Hakan  GÜLDAĞ

Hakan GÜLDAĞ

Diğer Yazıları

HAKAN GÜLDAĞ

Kısa adı en son YKS olan üniversite giriş sınavı sonuçlarına göre yapılan tercih dönemi geçen hafta sona erdi. Gençlerimiz son birkaç hafta harıl harıl iyi tercihler yapmak için çalıştı. Hiç şüphesiz, gençlerimizin yaptıkları tercihler gelecekleri için önem taşıyor. Ancak müsaadenizle bu Eko-Mercek’te, konuya daha geniş bir açıyla yaklaşmak ve yarın iş dünyasında yer alacak gençlerimize seslenmek istiyorum.

Sevgili gençler. Sizler bu ülke için çok önemlisiniz.

Türkiye’nin gelecekteki büyümesi, her alanda çıtayı yükseltmesi ve kalıcı ekonomik kurtuluşu önce sizin gönlünüzde ve beyninizde başlayacak. Tercihlerinizi yaptınız. Geçmiş olsun. Hepinize şimdiden başarılar diliyorum. Geleceğiniz için mücadele ederken faydalı olacağını düşündüğüm birkaç noktayı da paylaşmak istiyorum.

DİPLOMA BAZI KAPILARI AÇAR AMA...

İlk olarak hemen şunu söyleyeyim: Geçen hafta yaptığınız tercihler hayatınızdaki en önemli tercihler değil. Muhtemelen iş hayatınızdaki en önemli tercihler de olmayacak.

Aklınızda bulunsun, iş hayatında başarıyı getiren niteliklerin büyük bölümü fakültelerde öğrenilmez. Şirketlerin işe alacakları kişide aradıkları niteliklerin tümü eleman ilanlarında yer almaz. İlanlarda daha çok, mezun olunan öğretim kurumu, hangi yabancı dili bildiğiniz ve mesleki deneyim ile ilgili koşullar bulunur. Tabii ki önemlidir. Gelgelelim işinizde başarıyı garantilemez. Başarı ancak bazı kişilik özellikleri ile gelir. Bunları geliştirmek için önce kendinizi tanımanız, artı ve eksilerinizi bilmeniz gerekir. Evet, diploma bir anahtar gibi işe girerken kapıları açabilir ama başarı ve kariyer merdiveninde yükselmek bazı niteliklerinizi geliştirmeniz ile mümkündür.

Bu niteliklerin başında girişimcilik geliyor. Girişimci ruha sahip olmak geliyor. Kararlılık, süreklilik, tutarlılık, adanmışlık, yaratıcılık... Başarıyı getirecek bu niteliklerin hepsi girişimcilik şemsiyesinin altında yer alıyor.

UMUT GİRİŞİMCİ RUHTA

Tabii ‘girişimcilik’ ve ‘girişimci ruh’ ile sadece iş insanlarını kastetmiyorum. Bugünün dünyasında, sadece ekonomi değil, politika ve sosyal hayatın her alanında girişimciliğin egemen olması gerekiyor. Girişimcilik, bir bakış açısı, bir eylem biçimi ve hayat tarzı olarak öne çıkıyor. Yarın okuldan mezun olduğunuzda büyük çoğunluğunuz ya bir girişimci için çalışacaksınız ya da kendiniz, belki başka girişimcilerle birlikte yeni bir iş kuracaksınız. İşsizlik denilen o büyük kıskaçtan kurtulmak için de hayallerinizi gerçekleştirmeniz için de umut girişimcilikte…
Üstelik yarın, bugün olduğundan daha fazla...

BAŞROLÜ GİRİŞİMCİLER OYNUYOR

Girişimcilik, dönüştürecek. Girişimcilik büyütecek. Dünyanın karşı karşıya kaldığı iklim değişikliği ile mücadeleyi de girişimcilik sırtlanacak. Türkiye’nin kronik cari açık sorununun çözümünü de ‘kur farkları’ değil, girişimciliğin itici gücü çözecek.

Etrafınıza şöyle bir bakın. Olup biteni nasıl tarif ediyorsunuz bilmiyorum. İster sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş deyin, ister izleme-gözleme kapitalizmi...

