Hakan  GÜLDAĞ

Hakan GÜLDAĞ

Diğer Yazıları

Bağdat’tan Ürdün’e geçerken uçakta gazete dağıtılıyordu. Göz atmak için birini aldım. The Jordan Times adlı bu gazetenin sağ manşeti başkent Amman için önemli bir ulaşım projesine ayrılmıştı. Haber, ‘Amman Otobüs Projesi’ adı verilen çalışmayla ilgili ilk adımları duyuruyordu. Çeşitli yetkililerin ağzından projenin ‘Amman’ın dönüşümü için çok önemli’ olduğu vurgulanıyordu.

Ürdün Haber Ajansı Petra’ya dayandırdığı haberinde The Jordan Times, şu detayları vermişti: İlk fazda 135 modern otobüs devreye alınacak. 135 otobüsün 52’si 59, 83’ü 49 kişilik kapasiteye sahip. Uzun saatler çalışacak bu otobüsler Amman’ın 22 bölgesinden 11’ini kapsayacak. Bilet ücretleri e-kartlarla ödenebilecek, çok sayıdaki değişim noktasından bu kartlara yeniden yükleme yapılabilecekti.

Gazetenin verdiği bilgiye göre, Amman halkı gün batımından sonra hatların düzenli işlememesinden şikayetçiydi. Bazı hatlarda ise hiç otobüs olmuyordu. Temizlik düzeyi ve otobüslerde sigara içilmesi de diğer şikayet konularıydı. Şimdi kameralarla izlenen bu yeni otobüslerle Amman halkı temiz, güvenli ve gün içinde programlarını aksatmayacak bir hizmet alabilecekti.

Belli ki hükümet de ilk fazının maliyeti 18 milyon Ürdün Dinarı olduğu belirtilen bu projeye büyük önem veriyordu. Habere göre, Başbakan Ömer Razzaz projeyi ‘öncü adım’ olarak nitelemişti. Verdiği demeçte, projenin ‘Amman için dönüştürücü bir nitelikte’ olduğunun altını çiziyordu.

***

Ürdün’ün başkenti Amman yaklaşık 4 milyon nüfuslu bir şehir. Çevresiyle, yani ‘Büyük Amman’ ile birlikte 8 milyona ulaşıyor. Ürdün’ün toplam nüfusunun, Filistinli ve şimdi Suriyeli bütün göçmenlerle birlikte 10 milyon civarında olduğu düşünülürse, Amman demek aslında Ürdün demek.

Gazetenin bu habere geniş yer vermesinin nedeni sadece bu nedenle bile anlaşılırdı. Ama iş bununla da kalmıyordu. Amman Otobüs Projesi, sadece bir ulaşım projesi değildi. Toplu taşımacılıkta Amman halkına verilen hizmetin iyileştirilmesi ile de sınırlı değildi. Amman Otobüs Projesi, tabir yerindeyse başkent için bir ‘sosyal değişim’ projesiydi aynı zamanda...

***

‘Nereden çıkardın’ derseniz, müsaadenizle anlatayım:
0.70 Ürdün Dinarı 1 Amerikan Doları ediyor. Bu aralarda Ürdün Dinarı’nın devalüe olması bekleniyor ama neyse o konuya şimdilik girmeyelim. 1 Ürdün Dinarı’nın değeri 9 Türk Lirası’na denk geliyor. Otobüs bileti ücreti ise 1 Ürdün Kuruşu. Yani 9 kuruş...

Doğrusu, sokakta hemen gözünüze çarpıyor. Amman sakinlerinin bir kısmının hali vakti yerinde. Deyim yerindeyse arabadan inmiyorlar. Anladık ki, bu kesim otobüse hiç binmiyor.Otobüsle bir yerden bir yere gitmeyi ‘fakir işi’ sayıyor. Pek çok Ammanlı, gerçekten de The Jordan Times’ın haberinde olduğu gibi bakımsız, kendi haline terk edilmiş gibi görünen otobüslerden şikayetçi.

Bu haliyle Amman’ın otobüsleri adeta halkın arasındaki uçurumu derinleştiriyor. Şimdi hükümet ve Amman Büyükşehir Belediyesi kolları sıvamış. Rahatsızlık veren bu uçurumu azaltacak en önemli proje olarak da ‘Amman Otobüs Projesi’ni görüyorlar. Modern otobüslerle, düzenli hizmet veren hatlarla kalite çıtası yükseltilecek, Amman halkı arasındaki uçurum azaltılacak.

***

Bir anlamda ‘asıl’ proje bu... Projenin devamı da gelecek. İkinci fazla yaklaşık 150 otobüs daha işletmeye alınarak, herkesin güvenle binebileceği bir toplu taşıma sistemi hayata geçirilecek.

Projeyle Ammanlı’nın yeniliklere adapte olması da hedefleniyor. Yeni otobüslerde kullanılmaya başlanan elektronik kartlarla ödeme yapılabilecek. Öğrendik ki, bu kartlar 2 Ürdün Dinarı’na dolacak.

