Giriş: 26.12.2016 - 00:00
Güncelleme: 21.10.2022 - 09:58
CAN GÜRLESEL

CAN GÜRLESEL

Milli gelir hesaplamasında daha güncel bir yöntem kullanmaya başladık ve bu yeni yöntem ile yapılan hesaplamalara dayanan milli gelir büyüklükleri geçen hafta açıklandı. Yeni yöntemi ve açıklanan verileri değerlendirelim;

1 - Uluslararası alanda milli gelir hesaplama yöntemlerinde zamanla yenileme ihtiyacı ortaya çıkıyor

İktisadi faaliyetler ve ilişikler çeşitlendikçe milli geliri oluşturan yeni unsurlar ortaya çıkıyor. Bu nedenle uluslararası düzeyde milli gelir hesaplama yöntemleri zamanla yenileniyor. Dünyada en son 2010’u temel alarak oluşturulan yeni bir yöntem kullanılmaya başlandı. Bu yeni yöntem daha çok teknoloji faaliyetleri alanındaki yeniliklerin yarattığı katma değeri milli gelire ilave etmeyi sağlıyor. Bir başka deyişle yeni yöntem, yeni iktisadi faaliyetleri de ölçerek milli gelire ekliyor. Böylece ülkelerin milli gelirlerinde yüzde 2 ile 5 arasında artışlar ortaya çıkıyor.

2 – Türkiye de yeni yöntemi kullanmaya başladı

Türkiye’de de milli gelir hesaplamasını yapan Türkiye İstatistik Kurumu bu yeni yöntemi kullanmaya başladı. Böylece özellikle AB ile uyum sağlandı. Yeni yöntemin kullanılması ile hesaplanan yeni milli gelir eski milli gelire göre temel alınan baz, yıl için yüzde 10.79 arttı. Ancak bu artışın sadece 0.79 puanı yeni yönteme geçiş ile sağlandı. Bunun dışındaki artışların tamamı Türkiye’nin ölçmediği veya kayıt dışı nedeniyle ölçemediği iktisadi faaliyetlerin de milli gelir hesabına katılması ile sağlandı. Artışın 2.87 puanı kamunun savunma sanayi üretim katkısından, 7.97 puan ise kayıt dışının hesaplanmasından geldi. Ancak burada sıkıntı yaratan, kayıt dışının hangi kriterler ile hesaplanarak milli gelire dahil edildiği. Milli gelirde cari fiyatlarla 2016’da ortaya çıkan yüzde 19.5 oranında artışa yol açan bu kriterlerin açıklanmasına ihtiyaç bulunuyor. Sonuç olarak milli gelirimiz yeni yöntem ile değil ama daha çok yeni yönteme geçerken kayıt dışında kalan ve hesaba katılmayan iktisadi faaliyetlerin de milli gelire dahil edilmesi ile arttı.

3 - Türkiye’nin milli geliri 860 milyar dolara yükseldi

Yeni milli gelir hesaplaması ile birlikte Türkiye’nin birçok ekonomik göstergesi de yenilendi. Milli gelir 2016’da eski yöntem ile 715 milyar dolar olacakken yeni yöntem ile 860 milyar dolara ulaştı. Milli gelir üretim ve harcama yönleri ile hesaplanıyor. Bir başka deyişle milli gelir artışı hem harcamalarda hem de gelirler tarafında da artışa yol açtı. Ancak bu artışlar öylesine yüksek olmuştur ki sektörler için bilinen pazar büyüklükleri katlandı. Örneğin inşaat harcamaları büyüklüğü 200 milyar TL’den 450 milyar TL’ye yükseldi. Giyim ve ayakkabı harcamaları ise 60 milyar TL’den 110 milyar TL’ye yükseldi. Birçok göstergede ise iyileşmeler ortaya çıktı. Örneğin cari açığın milli gelire oranı artan milli gelir nedeniyle 2016 için yüzde 4.8’den yüzde 4.1’e indi. Kamu ve bütçe açıkları ile borçlarımızın milli gelire oranı da yine artan milli gelir nedeniyle azaldı. Ancak milli gelir hesaplanmasına ilişkin tereddütler ortadan kalktıktan sonra oranlardaki iyileşmeler kabul görecek.

4 - Yeni hesaplama ile birlikte birçok tartışılan konu farklı boyut kazandı

Türkiye ekonomisi için yüzde 3’lere düşen ortalama ekonomik büyüme, orta gelir tuzağı ve düşük tasarruf oranları gibi yapısal ekonomik sorunlar bulunmaktaydı ve hükümet de bu yapısal sorunların çözümü için sürekli önlemler almaktaydı. Ancak yeni hesaplama yöntemi ile son beş yılın ekonomik büyüme ortalaması yüzde 6.5’e, kişi başı milli gelir 11 bin doların üzerine ve yurtiçi tasarruflar da yüzde 25’e yükseldi. Böylece daha önce yapısal olarak adlandırdığımız sorunlar yeni hesaplama yöntemi sonrası kağıt üzerinde ortadan kalkmış oldu. Ancak bu alanlarda da yine önemli tereddütler oluştu.

5 - Kamu ile özel sektör ayrımı kalktı

Milli gelir hesaplamalarında kamu ile özel sektörün sabit sermaye yatırımları eski hesaplama yönteminde ayrı görülüyordu ve böylece kamu ile özel sektör performansı ayrı değerlendirilebiliyordu. Ancak yeni yöntem ile yapılan hesaplama ve açıklamada kamu ile özel sektörün sabit sermaye yatırımları ayrımı yer almıyor. Böylece özellikle özel sektörün son yıllarda önemli ölçüde gerileyen yatırım iştahını izleme olanağı ortadan kalkmış oldu.

Son söz: Yeni milli gelir hesaplarına ilişkin ilave açıklamalarla, daha rahat inandırıcılık sağlanabilecektir.