Geçtiğimiz hafta Türksoy’un organizasyonu ile Türk Dünyası Gençlik Formu Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te toplandı. Burada Türk devletlerinden gelen 100 civarında öğrenci, dört gün boyunca farklı etkinliklere katıldı, birbirleriyle hemhal oldu.
Kitaplarını okudukları büyük yazarımız Cengiz Aytmatov’un kabrini ziyaret ettiler. Gençlerin Türksoy Daimî Konsey Simülasyonu açılış ve kapanış oturumlarını gerçekleştirmeleri, onlar için geleceğe yönelik önemli bir tecrübi adımdı. Konserlerde, gezilerde, yemeklerde ve tüm etkinliklerde bir arada olmaları ciddi bir deneyim oldu. Etkinliklerin farklı mekanlarda olması ise ayrı bir güzellikti.
Türksoy’un bu buluşmada gençlere yatırım yapması, bu programın büyüyerek ve etkin hale getirilerek devam edecek olması, Türk devletlerinin geleceği açısından anlamlıdır. Türkiye’den gelen davetli misafirlerin de gençlerle buluşmalar gerçekleştirmesi fikri anlamda önemli kazanımlar oldu. ‘Gelecek Sensin’ temasıyla gerçekleşen etkinliklerde bu fikre sıklıkla vurgu yapıldı. Gençlerin gündeminde olan savunma sanayinin başta gelen firması TUSAŞ/TEİ Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Akşit Hocamızın gençlerle bu bağlamda buluşması çok değerli idi.
Akademisyen, kültür adamı aynı zamanda Devlet Bahçeli’nin başdanışmanlığını yapan Prof. Dr. Ruhi Ersoy Hocamızın gençlerle buluşmasının değeri özeldir. Biz de Türkiye Maarif Vakfı’nın çalışmaları üzerinden Türk Dünyası’nın değerlendirmesini yaparak eğitim ve kültür çalışmalarının bir, iri ve diri olmaya nasıl katkı yaptığını anlattık.
Doğrusu çok yoğun ama bir o derecede öğretici bir program oldu. Gençleri önemsedikleri için de başta Büyükelçimiz Mustafa Kemal Ökem, Türk Manas Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, Yusuf Balasagun Kırgız Milli Üniversitesi Rektörü ve her iki üniversitenin öğretim üyeleri katılım sağladı. Gençler Kırgızistan’da bir anlamda geleceği simüle ettiler. Kısa zamanda çok tecrübe edindiler ve ülkelerine de Bişkek kazanımları ile döndüler. Türksoy’dan Sayit Yusuf, gelecek yıllarda bu etkinliğin farklı şehirlerde devam edeceğini ve gençlerle çalışmayı sürdüreceklerini ifade etti.
Türk Dünyası ve Türksoy’la ilgili kısa bir hafıza tazeleyelim. 1991’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılmasıyla birlikte, Türk kökenli devletler yeniden sahneye çıkmıştı. Doğrusu bizde bu dönemde bilinç henüz yoktu. Rahmetli Cumhurbaşkanı Özal’ın Türk Dünyası ile ilgili o yıllarda söylediği en önemli sözü; yeni çağın Türk Asrı olacağına dair öngörüsüydü. Ve o yıllarda bu hedefe yönelik zemin hazırlaması için 1992 yılında TİKA, hemen ardından Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı olan Türksoy kurulmuştu.
2009 yılında ise asıl büyük kuruluş olan Türk Devletleri Teşkilatı, hükümetler arası bir organ olarak faaliyete geçmişti. Ardından da Uluslararası Türk Akademisi, Türk Parlamenterler Assamblesi ve Türk Kültür ve Mirası Vakfı kurulmuştu. Türksoy’un genel sekreterliğini Kırgız devlet görevlisi, edebiyatçı ve yazar Sultan Raev, yardımcılığını ise Türkiye’de YTB Başkan yardımcılığından deneyimli Sayit Yusuf yapıyor.
Türksoy’un önemli bir çalışması da Türk Dünyası Kültür Başkenti programıdır. Türk Dünyası'nın kültürel mirasını tanıtmak ve şehirler arasındaki kültürel ve sanatsal etkileşimi güçlendirmek amacıyla 2012 yılından itibaren farklı bir Türk şehrine bu unvan verilerek, kültür ve sanat alanında uluslararası etkinlikler düzenleniyor. Şimdiye kadar 12 şehir bu unvanı aldı.
Türk Devletleri Teşkilatı kurulunca 1991’den bu yana yapılanlar Türk Dünyası için bambaşka bir anlam kazandı. Doğrudan söylemek gerekirse benzerlikleri farklılıklarından çok olan ülkelerde yapılan güzel işlerin devamlılığı ancak eğitim ve kültürle sağlanır. Burada da öyle olacak. Anlaşılabilirliği sağlayan ortak dil sorunu zaman içinde bir şekilde çözülecek. Kültür, eğitim ve aidiyet oluşturacak kurumlar artık daha bir şevkle çalışıyorlar. Çünkü hem potansiyelleri çok büyüdü hem de imkanları. Bir dünya tecrübe de biriktirdiler. Önlerinde ortak bir hedef olarak Kızılelmaları da var.
Bütün bunlar, artık bir dünya lideri olarak kabul edilen ve Türk devletlerinde hem lider hem de bir ağabey olarak görülen Recep Tayyip Erdoğan’ın ufku ve desteği ile şekilleniyor. İşte Türksoy’un bu toplantısında bunu gözlemledik. Yolumuz açık, Türk dünyasının bir, iri ve diri oluşu mübarek olsun.