Giriş: 03.10.2025 - 09:04
Güncelleme: 03.10.2025 - 09:04
ADNAN VEYSEL ERTEMEL

ADNAN VEYSEL ERTEMEL

Sizce ‘arama’ nedir? Çoğumuz için bir soruyu yazıp sonuçlar arasında dolaşmaktır. Fakat dijital davranışlarımız, bir süredir ‘arama’dan çok ‘danışma’ya doğru kayıyor. Bunu bir metaforla anlatalım: Google, kütüphaneye girip rafları tek tek gezerek kitapları incelemeyi temsil ediyorsa; üretken yapay zeka, kütüphaneye adım attığınız anda sizi karşılayan, o kütüphanedeki kitapları yıllardır okuyup içselleştirmiş bir uzmana doğrudan danışmaktır.


Aramanın işi ‘buldurmak’, danışmanın işi ise niyeti anlamak, bağlam kurmak ve karar anına sizi hızla taşımaktır.


Bu dönüşüm, hissiyat değil veriye dayalı bir tablo. OpenAI’nin kamuya açıklanan ilk kapsamlı kullanım çalışmasına göre, kullanıcıların sohbet amaçlı yapay zekadan beklentisi üç başlıkta toplanıyor: Pratik rehberlik, bilgi arayışı ve yazma işleri; üstelik iş bağlamında yazma, en yoğun kullanım alanı. Dikkat çekici bir ayrıntı: Metin üretmekten ziyade var olan metni düzenletmek, eleştirtmek, çevirmek daha sık-yani insanlar yapay zekadan yalnızca ‘sonuç’ değil, yargı ve kalite süzgeci de bekliyor. Aynı çalışma, mesajların kayda değer bir bölümünün ‘sorma/danışma’ kategorisine girdiğini; buna karşılık iş amaçlı mesajlarda ‘işi yaptırma’ oranının daha yüksek seyrettiğini gözler önüne seriyor. Bu nüans, arama–danışma ayrımının gündelik hayatta nasıl tezahür ettiğini çok güzel özetliyor. 


Peki, neden danışmaya kayıyoruz? Çünkü bilişsel yük azalıyor. 10 ayrı sekme açıp linkleri karşılaştırmak yerine, uzun bir metni özetletmek, iki alternatifin artı-eksi listesini çıkartmak, ‘ne olurdu’ diye yoklamak veya ilk taslağı aldıktan sonra işi birlikte yoğurmak insanoğlu için daha cazip. Bu, kütüphanedeki uzmanın bir çırpıda meseleye hâkim olması gibi: Önce bağlamı kuruyor, sonra size en kısa yolu gösteriyor. Elbette bu hızın bir bedeli var: Doğrulama ihtiyacı. Halüsinasyon ve olgu hataları, bugün hâlâ yönetilmesi gereken riskler. Bu yüzden akıllı kullanıcılar hibrit bir yol izliyor: Önce danış, sonra kanıtla; yapay zeka size bir ‘çalışma hipotezi’ verir, siz de bunu arama motorları, kurumsal sayfalar ve birincil kaynaklarla hızlıca teyit edersiniz. 


Bu yeni gerçeklik, kişisel üretkenlikten kurumsal içerik stratejisine kadar pek çok alanı etkiliyor. ‘İlk sayfada görünmek’ artık tek başına yeterli değil; modellerin bir kategoride ‘otorite kaynağı’ sayacağı referans mimarisini inşa etmek gerekiyor. Resmi açıklamalar, güvenilir medya, tanınmış endüstri sıralamaları ve tutarlı teknik dokümantasyon; modeller açısından sosyal akışlara göre daha yüksek güven sinyali oluşturuyor. Kısacası, arama motoru optimizasyonunun (SEO) yanına ‘model tarafından okunabilir ve alıntılanabilir içerik’ hedefi ekleniyor. 


Önümüzdeki hafta bu resmin pazar tarafına, Google’ın ve rakiplerinin hamlelerine, masaüstünde LLM tabanlı arama payının nasıl çift hanelere doğru tırmandığına ve markalar için ‘danışılabilir olma’ kriterlerine yakından bakacağız. Şimdilik reçete net: Soruyu iyi kurun, danışmayla hızlanın, aramayla doğrulayın. Kütüphanede raflar hâlâ yerinde ama karar hızınız, referans masasındaki bilgeyle kurduğunuz diyalog kadar.