Kamuoyunda yatırım teşviklerine ilişkin yeni torba kanun tasarısı olarak bilinen düzenlemeler TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçti. Düzenlemede bulunan birçok konu olduğunu bu köşede belirtmiş ve daha önce yurt dışı varlıklar için yeni varlık barışı uygulamasının bu düzenleme içerisinde yer aldığını ve ayrıntılarını açıklamıştık. Bu yazımızda da tasarıda yer alan, Vergi Usul Kanunu’na eklenen yeni bir müessesenin de getirilmekte olduğunu belirtelim. Bu düzenlemeye ilişkin tasarıda yer alan düzenlemenin neler getirdiğini açıklamaya çalışalım.
ÖN İNCELEME MAHİYETİNDE
Düzenleme bir nevi ön inceleme mahiyetinde. Mükellef nezdinde vergi kayıp ve kaçağına yönelik ön tespitler bulunması durumunda inceleme elemanının veya idarenin mükellefi izaha davet etmesi esasına dayanıyor. Mali idare geçmiş dönemlerde zaman zaman idari uygulama olarak mükellefleri vergi daireleri veya inceleme elemanları vasıtasıyla davet etmek suretiyle gönüllü matrah artırımı uygulaması yoluna gitmişti. Tasarıyla getirilen düzenleme bu uygulamayı yasal hale getirmekten biraz farklı. Çünkü ilgili maddede bir tereddüdün söz konusu olması ve bunun için mükelleften izahat istenilmesi hedefleniyor. Aslında ilk bakışta inceleme sürecinin hızlandırılmasının hedeflendiği izlenimi alınıyor. Üstelik bu şekilde izaha davet edilen mükellefin ilgili durumu kabul edip vergi ve cezayı ödemesi o dönemiyle ilgili olarak yeni bir inceleme veya tarhiyat yapılmasını engelleyici bir mahiyet de taşımıyor. Teorik olarak her zaman bir inceleme ve tarhiyat yapılabilecektir. Ancak burada izaha davet edilen konuya ilişkin ilave bir tarhiyat söz konusu olamayacak. Dolayısıyla da o kısma ilişkin matrah farkı için yeni bir vergi veya ceza uygulanması yoluna gidilemeyecektir.
BELLİ TUTARDA SAHTE BELGE KULLANIMLARI KAPSAMA GİRECEK
Düzenlemede özellikle sahte belge düzenlemek gibi konusu vergi suçu teşkil eden hususlar kapsam dışında tutuluyor. Ancak burada da makul sayılabilecek şekilde tasarıda yer alan tutarıyla her bir belge başına 50 bin TL’yi geçmeyen ve toplamda da dönem alışlarının yüzde 5’ini aşmayan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanımları tutarlarının istisnai olarak bu düzenlemeden yararlandırılması öngörülüyor. Böylece bir anlamda firma sahiplerinin işletme büyüklüğü ölçüsünde bilgi sahibi olamayabilecekleri tutarlar nedeniyle mağdur olmaları engellenmeye çalışılıyor.
UYGULAMA ŞÖYLE İŞLEYECEK
Maddeye göre uygulama şöyle işleyecek: Şüpheli durumu tespit eden inceleme elemanı veya vergi dairesi mükellefi yazılı olarak izaha davet edecek. Mükellefin 15 gün içerisinde vereceği izahat yeterli görülürse herhangi bir tarhiyat yapılmayacak, yeterli görülmezse mükellefin aynı süre içerisinde bu eksikliği kabul edip gecikme zammı ile birlikte beyan edip ödeme yoluna gitmesi durumunda sadece vergi ziyaı cezasının yüzde 20’si oranında ceza kesilecek.
Bu uygulama pişmanlık müessesesinin bir adım ilerisi mahiyetinde. Bir anlamda mükellefe vergi incelemesinden önce gönüllü uyum yoluyla sisteme katılma imkanı veriliyor. Kesilen ceza da pişmanlık uygulaması ile farkı ortaya koymak bakımından getirilmiş izlenimi veriyor. Çünkü burada idare birimlerin bir tespit ve uyuma daveti söz konusudur. Pişmanlıkta ise idari birimlerin haberdar olmasından önce mükellefin kendiliğinden eksikliği fark edip idareye bildirmesi durumu vardır. Bize göre makul ve gönüllü uyumu artırıcı mahiyette bir düzenleme getiriliyor. Tabii bu düzenleme her konuda olduğu gibi kötü uygulama ile kötüye kullanıma da açık mahiyettedir. Ama bu, hemen her uygulama için söz konusu olabilir. Dolayısıyla kanunların objektif iyi niyet kuralları çerçevesinde düzenlenme amacına uygun şekilde uygulanacağını varsaymak durumundayız. Bakanlıkça uygulama esasları belirlenirken de kötüye kullanımların önlenmesini sağlayacak azami titizliğin gösterileceğinden kuşkumuz yok.
18 Temmuz 2016 Pazartesi