Tüm şehirde toplam 57 güzergahta hizmet verecek olan işletmenin 10 yıllık ihale bedeli, yaklaşık 400 milyon dolar olan bu proje, Ürdün’ün değişen yüzünü de temsil edecek.

Modern otobüs projesinden sonra ise sırada Amman’da toplu taşımacılığa lig atlatması beklenen ‘metrobüs’ projesi var.

***

The Jordan Times’da tek satır geçmiyordu ama sonradan öğrendik ki, Ürdün yönetiminin büyük önem atfettiği Amman Otobüs Projesi’nde Türk firmalarının imzası var.

Bir kere ihaleyi kazanarak Amman’ın bu büyük projesini üstlenen bir Türk firması: Gürsel Turizm. Firmanın sahibi Levent Birant, ‘meslek hayatına’ erken yaşlarda başladı. Otobüs şoförü olan babası Hasan Adnan Birant’a 11 yaşında muavinlik yaptı.Yıllar içinde şehiriçi yolcu taşımacılığı sektöründe lider firmalardan biri oldu. Yurt içi tecrübelerine dayanarak yurt dışına da açıldı. Son olarak, ‘Amman Şehiriçi Toplu Taşıma İhalesi’ni kazanması, Gürsel’in bu maraton koşusunda önemli bir kilometre taşı oldu.

Amman Otobüs Projesi’nin tüm operasyon yönetimi, Gürsel Turizm tarafından geliştirilen hat planlama, sürücü görev planlama, garaj yönetimi, filo yönetimi, araç takip sistemi, güzergah planlama modüllerini içeren tümleşik bir ERP sistemi tarafından yönetilecek.
Amman Belediyesi sadece şoför ve yakıtı karşılayacak.

Bu arada, Gürsel Turizm’in yerel ortağı CMTC ile birlikte Amman’da kurduğu SPV şirketi tarafından yürütülecek olan proje, modern bir otobüs garajının yapımını da kapsıyor.

Kısacası, ortada bir başarı öyküsü var. Bir ürün satmanın ötesinde, bir ekosistemi, bir modeli ihraç etmeye dayalı bir başarı öyküsü... Ama bu güzel hikaye, Gürsel Turizm’in Amman’da attığı imza ile bitmiyor.

Kazanılan 10 yıllık işletme ve bakım ihalesinin otobüsleri de Türkiye’den. İhale, toplam 286 adet Otokar marka kısa ve uzun otobüsleri kapsıyor.

Dahası da var. Bu otobüslerde kullanılacak olan elektronik kart sistemini de bir Türk firması sağlıyor: Kentkart...

***

Akıllı ulaşım sistemleriyle Avrupa Liderlik Ödülü’nü almış, akıllı ulaşım sistemleri bugün 10 ülkede kullanılan Kentkart...

Koç Topluluğu şirketlerinden, 1963’ten bu yana kendi teknoloji, tasarım ve uygulamaları ile müşterilerine ihtiyaçlarına uygun özel çözümler sunan Otokar...

Ve şehiriçi yolcu taşımacılığının öncü isimlerinden Gürsel Turizm...

Üç Türk firması, Amman’daki işbirlikleriyle çok önemsememiz gereken bir başarıya imza attı.

Eğri oturalım, doğru konuşalım. Bizde küçük esnaftan büyük holding sahiplerine kadar taklitçilik yaygındır. İş insanlarımız yeni iş alanlarına yatırım yapmak yerine, başarılı olan komşusunu taklit etmekle yetinir, sonunda da atıl kapasitelere yol açar.

‘Küçük olsun, benim olsun’ yaklaşımıyla özetlenebilecek, ortaklıktan, işbirliğinden mümkün olduğunca uzak durmak da bir başka zaafımızdır.

Başka başka zaaflarımız da var. Ama doğrusu biz, Türk şirketlerinin Amman’da gösterdikleri işbirliğinde zaaflarımızı değil, güçlü yanımızı bir kez daha gördük.

Fiyat kırarak birbirine çelme atmak yerine, büyük bir imparatorluğun mirasçısı olduğunun bilincinde, farklı kültürlerden insanlarla birlikte yaşamak ve iş yapmak konusundaki deneyimlerimizden ziyadesiyle yararlanarak, ‘küresel zihniyet’ ile hareket eden, Türkiye’nin coğrafi konumunu bu yönde bir fırsata dönüştürebilen bir beceriyi hissettik.

Ekonomimizin en önemli itici gücü olan girişimci dinamizmimizi, farklı bir biçimde yeniden ortaya koyarak hepimize hatırlatan bir güzel örneği, esin kaynağı olacak, ilham verecek bir modeli kaydettik hafızamıza...

Amman’dan yazacaklarım, gözlemlerim bu öyküyle sınırlı değil elbette...

Devamını getireceğiz...

Türkiye’nin Ürdün Büyükelçisi Murat Karagöz ve İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Amman Büyükşehir Belediye Başkanı Yousef Sharwarbeh’i ziyaretinde Amman Toplu Taşıma Projesi’ne destek verdi.

12 Temmuz 2019 Cuma