Osman ARIOĞLU

Osman ARIOĞLU

Diğer Yazıları

Serbest bölgelere ilişkin vergi rejimi 2008 yılında yürürlüğe giren 5810 sayılı kanun ile bugünkü haline gelmiş oldu. Bu bölgelerde üretim faaliyetinde bulunanlara ilişkin ücret stopajı ürettiği ürünlerin yüzde 85’ini ihraç şartına bağlı olarak Avrupa Birliği’ne tam üyeliğin gerçekleşeceği tarihe kadar korundu. İhracat oranını yüzde 50’ye kadar indirme konusunda Bakanlar Kurulu’na yetki verildi. Ayrıca işlem vergilerine ilişkin vergi resim ve harç istisnası da yine aynı tarihe kadar uzatıldı.

KDV UYGULAMASI

Serbest bölge vergi uygulamasında en çok tartışılan ve soruya neden olan konu KDV uygulamasıdır. Bu bölgelere yapılan mal teslimleri KDV Kanunu 11/1. maddesi uyarınca ihracat teslimi sayılmıştır. Bu bölgelere yapılan mal teslimlerinde KDV uygulanmayacağı gibi, bu bölgelerden Türkiye’ye mal getirilmesi de KDVK 1/2. maddesine göre ithalat teslimi kapsamında KDV’ye tabi olmaktadır.

Serbest bölgelere mal teslimine ilişkin bu hüküm Türkiye’den bu bölgedeki firmalara satılan motorlu kara taşıtları bakımından nasıl uygulanacak? Bu konuda genel hükümlerin dışında özel bir düzenleme söz konusu değildir. O zaman meselenin çözümünün yorum ile bulunması gerekir. Motorlu taşıt kayıt ve tescile tabidir. Serbest bölgedeki bir firmanın bu motorlu taşıtı kullanmak maksadıyla alması durumunda doğal olarak kayıt ve tescil de yapılması gerekecek ve bu taşıt örneğin bir binek otomobili olduğunu varsayalım. Bu otomobil Türkiye içerisindeki bir trafik siciline tescil ettirildiği için KDV’den istisna olmaması gerekecektir.

Aynı motorlu taşıt veya otomobilin kullanım için değil de ihraç maksadıyla serbest bölgedeki firmaya gönderilmesi ise ihraç kaydıyla satış kapsamında değerlendirilebilecek ve o zaman KDV uygulanmaksızın serbest bölgeye gönderilebilmesi mümkün olacaktır.

ÖTV UYGULAMASI

ÖTV uygulaması bakımından serbest bölgelere ilişkin bir istisna söz konusu değildir. Bu nedenle serbest bölgeye ÖTV’ye tabi bir mal satışı normal olarak ÖTV’ye tabidir. Ancak serbest bölgedeki firma imalatçıdan ÖTV ödeyerek satın aldığı bir malı yurt dışına ihraç ederse alış faturasında yer alan ÖTV’yi iade alabilmesi gerekecektir.

Yukarıdaki motorlu taşıt örneğimizi ÖTV açısından değerlendirirsek motorlu taşıtın serbest bölgeye tesliminde ÖTV uygulanması gerektiği konusunda herhangi bir tereddüt söz konusu değildir. Bir motorlu taşıtın ihraç kaydıyla serbest bölgeye gönderilmesi durumunda ÖTV bakımından da tecil terkin uygulaması söz konusu olabilecektir. Bu durumda da, elbette serbest bölgeye gönderilen bu motorlu taşıtların Türkiye’de kayıt ve tescil ettirilmeksizin 3 ay içerisinde yurt dışına gönderilmesi gerekir.

Serbest bölgedeki bir firmanın Türkiye’den ÖTV ödeyerek satın aldığı otomobili kayıt ve tescil ettirmeden ihraç ederse ÖTV iadesi alabilmesi gerekir. Aynı şekilde Türkiye’den ÖTV ödeyerek satın aldığı otomobili bir süre kullandıktan sonra yurt dışına ihraç etmek isterse bu otomobile ilişkin ÖTV’yi iade alabilir mi, konusu biraz yoruma ihtiyaç duyulan bir konu durumundadır. Bize göre serbest bölgedeki firma bu otomobili ÖTV ödeyerek satın almış olan firma durumunda olduğundan bu firmanın alış belgelerinde görülen ÖTV’nin iade edilmesi gerekir. Ancak serbest bölgedeki firma bu otomobilin ilk alıcısı değilse o zaman alış belgesinde ÖTV görülmeyeceği için iade alabilmesi de söz konusu olmayacaktır.

21 Ağustos 2015 Cuma