Yazımıza, gerçekte olmayan ama benzerleri çok olan şu tür firma ismini soruya dönüştürerek başlayalım: ‘Ahmet Gıda, İnşaat, Turizm, Oto Alım Satım, Gayrimenkul Ltd Şti.’ İstanbul Ticaret Odası’na kayıtlı firma isimleri incelense çok sayıda bu tür adın olduğunu görürüz. İsim size ne tür çağrışımlar yaptırıyor? Bu sorunun cevabına yazımızın sonunda değinelim. Öncesinde ise kısa teorik bir bilgi sunmakta fayda var.
Adam Smith’in “Ulusların Zenginliği” adlı eseri ekonomi ile iç içe olan herkesçe bilinir. Smith’in işgücünün daha verimli halde nasıl kullanılabileceğine dair teorileri -her ne kadar o bunu amaçlamasa da- onun bugünkü kapitalizmin kurucusu gibi görünmesini beraberinde getirmiştir. İşbölümü ve uzmanlaşma teorisinde yer alan meşhur toplu iğne örneğine göre, zanaat sahibi olmayan bir insan her bir kısmı ile kendisi uğraşmak suretiyle günde bir veya birkaç iğne üretebilirken, üretimin her kısmında uzmanlaşmış işçiler modern makinelerle günde çok fazla iğne üretebilir. Ek olarak işbölümünün İbn Haldun’un kavrama katkıları dikkate alınarak daha iyi anlaşılacağını da bu arada söylemiş olalım.
Yukarıdaki örnekle anlamamız gereken; herkesin yalnızca uzman olduğu işi yapması halinde o toplumda mal ve hizmet üretiminin çok daha verimli ve kaliteli olacağı, tabiri caiz ise 1+1’in 3 edeceğidir. Gelin bu teoriyi ticari hayat ve tacirler üzerine uyarlayalım.
Bugün ticarette herkes her işi yapabilmekte, kendince kazançlı gördüğü her sektöre, tecrübe veya yeterli bilgi birikimine sahip olmadan girebilmektedir. Yine günümüzde girişimcilerimiz kötü senaryoları yeterince hesap etmeyip, bazen haddinden fazla bir iyimserlik ile her şeyin kusursuz gitmesi halinde ne kazanacağına odaklanabilmektedir. Evdeki hesap çarşıya uymadığında ise ülkemizde okuduğumuz başarı hikayelerinden daha da fazla, okumadığımız başarısızlık hikayeleri var oluyor. Ticaret gibi 24 saatlik zor bir işe girişip de giriştiği işte başarılı olamayan insan, maalesef kendi ömründen ve birikiminden çalmakla kalmıyor, piyasada ona değen, temas eden, ticaret yapan başkalarına da istemeden de olsa zarar verebiliyor. Oysa ticaretin ve iş hayatındaki her sektörün de bir zanaat olduğunu, kişinin ticari hayatında çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemlerinin var olduğunu kim inkar edebilir?
Bugün konkordato ilan etmiş kimi şirketlerimize baktığımızda uzun süreden beri var olmuş yüzyıllık çınar adayı firmalarımızı görmek hepimizi üzüyor. Bu şirketlerin biraz derinine daldığımızda ise bazılarının kendi bünyesinde işleyen firmalar olmasına rağmen, sahiplerinin veya bağlı bulundukları çatı şirketlerin başka kollarda yaptıkları batak yatırımların cezasını çektiklerini görebiliyoruz. Eğer bu insanlarımız elde ettikleri kârları ve hatta ciroları uzmanı olmadıkları başka sektörlere yatırmak yerine tasarruf etmiş olsalardı, yıllarca verdikleri emek boşa gitmemiş olacaktı. Aynı zamanda içinde oldukları sektörlerde yıllar geçtikçe daha da olgunlaşacaklar ve Adam Smith’in örneğindeki gibi, kendi iş kollarında uzman birer firma olarak daha verimli hale geleceklerdir. Hem kendilerine hem iş yaptıkları firmalara hem de ülkelerine artan bir katma değer katacaklar, ayrıca sermayenin doğru tasarruf edilmesi ile beraber ülkemizin yapısal sorunlarından biri olan düşük tasarruf oranını olumlu anlamda etkileyeceklerdir. Bugün bankaların birkaç yıl öncesinin aksine kredi vermek için değil mevduat toplamak için uğraşmaları, kredi kullanımının ise gün geçtikçe zorlaşmasının sebeplerinden biri de tasarrufların yetersizliğidir.
Tekrar başta sorduğumuz suale dönecek olursak; sonu gelmek bilmeyen şirket unvanlarına bir son verelim. Bu yaklaşım tacirlerimizi maymun iştahlılığa sürüklüyor. Bir sektörde uzmanlaşmanın önünü tıkıyor. Ahmet Gıda İnşaat, Turizm, Oto Alım Satım Gayrimenkul Ltd Şti gibi her iş koluna giren unvanlar yerine, hangi işi biliyorsak yalnızca o konuda uzmanlaşalım. Böyle yapanlar kıyıda köşede de kalsalar yaptıkları işte özenli oldukları ve çaba gösterdikleri müddetçe ayakta kalabiliyor. Farklı sektörlere girmenin de kendine göre kuralları ve stratejisi olduğunu biliyoruz. Buna uymak suretiyle elbette giriş yapılabilir.