2024 verilerine göre Türkiye’de e-ticaret, artık ekonomik sistemin merkezinde yer alıyor. Sadece işlem hacmiyle değil, kullanıcı profili, sektör çeşitliliği ve alışveriş alışkanlıklarıyla da yepyeni bir ticaret kültürünü temsil ediyor. Ancak bu büyüme yalnızca sayısal bir genişlemeyi değil, aynı zamanda davranışsal, demografik ve sektörel dönüşümü de beraberinde getiriyor.
Bu yazı, Ticaret Bakanlığı'nın yayınladığı ‘Türkiye’de E-Ticaretin Görünümü’ raporuna dayanarak, bu dönüşümün arka planına ışık tutmayı amaçlıyor.
RAKAMLARLA TÜRKİYE’DE E-TİCARETİN BÜYÜMESİ
Rapora göre, 2024 yılında e-ticaret hacmi yüzde 61.7 artışla 3 trilyon TL’ye ulaştı. İşlem sayısı ise 5.91 milyar adet. Perakende e-ticaret, yüzde 63.7’lik artışla 1.619 trilyon TL hacme erişirken, işlem sayısı 1.85 milyara çıktı. ABD doları bazında da yüzde 15’lik artışla 89.58 milyar dolarlık bir hacim kaydedildi. 2019-2024 yılları arasında bu hacim yüzde 274 oranında büyüdü. Bu büyüme, e-ticaretin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payını yüzde 6.5’e çıkardı. e-ticaretin genel ticarete oranı ise yüzde 19.1 seviyesinde. Bu oran yıl boyunca mevsimsel dalgalanmalara maruz kalsa da kasım ayı kampanyaları ile zirveye ulaştı.
DİJİTAL TİCARETİ SIRTLAYAN KADINLAR
e-ticaret harcamalarının yüzde 58’i kadınlar tarafından gerçekleştiriliyor. Özellikle giyim, kozmetik, evcil hayvan ürünleri gibi kategorilerde bu oran daha da yükseliyor. Bu veri, dijital ticaretin kadınların ekonomik hayattaki rolünü güçlendiren bir kanal haline geldiğini gösteriyor. Kadın kullanıcılar, özellikle 20-34 yaş aralığında erkekleri geride bırakıyor; 35 yaş sonrası erkekler öne geçse de fark belirgin değil.
DEMOGRAFİK DERİNLİK: HARCAMA YAŞLA NASIL DEĞİŞİYOR?
e-ticaret harcamalarının en yoğunlaştığı yaş aralığı 25-44 arası. 20-34 yaş aralığında özellikle giyim ve kişisel bakım ürünlerine yönelim dikkat çekiyor. 45 yaş üstü gruplarda ev, bahçe ve dekorasyon ürünleri öne çıkarken, 50 yaş ve üzeri kullanıcılar daha çok havayolları ve seyahat harcamalarına yöneliyor. Bu yaşa bağlı ayrışma, e-ticaret platformlarının segmentasyon stratejileri açısından son derece anlamlı.
SEKTÖREL HARİTA
2024 yılında en büyük e-ticaret hacmi 301 milyar TL ile giyim, ayakkabı ve aksesuar sektöründe gerçekleşti. Onu havayolları (208 milyar TL), seyahat-taşımacılık (180 milyar TL) ve elektronik (176 milyar TL) takip etti. Ancak sektörlerin e-ticarete entegrasyon oranı aynı değil. Örneğin, kitap ve dergi sektörü yüzde 53 ile en yüksek dijitalleşme oranına sahipken, gıda ve süpermarket yüzde 4.3 ile oldukça geriden geliyor.
Yemek sektörü yüzde 10.9’luk dijital payıyla istikrarını korurken, spor ve outdoor ürünlerinde yüzde 30’u aşan oranlar görülüyor. Bu veriler, dijitalleşmenin potansiyelinin henüz tamamıyla hayata geçmediği bazı sektörlerin önümüzdeki dönemde dikkatle izlenmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
İŞLETME EKOSİSTEMİNDE KOBİ’LERİN AĞIRLIĞI
2024 yılı itibarıyla Türkiye’de 600 bin 800 işletme e-ticaret faaliyeti yürütüyor. Bunların yüzde 78.6’sı şahıs işletmesi, yüzde 17.8’i limited şirket. Kadın girişimcilerin oranı yüzde 27.2. Şehir bazında İstanbul, Ankara ve İzmir başı çekerken, Kayseri’nin de yüksek uyum skoru ile dikkat çektiği görülüyor. e-ticarete uyum endeksinde İstanbul açık ara birinci sırada.
YENİ E-TİCARET YÖNTEMLERİ: HIZLI TİCARET VE C2C
Hızlı ticaret (Q-Commerce) 2024’te yüzde 98 büyüyerek 250 milyar TL hacme ulaştı. Bu alanın yüzde 66’sını yemek sektörü oluşturuyor. En çok sipariş edilen ürün hamburger. Öte yandan, sürdürülebilirlik odaklı tüketiciden tüketiciye (C2C) ticaret de 9.8 milyar TL işlem hacmiyle dikkat çekiyor. C2C kanalında giyim sektörü yüzde 53’lük payla öne çıkıyor.
DİJİTAL EĞLENCE
2024’te dijital içerik ve eğlence pazarı 19.6 milyar TL’ye ulaştı. Oyun sektörü, hacim bazında yüzde 55, işlem sayısı bazında yüzde 30’luk payla lider. Yayın platformları ise işlem sayısında yüzde 48 ile öne çıkıyor. Bu tablo, dijital içerik alanında da e-ticaret platformları için yeni büyüme alanlarına işaret ediyor.
Sonuç olarak, Türkiye’de e-ticaret sadece bir tüketim mecrası değil, aynı zamanda sosyo-ekonomik yapının yeniden şekillendiği bir alan. Kadınların yükselen etkisi, yaşa göre değişen harcama alışkanlıkları, sektör bazlı dijitalleşme farklılıkları ve hızlı ticaretin dinamikleri; iş dünyası, kamu ve girişimciler için stratejik veri niteliği taşıyor. Bu verileri yalnızca takip etmek değil, anlamlandırmak ve dönüştürücü politikalar üretmek artık her aktörün önceliği olmalı. Çünkü e-ticaretin görünümü, yalnızca bugünü değil, yarının ticaretini de şekillendiriyor.