Türkiye ekonomisinde yol gösterici olarak görülen yeni ekonomi programı geçen hafta açıklandı. Bu çerçevede yeni ekonomi programını değerlendirerek işlerimize olası etkilerini paylaşalım:
1 - ORTA VADELİ PROGRAM YERİNE YENİ EKONOMİ PROGRAMI VE YENİLİKLER
Geleneksel orta vadeli programlar yerine yeni bir yaklaşım ile 2019-2021 dönemini kapsayan yeni ekonomi programı hazırlandı. Program birçok açıdan yenilikler içeriyor. Yeni ekonomi programı, gerçekçi hedefleri ile Orta Vadeli Programlar ile kaybolmuş olan ekonomi yönetiminin itibarını da yeniden kazandırabilecek. Yeni ekonomi programında önemli bir yenilik eylem planları ile izleme ve hesap verme mekanizmasının getirilmiş olması.
2 - EKONOMİDE DENGELENME, KAMUDA MALİ DİSİPLİN VE ÜRETİMDE DÖNÜŞÜM
Yeni ekonomi programında öncelikle Türkiye’nin ekonomi gündeminde yer alan ancak bugüne kadar öncelik ve politika sıralaması yapılamayan üç başlık birbirleri ile uyumlu olarak sıralanmış. İlk aşamada ekonomide dengelenme yani enflasyon başta olmak üzere makroekonomik istikrarın, fiyat istikrarının ve finansal istikrarın sağlanması amaçlanıyor. Buna paralel olarak ikinci aşamada kamuda mali disiplin için önemli iyileştirmeler hedefleniyor. Üçüncü olarak ise reel sektörde sanayi ve ihracat odaklı bir dönüşüm hedefleniyor.
3 - EKONOMİK BÜYÜMEDE GERÇEKÇİ HEDEFLER
Yeni ekonomi programında büyümeye ilişkin konulan hedefler gerçekçi. Dengelenme sürecinde ekonomide büyüme kaçınılmaz olarak yavaşlayacak. Bu olumlu. Hızlı büyüme talebi gerçekçi hedeflere dönmüş. Ayrıca büyüme ile diğer ekonomik göstergeler de kendi içinde uyumlu. Bir diğer önemli unsur ise büyümede sanayi ve ihracata yapılan vurgu, verilen öncelik ve bu hali ile sanayi ve ihracatın programın gizli çıpası yapılmış olması.
4 - ENFLASYONLA MÜCADELE ZAMANA YAYILIYOR
Yeni ekonomi programı, temel öncelik olan enflasyonla mücadeleyi ise zamana yayıyor. Yüzde 20-30 bandına yerleşen ve halen artış eğilimde olan enflasyon ile mücadele için gerekli olan bir istikrar programı uygulanması tercih edilmemiş. Dengelenme süreci içinde enflasyonun da düşeceği varsayılıyor. Bu çerçevede enflasyon uzun süre çift haneli rakamlarda kalacak, enflasyon beklentileri kolay iyileşemeyecek ve faiz, kur, enflasyon sarmalından kolay çıkılamayacak. Bu da programın dengelenme ile dönüşüm hedeflerini bozabilecek.
5 - REEL SEKTÖRÜN YAŞADIĞI SORUNLAR İLE MALİ SEKTÖR İLİŞKİLERİ AYRICA DEĞERLENDİRİLECEK
Reel sektörün ve mali sektörün bugün yaşadığı sorunlar ve sıkıntılara yönelik olarak ise acil bir eylem görülmüyor. Bankalarda mali yapı incelemesi yapılacak olup daha sonra adımlar atılması planlanıyor. Bu çerçevede özellikle kredi geri ödemelerinde yaşanan sıkıntılar piyasanın çözümüne bırakılmış oluyor. Birçok reel sektör firmasında kapanmalar devam edecek. Yeni ekonomi programı reel sektörün sorunlarının çözümünü büyük ölçüde piyasaya bırakmış. Bu nedenle reel sektörde sıkıntılar sürecek.
6 - YENİ EKONOMİ PROGRAMININ İŞLERİMİZE ETKİLERİ
İş dünyası olarak programa temkinli iyimser yaklaşılmalı. Acı bir reçete tercih edilmemiş veya ihtiyaç görülmemiş. Bu nedenle fiyat istikrarı ile finansal istikrarın ne kadar sağlanabileceği belirsiz. Ancak her koşulda iç piyasa 2019 sonuna kadar zayıf kalacak. İhracat önemli alternatif olacak. Maliyet artışlarının, yüksek faizlerin, kur artışlarının yavaşlasa da süreceği öngörülmeli. Maliyet, fiyat, stok ve nakit yönetimi çok önemli hale gelmiş. Reel sektörün işlerindeki durağanlık, mali yapılarındaki bozulma ve kredi geri ödemelerinde yaşadıkları sorunlar ile reel sektördeki kayıpların hızlanması, bunun bankacılık sektörü üzerinde sistematik bir risk yaratması olasılığı ise halen güçlü.
Son Söz: Programda çok yer almayan reel sektörün sorunları da hızla ele alınarak çözümler üretilmeli.