1 - ABD’DE DONALD TRUMP’A İLİŞKİN KAYGILAR KÜRESEL BEKLENTİLERİ ETKİLİYOR
Dünya ekonomisinde büyüme 2017’de hızlanırken mal ticareti de iki yıl aradan sonra yeniden büyüyor. Buna bağlı olarak küresel piyasalarda genel bir iyimserlik oluşurken, küresel mali piyasalarda da varlık fiyatlarında önemli artışlar yaşanıyor. Dünya ekonomisi 2017’ye iyi başlamışken, küresel ekonomi önünde en önemli risk olarak ABD’de Donald Trump ve yönetimine ilişkin kaygılar bulunuyor. Rusya ile ilgili suçlamalar, açılan soruşturmalar ve kamuoyu ile medyanın önemli muhalefeti Trump yönetiminin bundan sonraki siyasi karar etkinliğini ve hatta görev süresini sorgulatmaya başladı.
2 - ABD MERKEZ BANKASI FED, SİYASİ KRİZE RAĞMEN FAİZLERİ ARTIRABİLİR
2017’de dünya ekonomisinde yakından izlenen önemli bir unsur ABD Merkez Bankası’nın para politikası. Fed, 2017 içinde 3 veya 4 faiz artışı öngörmekte olup ilkini mart ayında gerçekleştirdi. Haziranda da faizleri yine artıracak. ABD’de Trump ve yönetim ile ilgili yaşanan krizin Fed faiz artışını engellemesi beklenmiyor.
3 - MERKEZ BANKASI PARA POLİTİKASI PİYASALARDAKİ LİKİDİTEYİ VE İÇ TALEBİ DESTEKLİYOR
Hükümet yeni yılın başından bu yana kamu kaynaklarını seferber ederek ekonomiyi ve piyasaları desteklemeye çalışıyor. Buna paralel olarak Merkez Bankası da her ne kadar sıkı para politikası hedeflediğini açıklasa dahi genişletici bir para politikası uyguluyor. Merkez Bankası piyasalara daha çok likidite vererek ödeme ve tahsilat sıkıntılarını azaltmayı ve iç talebi desteklemeyi hedefliyor. Nitekim Merkez Bankası’nın piyasalara bıraktığı TL miktarı yeniden 100 milyar TL’yi aştı. Böylece Merkez Bankası kamu garantileri destekli kredi genişlemesini de destekliyor. Merkez Bankası para politikasındaki sıkılaştırmayı sadece piyasaları fonlama maliyetini yüzde 12.0’lara yükselterek yapmaya çalışıyor. Merkez Bankası’nın likidite ve büyüme önceliği değişmediği sürece önümüzdeki aylarda enflasyonda artış ve Türk Lirası’nda değer kaybı kaçınılmaz olacak.
4 - ÜRETİCİ ENFLASYONUNDA HIZLI ARTIŞ; ÜRETİCİLER FİYATLARINI ARTIRIYOR
Üretici fiyatları artışları son yıllarda üretim maliyetlerindeki önemli yükselişlere rağmen ekonomide yaşanan sıkıntılar ve yavaşlama nedeniyle düşük kalmıştı. İç ve dış pazarlardaki sıkıntılar nedeniyle üreticiler artan maliyetlerini fiyatlarına yansıtamamıştı. Ancak 2016’nın son çeyreğinden itibaren döviz kuru artışlarının da etkisi ile üretici fiyatlarında önemli bir artış yaşanıyor. Üreticiler iç ve dış piyasadaki göreceli toparlanmayı da dikkate alarak biriken maliyet yükünü fiyatlarına yansıtıyor. Üretici fiyatlarındaki artış bir süre daha devam edecek. Firmalar yılın geri kalanında maliyet ve fiyat politikalarını gözden geçirmeli.
5 - TÜKETİCİ GÜVENİNDE KADEMELİ TOPARLANMA YAVAŞLAYARAK SÜRÜYOR
Tüketici güven endeksi 2015 kasım ayındaki erken genel seçimler ardından 77.2 puan ile son dönemlerin en yüksek seviyesine ulaşmış, ardından uzun süreli bir zayıflama içine girmişti. Tüketici güveni 2017’de ise şubattan sonra yeniden kademeli bir toparlanma içine girdi. Ancak, halen düşük. Toparlanmanın sürmesi için ekonomide ve ekonomi dışı alanlarda güveni artırmak gerekiyor.
6 - YERLEŞİK HANE HALKLARI VE ŞİRKETLERİN DÖVİZ MEVDUAT HESAPLARI ARTIYOR
Yurtiçi yerleşiklerin (hane halkları ve şirketler) döviz tevdiat hesaplarındaki artış sürüyor. Yılbaşında 143.1 milyar dolar olan DTH hesapları büyüklüğü 12 Mayıs itibariyle 161.1 milyar dolara yükseldi. Yurtiçi yerleşiklerden hane halkları güven ihtiyacı nedeniyle dövize talep gösteriyor. Şirketler ise yüksek döviz borçları nedeniyle uygun fiyatlardan döviz almaya devam ediyor. Yerleşiklerin süren döviz talebi Türk Lirası’ndaki değerlenmeyi de engelliyor.
Son Söz: Dışarıda ve içeride risklere rağmen ekonomilerde toparlanma çabası sürüyor.
29 Mayıs 2017 Pazartesi