Giriş: 15.11.2015 - 23:00
Güncelleme: 21.10.2022 - 09:19
CAN GÜRLESEL

CAN GÜRLESEL

2015 yılının sonuna yaklaşırken önemli merkez bankalarının etkileri giderek artmaya başladı. ABD Merkez Bankası faiz artışına çok yaklaştı. Avrupa Merkez Bankası yeni parasal genişleme işareti verdi. Çin Merkez Bankası ise büyümeyi desteklemek için faiz oranlarını indirdi. Merkez bankalarının politikaları küresel ekonomiyi şekillendirmeye devam ediyor.

1. ABD Merkez Bankası faiz artışına çok yakın

Küresel ekonomik krizin ardından ABD Merkez Bankası (Fed) olağanüstü bir parasal genişlemeye gitmiş ve faiz oranlarını da yüzde sıfıra indirmişti. Fed bu çok gevşek para politikası ile ancak 2014 yılından itibaren kalıcı bir ekonomik büyüme sağlayabildi. Bu nedenle 2014 yılı Ekim ayında parasal genişleme sona erdirildi. Ardından Fed’in faiz artışı beklentisi ortaya çıktı. 2015 yılının tamamında belirsizlik ve dalgalanmalar oluşturan Fed faiz artışı beklentisi muhtemelen aralık ayında gerçekleşecek. Ekim ayına ait oluşturulan yeni istihdam, işsizlik ve ücret artışları faiz artışını önemli ölçüde destekler nitelikte oldu. Fed faiz artışı aralık ayında başlayacak ve 2016 yılında da devam ederek, 2016 sonunda muhtemelen yüzde 1.00-1.25 seviyelerine ulaşacak. Fed faiz artışı doları güçlendirirken, özellikle gelişen ülkelerde faiz artışı baskısı oluşturacak. Başta Türk Lirası olmak üzere gelişen ülke para birimleri zayıflamaya devam edecek.

2. Avrupa Merkez Bankası parasal genişlemeyi artırmaya hazırlanıyor

Avrupa Birliği’nde ise Merkez Bankası ABD’nin tersine parasal genişlemeyi artırmaya hazırlanıyor. Avrupa Merkez Bankası küresel kriz sonrası uzun süre parasal genişlemeye direnerek krizin etkilerinin derinleşmesine yol açmıştı. AMB gecikmeli de olsa parasal genişlemeye 2013 yılında başladı. 2014 yılında miktarı ve kapsamı genişletti. Ayda 60 milyar Euro tutarında devlet tahvili alımını sürdürüyor. Parasal genişleme ekonomik büyüme ve dış ticaret konusunda çok önemli katkı sağladı. Ekonomik büyüme yüzde 2’lere yaklaştı. Ancak enflasyon bir türlü istenilen ivmeyi kazanamadı ve fiyatlarda gerileme baskısı sürüyor. Enflasyon yıllık olarak yüzde sıfır seviyesinde gerçekleşiyor. Bu nedenle Avrupa Merkez Bankası aralık ayı toplantısında parasal genişlemeyi artırma kararı alacak. Bu karar 2016 yılında büyümeyi ve enflasyonu destekleyecek. Ancak muhtemelen Euro zayıflamaya devam edecek, parite 1.05’e ve altına inebilecek.

3. Çin Merkez Bankası faizleri indirerek büyümeyi destekliyor

Çin ekonomisinde büyümenin yavaşlaması küresel ekonominin yakından izlediği bir başka konu. Çin ekonomide yüzde 7 büyümeye ulaşabilmek ve büyümeyi yüzde 6.5-7 aralığında tutabilmek için ilave önlemler almayı sürdürüyor. En son olarak Çin Merkez Bankası politika faizini yüzde 4.35’e indirerek büyümeyi desteklemeyi hedefliyor. Çin aynı zamanda para birimi Yuan’ın 2020 yılına kadar konvertibl hale gelmesini planlıyor. Bu çerçevede Çin Yuan’ın değerlenmesi bekleniyor. Çin büyümesi yüzde 6.5-7 aralığının da altına inerse küresel emtia fiyatlarında gerilemenin hızlanması ve gelişen ülkelerin olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz olacak.

4. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ne yapacak?

Önemli merkez bankalarının kararları küresel ölçekte ve özellikle gelişen ülkelere yönelik etkiler oluştururken TCMB bir yandan bu etkileri izliyor, bir yandan artan enflasyonu gözetiyor, diğer yandan seçim sonrası oluşacak yeni ekonomi yönetimi ve politikalarını bekliyor. TCMB sıkı para politikasına geçişi Fed faiz artışına bağlamıştı. Fed faiz artırırsa TCMB aralık ayında tam yeni hükümet kurulurken oldukça kritik bir sınavla karşı karşıya kalacak. TCMB yeni kurulacak ve büyümeyi hızlandırmayı amaçlayacak hükümetin ilk günlerinde bir faiz artışına gitmekte oldukça zorlanacak.

Son Söz; Aralık, merkez bankalarının ayı olmaya aday gözüküyor.