Giriş: 17.10.2025 - 09:11
Güncelleme: 17.10.2025 - 09:11
ADNAN VEYSEL ERTEMEL

ADNAN VEYSEL ERTEMEL

Açık kaynak dünyası uzun süre birliktelik ruhuyla büyüdü. Kodunu paylaşan, verisini açıklayan, hatasını toplulukla düzelten kazandı. Bu düzenin motoru hep Batı sanılırdı. Son iki yılda tablo sessizce değişti: sahnenin ortasına Çinli ekipler yerleşti. Dikkat çeken nokta, bunun gürültüyle değil, ritimle gelmesi. Sık yayınlayan, hızlı deneyen, topluluktan öğrenen bir ritim.


Buradaki değişimi teknoloji meraklılarının anlayacağı örneklerle değil, sade bir dille şöyle özetleyebiliriz: Çin tarafı ‘erken çıkar, hızla düzelt’ yaklaşımını kural haline getirdi. Bir modelin ilk sürümü kusursuz olmasa da önemli değil; bir sonraki hafta daha iyisi geliyor. Topluluk geri bildirim veriyor, ekipler dinliyor, bir üst sürüm ortaya çıkıyor. Bu, açık kaynağın kalbini oluşturan ortak akıl döngüsünü canlı tutuyor ve maliyeti de aşağı çekiyor. Az kaynakla, kısa sürede iş gören çözümler üretilebiliyor.


Atlantik’in diğer yakasında ise farklı bir ikilem var. Kamuoyu açıklamalarında açıklığı destekleme niyeti dile getirilirken, en iyi modeller giderek kapalı tutuluyor. Şirketler, en ileri yetenekleri ticari nedenlerle içeride bırakıp ‘birkaç basamak daha düşük’ sürümleri dışarı açıyor. Bu, açık kaynağın hızını düşürüyor. Hâlbuki açık kaynakta yarış, en güçlü olmak kadar en hızlı öğrenebilmekle de ilgilidir. Çin’de ağırlık kazanan ritim tam da bu: Yayınla, gözle, düzelt, yine yayınla.


Sonuç olarak açık kaynak mantığındaki modeller, girişimlerin ve kurumların teknolojiye erişim maliyetini dramatik biçimde düşürüyor. Büyük bütçesi olmayan bir ekip bile iyi seçilmiş bir açık modeli alıp kendi verisiyle uyarlayarak işe yarar bir ürün çıkarabiliyor. Çin’deki yükseliş, dünyaya daha fazla böyle imkân sunuyor. Yani bu sadece bir ülkenin başarısı değil; küçük oyuncuların sahneye çıkabildiği bir düzenin güçlenmesi.


Elbette kaygılar da var. “Açık modeli kim eğitti, hangi veriyle, hangi değer setiyle?” soruları sadece akademik bir merak değil; işin güveni, kuralları ve toplum etkisiyle ilgili. Açıklığın artması, gözetimi ve ölçmeyi daha da önemli hâle getiriyor. Ancak kapatmanın da bir bedeli var: Yeniliğin hızı düşüyor, birkaç büyük oyuncu oyunu belirliyor. Bu yüzden asıl mesele ‘açık mı, kapalı mı’ tartışmasından çok daha pratik: Nerede, hangi koşulla, nasıl?


Buradan Türkiye’ye gelelim. Bizim için en akıllı rota, ‘stratejide tarafsız, uygulamada açık’ olmak. Yani ‘kimin modeli?’ diye sormak yerine ‘hangi lisansla kullanılır, hangi veriye dayanır, toplam maliyeti nedir?’ diye sormak. Kamu, sağlık, finans gibi alanlarda ihtiyaçlarımız belli: Sağlam Türkçe, doğru terimler, yerel mevzuata uyum ve ölçülebilir güvenlik. Bunları bir çerçeveye bağlayıp açık modelleri bu çıtaya göre sınadığımızda, hem riski yönetir hem hız kazanırız.


İkinci adım, ortak aklı sadece yazılımda değil, altyapıda da kurmak. Üniversite-sanayi işbirliğiyle paylaşılabilir bir hesaplama havuzu ve uçtan uca bir çalışma hattı tasarlamak, on binlerce geliştiriciye kapı açar. Böyle bir düzen, KOBİ’lerin de oyuna girmesini sağlar: Büyük bütçeler beklemeden prototip çıkarır, geri bildirim toplar, ürünü olgunlaştırır. Açık kaynağın asıl gücü de burada ortaya çıkıyor.


Üçüncü adım, yetenek zincirini güncellemek. Artık sadece hazır modeli nasıl konuşturacağını bilmek yetmiyor. Modelleri nasıl uyarlayacağımızı, nasıl sadeleştireceğimizi, nasıl ölçüp güvenli hâle getireceğimizi öğrenmemiz gerekiyor. Bu, gençlere verilecek en kritik becerilerden biri olacak. Bir ülkenin açık kaynakta ağırlığı, sadece yayınladığı kodla değil, onu anlayan ve dönüştüren insan kaynağıyla ölçülür.


Çin’in yükselişini bir tehdit gibi okumak yerine, kendimize tutulan bir ayna gibi düşünürsek aynada gördüğümüz dört başlık çok net: Hız, maliyet disiplini, lisans esnekliği ve toplulukla öğrenme. Bu dört unsuru doğru adresleyebilenler yeni oyunun kurallarını yazıyor. Bizim işimiz, bu kuralları ithal etmek değil; yerel ihtiyacımıza göre uyarlamak. Doğru soruları sorarsak doğru modeli buluruz; doğru modeli bulursak doğru etkiyi üretiriz.