Görünen o ki, içinde yaşadığımız süreçte başrolü girişimciler oynuyor. Ekonominin öncü gücü onlar. İnanıyorum ki, yakın gelecekte girişimcilere her kesim gereken desteği ve kolaylığı göstermek durumunda olacak.

Eğer Türkiye kalkınma yarışında olacaksa, devlet işinde bile olsa, yine umut girişimcilikte. Valilerimiz dahil, her kamu yöneticisinin girişimci yeteneklere ve niteliklere sahip olması zorunlu görünüyor. Keza, kalkınmamızda giderek daha önemli bir rol oynamaya aday görünen sivil toplum kuruluşlarımızın projelerini hayata başarıyla geçirmesi de girişimci ruhlara ihtiyaç gösteriyor.

Hiç şüphesiz, girişimcilik kolay iş değil. Riskleri yüksek. Başta sermaye olmak üzere pek çok şeye ihtiyacınız olabilir. Ama bilin ki, girişimcinin en önemli sermayesi, kendi bilgisi, becerileri ve yaratıcı yetenekleridir.

Siz de kişiliğinizin olumlu yönlerini ve bilgi birikiminizi sürekli olarak geliştirdiğiniz takdirde, işinizde en yüksek getiriyi elde edebilirsiniz.

MUTLAKA BAŞARACAKSINIZ!

Öğrenecek, uygulayacak, deneyecek, zaman zaman yanılacak veya yenileceksiniz. Ama sonunda mutlaka başaracaksınız.

Mücadeleyi bir an bırakmayacaksınız. Rekabet sizin adeta ikinci bir kişiliğiniz, doğanız olacak.

Her gün, her ay, her yıl, bir öncekinden daha bilgili, daha üretken olacaksınız.
Tökezleseniz de düşmeyecek, yolunuza devam edeceksiniz.

Belki onlarca, belki on binlerce gence iş kapılarını sizin projeleriniz açacak.
Türkiye’nin kalkınma koşusunda bayrağı yakında siz devralacaksınız. Türkiye’nin ipi göğüslemesi size bağlı!

Siz önemlisiniz!

Siz muhakkak başaracaksınız!

Kendiniz için, aileniz için, Türkiye için başarmaya da mecbursunuz...

KENDİNİZİ ŞÖYLE BİR TARTIN...

Hepimizin içinde bir girişimci ruh var. Ancak hayatın aksiliklerinden başlayarak pek çok nedenle girişimcilik ‘pause’ tuşunda takılıp kalır. Büyük değişim ve hatta kriz dönemlerinde ise ön plana çıkar. Dünyanın büyük bir dönüşüm dönemine girdiği, taşların yerinden oynadığı bugün girişimcilik için uygun bir zemin oluşturuyor.

O zaman önerim, önce kendinizi şöyle bir tartın...

  • Bağımsızlığınıza değer veriyor ama aynı zamanda yaptığınız işin tüm sorumluluğunu da yüklenebiliyorsanız...
  • Ruh ve beden tembelliği için sonu gelmeyen mazeretler üretmiyor, sözlüğünüzden ‘bahane’ kelimesini çıkarabiliyorsanız...
  • Bir işi herkesten önce ve ilk olarak yapmayı ve çözüme ulaştırmayı amaçlıyorsanız...
  • Başarıya odaklandığınızda tuttuğunuzu bırakmıyor, belirlediğiniz hedefe adeta yapışıyorsanız...
  • Güçlü özgüveninizle kendinizi tüm benliğinizle işinize adıyorsanız...
  • Riskleri herkesten daha iyi algılamanıza rağmen cesur ve atak davranabiliyorsanız...

Sizde girişimcilik kumaşı var demektir.

Belki de üniversitede yerleştirildiğiniz bölüm içinize sinmeyecek. Evet, önemli ama bir yere kadar. Emin olun, kişiliğinizi, yeteneklerinizi güçlendirerek bütün sıkıntıların üstesinden geleceksiniz.

05 Ağustos 2022 Cuma