DR. CAN GÜRLESEL
Bir yılı daha geride bırakırken yeni bir yıla hazırlanıyoruz. Geleneksel olduğu üzere yılın son yazılarında dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin 2022 yılı beklentilerimizi paylaşıyoruz. Yılın son yazısında Türkiye ekonomisine ilişkin 2022 beklentilerimizi paylaşalım.
1. 2021’DE ÜÇ AYRI DÖNEM YAŞADIK
Türkiye ekonomisi 2021 yılında üç ayrı dönem yaşadı. Yılın ilk aylarında salgının yeni dalgası kapatmaları da beraberinde getirdi. İlkbahar aylarından itibaren ise tam açılmalar başladı, iktisadi ve sosyal hayatta geri dönüş yaşandı. Buna bağlı olarak iktisadi faaliyetlerde ve ekonomide hızlı bir toparlanma yaşandı. Yılın son aylarında da önce para politikası değişimi ve daha sonra ekonomi modeli değişimi gerçekleşti. Bu değişimlerin yarattığı dalgalanmalar ortaya çıktı. Yıl genelindeki bu farklı üç dönemin bileşiminde Türkiye ekonomisi 2021’i yüzde 10 büyüme ile kapatıyor. Özellikle ihracat ile ihracatın sürüklediği sanayi büyümesi ve yatırım artışı, büyümeyi yüzde 10’lara taşıdı.
2. 2022’DE İHRACAT YİNE BELİRLEYİCİ
Türkiye ekonomisinde 2022’de ana belirleyici yine ihracat olacak. Son yıllarda ekonomide çıpalar yer aldı. Enflasyon hedeflemesi ve mali disiplin, iki önemli çıpa olarak uzun süre kullanıldı. 2021’den itibaren ekonominin ana çıpası giderek ihracat haline gelmeye başladı. İhracatın bu konumu 2022’de daha da güçlenecek. Türkiye ekonomisinde fiyat istikrarı ve finansal istikrar, Türk lirasının değerine daha bağımlı hale geldi. Türk lirasında istikrar ise ihracattaki büyüme ile şekillenecek. Bu nedenle 2022’de Türkiye ekonomisindeki ana belirleyici ihracat olacak.
3. PANDEMİ VE KÜRESEL EKONOMİK KOŞULLAR İHRACAT İÇİN ÖNEMLİ
2022’yi büyük ölçüde yine pandemi şekillendirecek. Eğer yeni varyantların etkileri sınırlı kalır, yeni aşılar geliştirilir, üçüncü aşılamalar yapılır ve gelişen ülkelerde de aşılamada ilerleme sağlanmış olursa 2022’nin ikinci yarısında dünya genelinde yine hızlı bir büyüme yaşanabilecek. Yılın ilk çeyreğinde zorlu kış koşulları ve pandemi belirsizliği ile yavaşlama olacak. İkinci çeyrekten itibaren büyüme yeniden ivme kazanacak. Küresel enflasyon da bir diğer tehdit olacak. Daha sert parasal sıkılaşmalar olursa bu büyümeyi olumsuz etkileyebilecek. Türkiye için 2022’de en önemli iktisadi faaliyet yine ihracat olacak. Olumlu küresel koşullar senaryosu içinde Türkiye’ye yönelik ilave talep artışı hem artacak hem de kalıcı olacak. Bu çerçevede ihracat artışı ve onun desteklediği sanayi üretimi ile büyüme olacak. Türkiye, 2022’de ihracat artışına bağlı olarak yüzde 4-5 arasında büyüme sağlayacak.
4. EKONOMİ POLİTİKALARININ 2022 ÖNCELİĞİ ENFLASYON OLACAK
Türkiye, 2021’in son aylarında ekonomide model arayışı içinde oldu. Eylülde Merkez Bankası’nın faiz indirimi ile başlayan bu süreçte önce rekabetçi kur politikası öne çıktı, sonra Çin modeli tartışmaları yaşandı, ardından da Türkiye ekonomi politikası başlığı ile yeni model tarif edildi. Yılın son aylarında yaşanan model değişimi ve ortaya çıkan tartışmalar, ekonomide önemli dalgalanmalara yol açtı, Türk lirası hızlı değer kaybetti, enflasyonda da önemli artışlar gerçekleşti. Bu nedenle 2022’de ekonomi politikalarının önceliği enflasyon olacak. Ancak muhtemelen enflasyon 2021’de sarkan etkilerle 2022’nin büyük bölümünde yine yüksek kalacak. Ayrıca enflasyonla mücadelede düşük faiz politikası da tartışılmaya devam edecek.
5. TÜRK LİRASINDA İSTİKRAR ARAYIŞI SÜRECEK
2021’in son aylarında yaşanan gelişmeler sonucu Türk lirasında önce yüksek bir değer kaybı yaşandı, ardından yeni önlemlerle Türk lirası değer kaybını büyük ölçüde telafi etti. Ancak yeni yıla girerken Türk lirasında oynaklık ve belirsizlikler sürüyor. Bu nedenle Türk lirası, 2022 boyunca istikrar arayışını sürdürecek. Türk lirasını, 2022’de ihracat performansı ve yeni ekonomi modelinin başarısı şekillendirecek. Türk lirasında değerlenme sürerse bu kez de ihracat zora girecek.
SON SÖZ
2022 yılı ikiye ayrılacak; ilk üç ay yeni ekonomi modelinin uygulama sonuçlarını göreceğiz. Başarılı olursa yılın geri kalanında koşullar işler için daha uygun olacak.
31 Aralık 2021 Cuma