamber'imizin,“Cennet anaların ayağı altındadır” sözünü şu şekilde de anlasak bir mahsuru yoktur sanırız: “Cennet, öncelikle engelli bir evladı olan ve bunun için elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışan annenin ayağının altındadır.” Babalarkusura bakmasın, cihan Peygamberi annelere öncelik vermiş. Tabii ki babaların yeri de kutsaldır ama öncelik annelerin.
Engelli çocuklarımızın sevgi, ilgi ve şefkatin dışında en önemli problemi; kendisinin bizatihi yapacağı profesyonel bir işinin olabilmesidir. Engelli, yetişkin hale geldiğinde onu ayakta tutan en önemli faktör, minnet ve acıma duygusu ile değil, kendi becerisi ile kazandığı bir işinin olmasıdır. Engellilik özel bir durum olduğu için onlara bu imkanı ve çalışma ortamını hazırlama kamunun sorumluluğu altındadır. Engellilerle ilgiliistatistik sonuçları maalesef negatif durumda. Bunu pozitife çevirmek herkesin ortak duyarlılığı haline gelmeli.
MESLEK KAZANDIRICI EĞİTİM
Bu sorumluluğun en önemli ayağı da her hal ve şartta eğitimin yapılabilmesidir. Buradaki eğitimin hem rehabilite edici hem de meslek kazandırıcı boyutu bulunuyor. İkisini de önemsememiz gerekir. Bu doğrultuda en önemli görev Milli Eğitim Bakanlığı’nındır kuşkusuz ama bu alanda mutlak başarı için resmi, yerel, sivil ve ailenin birlikte çalışması gerekir. Yani, Türkiye İş Kurumu, yerel yönetimler, ilgili sivil toplum kuruluşları, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere.
Engelli istihdamında en büyük sorun eğitim konusudur. Zira eğitimi varsa ve bu eğitim bir meslek kazandırmaya yönelik alınmışsa daha rahat iş bulabiliyor.İş Kur'a kayıtlı engellilerin çoğunun maalesef eğitimi bulunmuyor. Kurum,mesleği olmayan engellileri zorunlu olarak meslek edindirme kurslarına yönlendiriyor. Bu nedenle ısrarla eğitim diyoruz. Problemin diğer bir boyutu olan işverenler iseengellileri bir yük olarak görmeyecek, aksine veli nimet bilecek. Yerel yönetimler dedaha duyarlı hareket edecek. Ancak bu şekilde sorunun üstesinden geliriz. Yani herkes sahiplenecek ve işin ucundan gönüllü olarak tutacak.
12 BİN 782 ÖĞRENCİ
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Rehberlik ve Özel Eğitim Genel Müdürlüğü’ne bağlı Özel Eğitim Meslek Liseleri ve Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezleri bulunuyor. Genel Müdürlüğe bağlı ülke genelinde 124 Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi mevcut. Bunların 122'si hafif zihinsel engelliler, diğer 2’si ise görme engellilere ait. Bununla beraber 21 Özel Eğitim Meslek Lisesi bulunuyor. Bunların da 19'u ortopedik engelli, 2’si ise işitme engelliler için. Bu kurumlarda eğitim alan öğrencilerimizin sayısı toplam 12 bin 782. Buralarda 2 bin 666 öğretmen görev yapıyor.
Engelli çocuklarımızın mutluluğu onları eğiterek meslek kazandırmaktan geçiyor. Onların mutluluğu ailelerinin mutluluğudur. Ailelerin mutluluğu ise ülkemizin ve insanlığın mutluluğudur. Bu çocuklarımızın eğitiminde çalışanları ise hakiki kahramanlar olarak görmek gerekir.
22 FARKLI ALANDA EĞİTİM VERİLİYOR
Özel Eğitim Meslek Liseleri ve Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezleri’nde 22 mesleki alanda eğitim veriliyor. Bunlar; el sanatları teknolojisi, matbaa, mobilya ve iç mekan tasarımı, kuyumculuk, metal teknolojisi, konaklama ve seyahat hizmetleri, gıda, giyim, el sanatları, tekstil teknolojisi, yiyecek içecek yönetimi, güzellik ve saç bakım hizmetleri, ahşap, seramik ve cam teknolojisi, aile ve tüketici hizmetleri, elektrik-elektronik ve bilişim teknolojisi, muhasebe ve finansman, metal inşaat teknolojisi, grafik ve fotoğraf, ayakkabı ve saraciye. Engelli öğrencilerin eğitimlerini tamamladıktan sonra daha kolay staj imkanları ve iş bulabilmeleri için kuruluşlarla protokoller yapılıyor. Atölyelerini modernleştirme çalışmaları için de sponsorlar devreye sokuluyor.
İşitme engelli gençler mesleki eğitimin ardından istihdam edildikleri kuyumcu atölyelerinde hünerli elleriyle altını sanata dönüştürüyor.
06 Aralık 2015 Pazar