Uzun bir tatil sürecinin ardından ekonomide yılın son dört ayına giriyoruz. Önümüzdeki dört ayın oldukça hareketli olacağını düşünüyoruz. Bu çerçevede beklentilerimizi ayrıntılı olarak paylaşmaya çalışacağız. Bu hafta bir durum tespiti yaparak başlıyoruz.
1. TRUMP YÖNETİMİ BELİRSİZLİK OLUŞTURMAYA DEVAM EDİYOR
ABD’de Trump yönetimi hem ABD’nin kendi içinde hem de küresel ölçekte endişe kaynağı olmaya ve belirsizlik yaratmaya devam ediyor. 2018 Kasım ayında yapılacak Kongre ve Senato yenileme seçimleri yaklaştıkça Trump’ın aldığı radikal kararların sayısı da artmaya başladı. Trump ile ilgili olarak ABD’de devam eden incelemelerde Başkan’ın azline yol açabilecek bir sürece girildi. ABD Başkanı Trump da azil konusunu ilk defa telaffuz ederek bir kriz olasılığından bahsetti. Trump’ın azli ile ilgili süreç ekonomide de endişe yaratmaya başladı. Uluslararası alanda ise Trump yönetimi Çin ve AB ile diğer ülkelere yönelik ticarette korumacılık önlemlerini giderek artırmakta olup küresel bir ticaret savaşına yaklaşılıyor. ABD ayrıca İran ve Rusya’ya yönelik olarak da yaptırımlar uyguluyor. Tüm bunlar da uluslararası ticaret ilişkilerini olumsuz etkiliyor ve belirsizlik oluşturuyor.
2. FED EYLÜL AYINDA YENİ BİR FAİZ ARTIŞI DAHA YAPACAK
ABD Merkez Bankası faiz artışlarına kademeli olarak devam edecek olup eylül ayında da yeni bir faiz artışı gerçekleştirecek. Fed, faiz artırımında hızlı davranması durumunda ekonomik büyümenin sınırlanabileceğini, yavaş davranması durumunda ise ekonominin aşırı ısınabileceğini öngörüyor. Bu çerçevede Fed, faiz oranlarını kademeli olarak artırmada bu iki riski de göz önünde bulunduruyor. Fed, ekonominin güçlü olduğunu ve devam eden büyüme, güçlü iş gücü piyasası ve yüzde 2’ye yakın enflasyon oranını desteklemek için para politikasının kademeli faiz artışı şeklinde sürdürüleceğini açıkladı.
3. TRUMP BELİRSİZLİĞİ EURO-DOLAR PARİTESİNİN YÖNÜNÜ YENİDEN DEĞİŞTİRDİ
Yılın ikinci yarısında ABD ve AB merkez bankalarının para politikaları arasındaki farklılık netleşmiş ve Fed’in faiz artışı beklentileri ile dolar güçlenmeye başlamış, Euro-dolar paritesi de 1.15 seviyesini aşağı yönlü kırmıştı. Böylece parite 1.15 seviyesindeki sıkışmayı da aşmıştı. Ancak Trump ile ilgili olarak azil olasılığının güçlü şekilde yeniden gündeme gelmesiyle parite yeniden yön değiştirdi. Fed’in faiz artışlarına rağmen azil ile ilgili belirsizlik paritenin dolar lehine gelişmesini engelleyecek.
4. TÜRKİYE’DE EKONOMİDE ORTA VADELİ PROGRAM BEKLENİYOR
Makro ekonomik dengeler ile mali göstergelerin iyileştirilmesine yönelik politika beklentileri devam ediyor. Bu çerçevede yakın bir süre içinde açıklanacak olan orta vadeli program öne çıkıyor. Ekonomide enflasyon, bütçe ve cari işlemlerde bozulan dengeler ile birlikte Türk Lirası’na istikrar kazandıracak ve faizleri yeniden makul seviyelere çekecek bir program ihtiyacı bulunuyor. Ayrıca reel sektör şirketlerinin döviz borçlarının geri ödenmesinde yaşanan sıkıntılar ile kredi borçlarının yeniden yapılandırılması talebi de çözüm bekliyor.
5. TÜRKİYE’NİN KREDİ NOTLARI
Uluslararası kredi derecelendirme şirketleri Türkiye’nin kredi notlarını düşürmeye devam ediyor. Muhtemelen Fitch de bir ara değerlendirme ile kredi notunu bir basamak daha düşürecek. Kredi notlarındaki düşüşte en önemli neden, ekonomik sorunlara yönelik olarak kalıcı ve etkili tedbirlerin alınmaması gösteriliyor.
6. TÜRK LİRASI’NIN DEĞERİ
Türk Lirası, ağustos ayında ekonomi politikalarına ilişkin belirsizlik ve ABD ile yaşanan gerginlik nedeniyle tarihinin en düşük seviyelerini gördü. Daha sonra alınan önlemler ile kısmen istikrar sağlanan Türk Lirası, en son olarak dolar karşısında 6 TL, Euro karşısında ise 7 TL seviyesinde tutunabildi. Türk Lirası’nda değer kaybı baskısı halen yoğun olarak sürüyor.
Son Söz: Kritik bir dört aya giriyoruz. İşletmelerimizde nakit kalmaya ve nakit akışına azami önem verelim.
03 Eylül 2018 Pazartesi