2023 ve 2024 yıllarında yüksek enflasyon ve sıkı para politikaları nedeniyle küresel ticaret, zayıf bir dönem geçirdi. Jeopolitik gerginlikler ve savaşlar da ticareti olumsuz etkiledi. Yine ticarette gruplaşmaya yol açan ayrışma eğilimi güçlendi. Son olarak da çok sayıda seçim, siyasi belirsizlikler yarattı. Bu koşullar içinde 2024 yılının ikinci yarısında enflasyondaki düşüş ve faiz indirimlerinin başlamasıyla 2025 yılına daha iyimser beklentilerle girme fırsatı doğmuştu. Ancak ABD’de başkanlık seçimlerini kazanan Donald Trump’ın ticarete ve ekonomi politikalarına ilişkin taahhütleri, 2025 için iyimserliklerin azalmasına neden oldu.
1. TRUMP İLE YENİ DÖNEM
ABD başkanlık seçimlerini kazanan Trump, 20 Ocak 2025 tarihinde göreve başlayacak. Trump, seçim öncesinde küresel siyaseti ve ekonomiyi yeniden şekillendirecek vaatlerde bulundu. Trump, yeniden büyük/güçlü Amerika idealine bağlı olarak dış politikada adımlar atacak. Çin ile hegemonya mücadelesi sürecek. AB ile de ilişkiler yenilenecek. İklim değişikliğine inanmayan Trump, yeşil dönüşüme soğuk. Ekonomi alanında da ABD’nin çıkarlarını gözeten yeni bir ticaret politikası uygulamayı vaat ediyor.
2. TRUMP’IN EKONOMİ POLİTİKASI VE TİCARET SAVAŞLARI ENDİŞESİ
Trump, öncelikle ABD’nin ithalatına yeni ilave vergiler getirmeyi hedefliyor. Çin’den ithalata yüzde 60, diğer ülkelerden ithalata ise yüzde 10-20 arasında vergi konulacak. Bu vergi artışları, muhtemelen küresel ölçekte yeni bir korumacılık dalgasına ve ticaret savaşlarına yol açacak. Trump, yatırımlar için daha düşük faiz oranları istiyor. Trump, göçmenlerin ülkeye girişine de karşı. İşgücü açığı oluşabilecek. Uygulanacak vergi artışlarıyla ABD ve dünya genelinde enflasyonun artması kaçınılmaz olacak. Trump, vergilerde de yüksek indirimler hedefliyor. Trump’ın ekonomi politikaları ilk aşamada ABD dolarını güçlendirecek.
3. TİCARET SAVAŞLARINDA EN ÇOK ÇİN, ALMANYA VE MEKSİKA ZORLANACAK
ABD, en yüksek ticaret açığını Çin, Meksika, Vietnam ve Almanya’ya karşı veriyor. Trump’ın uygulayacağı yüksek ithalat vergileri, öncelikle bu ülkelerden yapılan ithalatı etkileyecek. Özellikle Çin ve Alman sanayi olumsuz etkilenecek. Trump, Meksika ve Kanada için de vergileri artıracak. Vietnam’a uygulaması belirsiz. Ayrıca Güney Kore ve Japonya gibi diğer Asya ülkeleri de yeni olası vergilerden olumsuz etki görecek. Gelişen ülkelerin ise güçlü dolar ve dolar faizlerinin yüksek kalacak olmasıyla olumsuz etkilenmesi bekleniyor. Etkilerin şiddeti, ithalat vergilerinin seviyesine ve kapsamına bağlı olacak.
4. JEOPOLİTİK RİSKLERE YENİ YAKLAŞIM BEKLENTİSİ, ESAS HEDEF ÇİN OLACAK
Jeopolitik riskler ve çatışmalar, küresel ticaretin önünde en önemli engellerden biri haline geldi. Rusya-Ukrayna savaşı, ticaret-enerji-finansman akışlarını alt üst etti. Ortadoğu’daki çatışmanın genişleme riski ticareti olumsuz etkiliyor. ABD’nin Trump döneminde mevcut jeopolitik risklere çözüm odaklı bir yaklaşım göstermesi bekleniyor. Rusya-Ukrayna savaşında ateşkes ve barış süreci için Ukrayna’dan tavizler istenebilecek. Ortadoğu’da ise İsrail’in harekatlarının bir an önce sonuçlandırılması isteniyor. Trump döneminde ABD, tamamen Çin’e odaklanacak. Nitekim Trump’ın dış politika ve güvenlik alanında seçtiği ekibi, Çin’e dönük sert yaklaşımlarıyla biliniyor. Mevcut jeopolitik gerginlikler sona erdirilirken Çin’le özellikle ilk aşamada ticari gerginlik artacak.
5. GÜÇLÜ DOLAR BEKLENTİSİ
Trump’ın vaatlerini hayata geçirmesi halinde ortaya çıkacak yeni koşullar içinde ABD dolarının ilk dönemde güçlenmesi bekleniyor. Nitekim paritelerde ilk etkiler görülüyor. Euro-dolar paritesinin eşitlenmesi olasılığı artıyor. Çin Yuanı, Meksika Pezosu, Yen ve Güney Kore Won’u değer kaybedecek diğer para birimleri olarak tahmin ediliyor. Gelişen ülke para birimlerinde de kademeli olarak değer kayıpları bekleniyor. Trump’ın ilk döneminde uygulamaya koyduğu vergiler, özellikle metal fiyatlarında önemli artışlara yol açmıştı. Yeni dönem öncesinde tersine bir hareketle metal fiyatları geriledi. Ancak vergilerin fiilen uygulanmaya başlamasıyla emtia fiyatlarında yukarı yönlü hareketler yaşanabilecek.
6. KÜRESEL TİCARET DARALABİLİR, BAZI ÜLKELER FIRSATLAR YAKALAYABİLİR
Yukarıda belirtilen yeni dönem koşulları mal ticaretinde daralmaya yol açabilecek. 2024’te dünya mal ticareti 2023 yılı ile hemen aynı seviyede ve 24 trilyon dolara yakın gerçekleşiyor. 2025’te muhtemelen küresel mal ticaretinde yüzde 4-5 arasında bir gerileme yaşanabilecek. Ticaretteki daralma, her ülke ve bölge için aynı olmayacak. Tedarik zincirlerindeki değişim, bazı ülkelere fırsatlar getirebilecek.
SON SÖZ
ABD ile dış politikada yeni sıkıntılar yaşanmazsa Türkiye daha çok fırsatlarla karşılaşacak ülkelerden biri olacak.
gurlesel@superonline.com
02 Aralık 2024 Pazartesi