Prof. Dr. Ahmet KAVAS

Prof. Dr. Ahmet KAVAS

Diğer Yazıları


Afrika kıtası, ekonomisi Asya’dan sonra en hızlı büyüyen bölge. Üstelik kıtanın, az gelişmiş ülkeler listesindeki üyeleri de bu gruptan çıkmaya başladı. Kıta ülkelerinde geçen yıl ortalama yüzde 15 olan enflasyonun da bu yıl yüzde 9.5’e inmesi bekleniyor. Ekonomisi büyük oranda doğal kaynaklara bağlı olan kıtanın uzun ömürlü politikaların kombinasyonuna ihtiyacı var. 

 

“Dünyanın her tarafı kalkınsa, Afrika’da en ufak kıpırdama olmaz” görüşü artık anlamını yitirdi. Hem kıta ülkeleri Afrika Birliği öncülüğünde kendi aralarında hem de Avrupa, Asya ve ABD coğrafyaları Afrikalılarla temaslarını geliştirmenin yollarını arıyor. Eskiden çok ayrıntılı merak edilmeyen konular arasında yer alan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH), şimdilerde bir yıl öncesi ve gelecek birkaç senenin tahminleri ilave edilerek raporlara dönüştürülüyor.

 

IMF, Dünya Bankası, Afrika Kalkınma Bankası, Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) dahil pek çok uluslararası ve ulusal kuruluş, Afrika’da kişi başına düşen milli gelir hakkında ciddi incelemelerde bulunup elde edilen verileri paylaşıyor. Bu bilgiler, kıta içindeki yatırımcılar için önemli olduğu gibi doğrudan dış yatırımlara ağırlık veren devletler ve şirketler, bu verileri almadan yeni hamlelere karar vermek istemiyor.

 

EN İYİLER VE EN KÖTÜLER

 

2023 yılı itibarıyla Afrika’nın en zengin ülkeleri sıralamasında birinci, Hint Okyanusu’nda yer alan, yaklaşık 100 bin nüfuslu Seyşeller ada devletidir. İngiliz Global dergisinin araştırmasında 193 ülkeyi kapsayan sıralama yapıldı. Satın alma gücü paritesine göre, dünyada ilk sırada 145 bin 196 dolarla İrlanda, 142 bin 490 dolarla Lüksemburg ve 133 bin 895 dolarla Singapur, ilk üçte yer alıyor.

 

Global listede 39 bin 662 dolarla 59. olan Seyşeller, Afrika kıtasında birinci. Aynı okyanus üzerindeki Moritus ada devleti 29 bin 164 dolarla ikinci, Libya 24 bin 559 dolarla üçüncü sırada. Bunları Botsvana, Gabon, Ekvator Ginesi, Mısır, Güney Afrika, 

Cezayir ve Tunus takip ediyor.

 

Afrika’nın en zengin 10 ülkesi sıralamasında petrol, doğalgaz ve madenler yanında hizmet sektörü, ziraat, turizm, tekstil, her türlü inşaat faaliyeti ve sanayi dahil pek çok alanda özellikle Nijerya, Güney Afrika, Mısır, Fas, Kenya çeşitlendirilmiş ekonomileri ile öne çıkıyor. 

 

193 ülke arasında son 11 sırada Afrika ülkeleri bulunuyor. Kıtada Gayri Safi Yurtiçi Hasılası en düşük olan ülkeler (son birkaç yıl içinde askeri darbeler dahil iç huzuru yakalayamayan) Nijer, Burkina Faso, Mali, Somali ve Güney Sudan.

 

SANAYİ DEVRİMİ

 

Sanayileşme, Afrika toplumları için aciliyeti her geçen gün daha fazla hissedilen bir konu. Mısır, Cezayir, Fas, Senegal, Fildişi Sahili, Kongo Demokratik Cumhuriyeti gibi ülkelerde 4’üncü sanayi devrimi yavaş yavaş ilerliyor. 

Afrika Kalkınma Bankası’nın 2010 yılından 2023 yılına kadar olan gelişmelere dayanarak yaptığı araştırmaya göre, kıtada en fazla sanayileşmiş ülkeler sıralamasında her ülkede gözle görülür ilerleme var (52 ülkeden alınan verilere göre, Güney Sudan ve Somali hariç). 

 

Ancak zorluklar da artıyor. Afrika ülkelerinin satın alma gücü paritesine göre yapılan hesaplar, son yıllardaki kaybı gösteriyor. 2020’de Covid salgını, 2022’de Ukrayna savaşının başlaması, iklim değişikliğine bağlı hasarlar, artan enerji fiyatlarına bağlı enflasyon, hammadde fiyatlarında yaşayan artışlar ve bunlara bağlı olarak tedarik zincirlerinde yaşanan aksaklıklar, bu olumsuzlukların başında geliyor. Ayrıca birçok ülke seçim sürecine girdi. 2022’de kıtadaki 54 ülkeden 53’ü Gayrı Safi Yurtiçi Hasılalarını (GSYH) artırabildi. Seçimler güvenli bir şekilde yapılabilirse, bu ülkelerin GSYH’leri müspet seyrini devam ettirecektir. 

