Türkiye’nin önüne koyduğu hedeflere ulaşabilmesi için makine sanayi büyük önem taşıyor. Bu nedenle makine sanayi sektörünü yakından izlemekte ve değerlendirmekte fayda görmekteyim.
1 - BİR ÜLKENİN ‘SANAYİLEŞMİŞ ÜLKE’ OLABİLMESİ İÇİN KENDİ ÜRETİM VE ÜRÜN TEKNOLOJİSİNE SAHİP OLMASI GEREKMEKTEDİR
Bu da ancak makine sanayinin gelişmesi ve ülkenin makine sanayinde üretim teknolojisine sahip olunabilmesi ile mümkündür. Bu vasfa ulaşmış ülkeler ‘sanayileşmiş ülke’ statüsü almaktadır. Sanayide çok üretim yapmak ile sanayileşmiş ülke olunamamaktadır. Bu nedenle sanayileşmiş tüm ülkeler makine sektörüne öncelikli ve ayrıcalıklı bir yer vermektedir. Türkiye sanayileşmiş ülke olma hedefine sahip bir ülkedir. Bu nedenle öncelikle makine sanayinde yeterli teknolojik gelişmeyi ve rekabet gücünü sağlamak zorundadır.
2 - TÜRKİYE 2023’TE 500 MİLYAR DOLAR İHRACAT HEDEFİNE SAHİPTİR. MAKİNE SANAYİNİN İSE HEDEFİ 100 MİLYAR DOLARDIR
İhracatı yüksek tüm ülkelere bakıldığında sürükleyici sektör makine sektörü olmaktadır. Almanya, Japonya, İtalya, Güney Kore, Tayvan ve hatta Çin’de makine sektörü ihracatı sürüklemektedir. Bu çerçevede Türkiye’nin ihracat hedeflerine ulaşabilmesi için de diğer ülkelerde olduğu gibi makine sektörü ayrıcalıklı olarak desteklenmelidir.
3 - SANAYİ 4.0 AKILLI MAKİNELERE GEÇİŞ OLUP, TEMELİNDE MAKİNE SANAYİNİN DÖNÜŞÜMÜ YATMAKTADIR
Bu nedenle Sanayi 4.0’a geçiş ancak makine sanayindeki gelişme ile mümkün olacaktır. Makine sanayi bu dönüşüm sürecinde yazılım, bilişim, elektronik, mekatronik gibi disiplinler ile iç içe girmektedir. Türkiye’nin hedeflediği ileri teknoloji yoğunluklu sanayi üretimine geçişi ancak makine sanayinin gelişmesi ve Sanayi 4.0’ın yakalanması ile mümkün olacaktır. Makine sanayi aynı zamanda mühendislik bilgisi ve girdisi en yoğun sektörlerden biridir. Bu nedenle fen bilimleri ile mühendislik alanındaki gelişmeye, nitelikli işgücü yetiştirilmesine, gelişmiş Ar-Ge tabanı sunulmasına makine sanayi çok önemli katkı sağlayan bir sektörüdür.
4 - TÜRKİYE’DE MAKİNE SEKTÖRÜNÜN GELİŞMESİ VE İHRACATIN ARTIRILMASI AYNI ZAMANDA İSTİKRARLI BÜYÜYEN BİR İÇ PAZAR İLE MÜMKÜN OLACAKTIR
Ancak ne yazık ki son beş yıldır özel sektör makine yatırımları küçülmektedir. Böyle bir pazarda ölçek yakalamak ve gelişmek mümkün değildir. Özel sektör ile kamu sektörünün makine yatırımlarındaki küçülmeye rağmen önemli bir sorun ise makine ithalatının sürekli artıyor olmasıdır. İthalat artışının sürmesinin birkaç önemli nedeni bulunmaktadır. Bunlardan ilki, yatırım teşvik sisteminde ithal makinelere sağlanan kolaylıklardır. İkincisi kullanılmış makine ithalatındaki serbestidir. Üçüncüsü kamu kurumlarının ihalelerindeki şartnamelerin yabancı makineleri işaret etmesidir. Dördüncüsü kamu yetkililerinin yatırımlarda yabancı makineleri tercih etmeleridir. Bu koşullar altında en büyük ihracat pazarı dünyanın makine sanayinde en gelişmiş ülkesi Almanya olan Türk makine sanayi, iç pazarda rekabet edememektedir.
5 - ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ
Makine sektöründeki yatırımlarda alt ve üst yapısı kamu tarafından hazırlanmış, uzun süreli arsa tahsislerinin/kiralamalarının yapıldığı organize sanayi bölgeleri yaratılmalıdır. Makine sektörüne yönelik Ar-Ge, yatırım ve ihracat destek unsurlarının bir arada yer aldığı özel teşvik programı uygulanmalıdır. Bu teşviklerden sektör içinde nitelikli ve gelişme potansiyeli olan firmalar yararlanabilmelidir. Kamu bu çerçevede seçilmiş makine alt sektörlerinde (enerji santrali ekipmanları, jet türbinleri, motor vb.) odak projeler ilan ederek kendi de geçici süre bu projelere katılarak destek olmalıdır. Yatırım teşviklerinde yabancı makineyi ve ithalatı özendiren unsurlar gözden geçirilmelidir. Kullanılmış makine ithalatı ilave standart şartları (emisyon, enerji tüketimi vb) aranarak zorlaştırılmalıdır. Makine ihracatında alıcı finansmanı mekanizması mutlaka geliştirilmeli ve kullanım koşulları iyileştirilmelidir. Uzak pazar navlun desteği sağlanmalıdır.
Son Söz: Her bir sektör için gelişmişlik aşamasına ve ihtiyaçlarına göre stratejiler belirlemeli ve uygulamalıyız.
23 Kasım 2016 Çarşamba