Giriş: 07.10.2024 - 07:41
Güncelleme: 07.10.2024 - 07:41
AHMET EMRE BİLGİLİ

AHMET EMRE BİLGİLİ


 


 

İsmini 1888’li yıllarda Adana Valiliği yapan Şakir Paşa’dan alan ve 1937 yılında açılan Şakir Paşa Havalimanı, küresel bir nama ve değere kavuşan Teknofest etkinlikleriyle gündeme geldi. Bütün alanlarda sadece ödül alan yani birinci, ikinci ve üçüncü olan projelerin sergilendiği ve çok sayıda meraklının gezdiği etkinlikler Adana’yı da küresel alana taşımış oldu. Güzel bir şehir için güzel bir etkinlikle anılmak da iyidir. Füzenin ateşlenmesi gibi günler önceden başlayan, her gün tekrarlanan ve şehrin kültürel dokusuyla ilişkilendirilen tanıtımlar olumlu bir hava yarattı. Bir Adanalı olarak başta Selçuk Bayraktar olmak üzere Teknofest ekibine teşekkürler. 

 

İlk Teknofest düzenlendiğinde İstanbul Havalimanı açılışı öncesiydi. Henüz tamamlanmamış geniş bir mekânda kalabalıklar büyük bir heyecanla bu işin nasıl bir şey olduğunu anlamaya, keşfetmeye çalışıyordu. Doğal olarak karmaşa vardı ama heyecan da zirvedeydi. Biz de bu heyecanı yaşayanlar arasındaydık. Sonrasında bu günlere geldik. Teknofest artık küresel bir etkinlik haline gelmişti, marka değeri yüksekti. Sadece etkinlik değil, gerçekleştirilen projeler için hem fikri açıdan zemin hem de insan kaynağı yetiştiren bir ortamdı. Bu da ülkenin bu alandaki gidişatını doğrudan etkiliyordu.

 

FİKRİ ZEMİNİ HAZIRLAYANLAR

 

Teknofestin insan kıymeti ve fikri zeminini hazırlayan iki kuruluş var; Bilim ve Sanat Merkezleri ve Deneyap atölyeleri. Deneyap’lar Teknofest ile doğdu ve yaygınlaştı. İlgi ve merak üzerinden daha çok teknoloji ağırlıklı nitelikli bir zemin oluşturdular. Bilsem’ler ise ülkemizin bahşedilmiş çocuklarını eğitmek için 1993 yılında başladı. Yani 30 yıllık tecrübeye sahipler. Mutfak çalışması olarak sistem, müfredat ve pratik deneyim açısından üst bir tecrübe biriktirdiler. Bilsem’lerin örgün versiyonu olan Argem yapılanması ise daha üst bir çıtayı temsil ediyor. Bunlarla birlikte az sayıdaki Çocuk Üniversitelerini de bu seriye dahil etmekte fayda var. Üniversite ayağında ise kulüpler, ekipler ve üniversitelerin teknik imkanları var. Birçoğu da zaten liselerdeki ilgi ve merakını buraya taşımış çocuklar. Buradan çıkan netice; Teknofest için ülkemiz gençleri arasında hem ilgi hem de öğrenci profili açısından çok pozitif bir zemin var. İşte başarının arkasında yatan asıl unsur budur.

 

Teknofest yarışmalarının oluşturduğu zeminin öğrenciler için ne ifade ettiğini yıllardır Teknofest’e öğrenci hazırlayan, çalıştığı okula birçok ödül kazandıran, bu yıl da çalıştırdığı ekibi Biyoteknolojik İnovasyon 2024 Türkiye birincisi yapan deneyimli öğretmen Pınar Özdemir’e sorduk. Teknofest öğrenciye ne kazandırıyor sorumuza, “Teknofest etkinliklerini öğrencinin kendisini ifade etme fırsatı verilen bir ortam olarak görüyorum. Sistem, öğrenciye onu önemseyerek ve önündeki tüm engelleri kaldırarak düşüncesini gerçeğe dönüştürme imkânı sunuyor. Öğrenciniz geliyor, bir problemi size sunuyor, birlikte ön değerlendirme raporu yazıyorsunuz. Kabul alırsanız hazırlamış olduğunuz detay raporunda belirlediğiniz bütçeyi size destek olarak veriyor. Öğrenci için Teknofest mutlak güveni ifade ediyor. Hayatının başında hayallerini gerçeğe dönüştürülebileceğini gösteriyor ve müthiş bir özgüven kazandırıcı rol oynuyor. Öğrenci açısından geleceğe kapı aralayan en önemli girişim bence. Öğretmen için ise yüksek bir tatmin duygusu ve beraberinde getirdiği mutluluk çok değerli. Teşekkürler ülkeme bu etkinliği kazandıranlara” yanıtını veriyor. Pınar Hoca’nın altını çizdiği hususlar, ödül alsın almasın, katılan bütün gençlerimiz için geçerli ve ortak noktalardır.

 

YENİ HAMLE ZAMANI

 

Teknofest’in küresel boyutunu geliştirmek üzere zemin oluşturmaya yönelik yeni bir hamle yapmanın sırası geldi ve bir an önce başlatılmasında fayda var. Bu da şimdilik dünyanın 56 ülkesinde okulları olan yaklaşık 55 bin öğrencisi, 8 bin öğretmeni ile Maarif Vakfı Okulları’dır. Bu öğrenciler arasında ilgi ve merak oluşturma, başarılı öğrencileri bu alana yönlendirme çalışmalarıyla Teknofest’e başvuru daha da artacaktır. Bilim çalışmalarıyla uygun zemin oluşturulacak ve bu da etkinliklere hızlı bir şekilde yansıyacaktır. İşin teknik yanıyla ilgili olarak T3 Vakfı ile Maarif Vakfı Okulları’nın işbirliği yapması da çok 

uygun düşer.

 

Görüldüğü üzere Teknofest etkinlikleri ve buna hazırlanma süreci sadece bizim öğrencilerimiz için değil, gönül coğrafyamız için de bir ilham kaynağı olmaya devam edecek. Bu durum ülkemizin geleceği açısından hakikaten bir güzelliktir.