 

İKLİM FİNANSMANI

 

Bu kadar zor şartlar altında, iklimle ilgili eylemlere ve yeşil ekonomiye geçişin hızlandırılmasına acil ihtiyaç duyuluyor. 213.4 milyar dolarlık iklim finansmanı açığının kapatılması için 2030 yılına kadar her sene yüzde 36 oranında özel sektör finansmanı kilidinin açılması öngörülüyor.

 

Kıtanın ihracatının düşmesinde, küresel büyümenin küçülmesi de etkin rol oynuyor. Bu şokların etkisi altında zor bir döneme girildiği görülse de Afrika ekonomisi direncini koruyor. 2021’de GSYH büyümesi yüzde 4.8 seviyesine ulaşmasına rağmen beklenmeyen şoklar bunu yüzde 3.8’e çekti. 2024’te yüzde 4.1 seviyesine ulaşılması durumunda bir istikrar olacağı tahmin ediliyor. 

 

EKONOMİLER DİRENÇLİ

 

Dünya ekonomisinde büyüme yüzde 2.9’da kalırken, Avrupa’da ise bu oran sadece yüzde 1.1 oldu. Afrika ekonomilerinin dirençli çıkmasının sebebi ise 2023’te petrol fiyatlarının önceki yıllara göre yüksek kalması. Özellikle Nijerya’nın petrol hırsızlığını büyük oranda önlemesi ekonomiye güç kattı. Mozambik, Senegal, Moritanya ve Gine’nin doğalgaz ihracatı için her an vanaları açabilecek vaziyete gelmeleri, Doğu Afrika ülkelerinde de benzer gelişmelerin varlığı dikkat çekiyor. Başta altın olmak üzere metallerin ihraç fiyatlarının yükselmeye devam etmesi ve özellikle altının değerinin artışı, kıta ekonomilerine güç kazandırıyor. 

 

YATIRIMCININ ARADIĞI

 

Özellikle yurt dışından Afrika’ya gelen yatırımcıların aradıkları hususların başında güvenlik ve istikrar geliyor. Tanzanya, Gana, Güney Afrika, Fildişi Sahili ve Ruanda gibi ülkeler son yıllarda teşvik edici. Ancak askeri darbelerin yaşandığı Mali, Gine, Burkina Faso ve Nijer ile Sudan ve Orta Afrika Cumhuriyeti, iç çatışmaların ve güvensizliğin çok ileri seviyede bulunması sebebiyle cazibe ortamı özelliklerini kaybetti. 

 

Herhangi bir ülkede yatırım demek, özellikle uluslararası kredi veren odaklara müracaat demektir. Kıtadaki 54 ülkenin borçları, 2022 itibarıyla 636 milyar dolara ulaştı. Bu tutar 40 kadar Afrika ülkesinin toplam GSYH’sine denk geliyor. Sadece Çin’in tek başına 84 milyar dolar alacaklı konumu, ondan borç alan her bir devleti daha da zor sürecin beklediğini gösteriyor. 

 

ENFLASYON KARŞITI POLİTİKA

 

Afrika’da mevcut para politikalarını sıklaştırma döngüsü ve yurt dışı arz kısıtlamalarının gevşetilmesi sayesinde enflasyon 2022’de yüzde 14.2 seviyesinde kaldı. Ancak 2023’te yüzde 15.2’ye yükseldiği hesaplanan enflasyonun 2024’te yüzde 9.5 seviyelerine çekilmesi bekleniyor. Kıtanın büyüme ivmesini hızlandırmak ve sürdürülebilir hale getirmek için hem kısa hem de orta vadede uzun ömürlü politikaların kombinasyonuna ihtiyaç var.

 

Enflasyon karşıtı para politikası toparlanmayı sürdürmek için önemli. Orta ve uzun vadede ise yurt içi gelir seferberliğini artırmak, ekonomik çeşitlendirmeyi yaygınlaştırmak ve sanayi politikalarını geciktirmeden uygulamaktan geçiyor.

 

HIZINI ARTIRANLAR

 

Dünyada Covid salgını öncesi en hızlı büyüyen 10 ülkeden 5’i Afrika’da yer alıyor. 2023 yılı itibarıyla kıtanın 18 ülkesinde bunun yüzde 5 seviyesini geçmesi, 2024 yılı için ise 22 ülkenin benzeri bir büyüme ivmesini yakalama beklentisi var. Benin, Fildişi Sahili, Etiyopya, Ruanda ve Tanzanya, mevcut konumlarıyla bu konuda hazırlanan tüm raporlarda öncü görünüyor. En hızlı kalkınanlardan Etiyopya ise 2023’te kıta ortalamasının üzerinde bir seviyeyi yakalayacak. Tekstilde meşhur markalar bu ülkede fabrikalar açıyor. Hidrojen enerji santrali, kara ve demiryolları ile sanayi parklarına önem veriliyor. Benzeri durum Ruanda için de geçerli. IMF’ye göre 2023’te yüzde 6.7 büyüme oranıyla dikkat çeken Ruanda’nın, yenilenebilir enerjide öncü bir konumu var. Ekoturizmi cazip hale getiren ülke pek çok alanda yabancı yatırımcı çekmede başarılı.  

 

2023-2024 yıllarındaki GSYH, aslında geçmişle kıyaslandığında biraz düşse de yüzde 4 gibi bir oranla tüm kıtalar arasında Asya’dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Şimdiden istikametleri takdir ediliyor. Küçük ekonomiler az veya çok kalkınma seviyesine katkı yapacaklar ve ekonomik hayatın motoru olacaklar.

 

Afrika Kıtası Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşmasıyla 3 trilyon dolarlık bir pazarı kapsayan 54 üye ülke, dünyanın en geniş ağını oluşturuyor. Kıta ülkeleri, 3 trilyon 400 milyar dolarlık birleştirilmiş GSYH ile sınır ötesi engelleri aşıp, zorunlu süreçleri kolaylaştırmak suretiyle büyük ekonomik hamlelere hazır hale geliyor. 

 

DÜNYANIN EN ZENGİNLERİ BURADA YAŞADI

 

Tarihin farklı çağlarında dünyanın en zengin insanlarının Afrika’da yaşadığı biliniyor. Tarihçilerin ve ekonomistlerin tespitlerine göre, günümüz dünyası dahil tüm çağların en zengin insani 1311-1334 yılları arasında Mali sultanı olan Mense Musa idi. Şimdilerde serveti Nijerya Merkez Bankası’nın resmi döviz piyasasını serbest bırakmasıyla 13.5 milyar dolarken 4.12 milyar azalan Ali Dangote’un yerini 12 milyar dolarlık mal varlığıyla Güney Afrikalı Johann Rupert aldı. 

 

AZ GELİŞMİŞ ÜLKELERİN DURUMU

 

2003’te tespit edilen kriterlere göre, satın alma gücüne bağlı kişi başına düşen geliri 1.025 doların altına düşenler, az gelişmiş kabul ediliyor. Birleşmiş Milletler, 1971 yılında Az Gelişmiş Ülkeler adıyla bir sınıflandırma yaparak sosyo-ekonomik veriler ışığında az gelişmiş 25 ülke tespit etmişti. 2017’de 193 ülkeden 45’i bu sınıfa düştü. Bunların 33’ü Afrika’da, 8’i Asya’da ve 1’i Amerika’da. Sayı değişmese de Bostvana, Kabo Verde ve Ekvator Ginesi gibi ülkeler ekonomilerini düzelterek bu listeden çıktı. Angola’nın ismi de 12 Şubat 2024’te listeden silinecek. 2027’den itibaren ismi listeden çıkarılacaklar arasında Komorlar, Cibuti, Senegal ve Zambiya da bulunuyor. Böylece Afrika’daki az gelişmiş ülke sayısı 24’e inecek. Bir diğer ölçü de ülkelerin Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) üye olmalarıyla alakalı. 45 az gelişmiş ülkeden 35’i bu uluslararası kuruluş içinde yer alıyor. Afrika’da Komorlar, Etiyopya, Sao Tome ve Sudan gözlemci üyeler. Aralarında Eritre, Somali ve Güney Sudan’ın da bulunduğu 6 ülke ise DTÖ ile herhangi bir bağa sahip değil. 

 

GEMİ TRAFİĞİ DENGELERİ ETKİLEYECEK

 

Taşımacılıkta, küresel ekonomik dengeleri etkileyecek gelişmeler yaşanıyor. Kızıldeniz’deki gerginlik ve Panama Kanalı’nın kuraklık sebebiyle ihtiyaca cevap verememesi, bunlardan ikisi. Bu gelişmeler nedeniyle beklenmeyen fiyat artışları ve diğer hassas gelişmeler önümüzdeki yılın ekonomik göstergelerinde etkili olacak. Çünkü Flexport’un yeni verileri iç açıcı değil; 4.3 milyon konteyner taşıyan büyük gemiler, mesafeleri aşırı uzasa da güvenlik için rota değiştirmek zorunda kaldı. 

 

EKOTURİZMDEN 38 MİLYAR DOLAR

 

Afrika petrol, doğalgaz, çeşitli minareller, toprak, güneş, rüzgar, biyoçeşitlilik gibi doğal kaynaklar konusunda çok zengin. Ölçülebilen bu doğal sermayesi, 2018 yılında 6.2 trilyon dolar tahmin ediliyordu. Bunun içinde mineraller 290 milyar dolar, fosil yakıtlar 1 trilyon 500 milyar dolarlık paya sahip. Bunun yanı sıra sadece 2019’da ekoturizm sayesinde 38.5 milyar dolar gelir sağlanmıştı. Kıtanın GSYH’sinin yüzde 60’ı doğal kaynaklara dayalı. Haliyle kıtanın kalkınmasının temel belirleyicisi doğal kaynak gelirlerinin sürdürülebilir şekilde artırılması için gerekli politikalar uygulanacak. Yolsuzluk, yasadışı ticaret ve finans akışlarına karşı korumayı sağlamak için şeffaf ve hesap verebilir kurumlar gerekiyor.    

22 Ocak 2024 Pazartesi