Türkiye, dış politika alanında yaşanan gerginlik dışarı bırakılırsa 2013 dahil son beş yılın en sakin ağustos ayını geçirdi. Buna bağlı olarak da iktisadi faaliyetlerde canlanma devam etti. Ancak eylül ayında ekonomiyi etkileyecek içeride ve dışarıda önemli gelişmeler bekleniyor. Beklentileri ve olası etkilerini değerlendirelim.
1 ABD’DE TRUMP SIKIŞIYOR
Trump yönetimi halen seçim öncesi önemli vaatlerinden birini hayata geçiremedi. Eylül ayında yasama yılının başlaması ile Trump yönetimi önemli bir sınav verecek. Trump yönetimi Obamacare düzenlemesinin iptali, vergi reformu, borç tavanının yükseltilmesi ve altyapı yatırımları yasalarını hayata geçirmeye çalışacak. Kendi partisinde de muhalefet ile karşı karşıya olan yönetimin işi zor. Ayrıca Trump ile ilgili Rusya soruşturması da ilerliyor. Soruşturma her an davaya ve yargılamaya dönüşebilecek. Trump yönetiminin her iki alanda da yara alması istifa beklentilerini artıracak ve ekonomiye güven düşecek. Dolar da zayıflayacak.
2 ABD MERKEZ BANKASI FED VE AVRUPA MERKEZ BANKASI KRİTİK TOPLANTILARI
Yılbaşından bu yana para politikalarında normalleşme sinyalleri veren ve bunun için eylül ayını işaret eden Fed ve Avrupa Merkez Bankası, kritik toplantılar yapacak. Fed bilanço küçültme ile ilgili başlangıç tarihini belirleyecek. Fed’in en geç bu yıl içinde bilanço küçültmeye başlaması bekleniyor. Avrupa Merkez Bankası ise 2017 sonunda bitecek olan parasal genişleme programının akıbetini belirleyecek. AMB programı muhtemelen 2018 ortasına kadar kademeli olarak azaltıp bitirecek veya düşük olasılıkla bu yılsonunda bitirecek. Fed ve AMB, eylül ayında normalleşme adımları atarsa Euro ve dolar birlikte güçlenecek.
3 JEOPOLİTİK RİSKLER ARTIYOR
Küresel ekonomi önünde önemli bir tehdit olarak görülen jeopolitik riskler giderek artıyor. Kuzey Kore füze denemeleri giderek sıcak bir müdahaleyi davet ediyor. Venezüella’da siyasi kargaşa giderek ülkeyi iflasa götürüyor. Bölgemiz de ise IŞİD ile mücadelede giderek sona yaklaşmakta olup, sonrası için yeni çatışma olasılıkları beliriyor. Kuzey Irak Kürt Yönetimi’nin 25 Eylül tarihinde bağımsızlık referandumu yapması ve ‘evet’ çıkması halinde bölgede sıkıntılar yeni bir aşamaya taşınacak. Suriye kuzeyindeki gelişmeler de bölgedeki istikrarı tehdit etmeye devam ediyor.
4 DIŞ POLİTİKADA GERGİNLİK VE RİSKLER
Eylül ayı dış politika ve ekonomiye etkileri açısından oldukça kritik bir ay olacak. Türkiye’nin gerilen AB ve Almanya ilişkileri, 24 Eylül’de yapılacak Almanya parlamento seçimleri sonrası daha da sıkıntılı bir döneme girebilecek. Almanya, AB nezdinde girişimlere hazırlanıyor. Kuzey Irak Kürt Bölgesi’nin 25 Eylül tarihinde yapacağı bağımsızlık referandumu ise tüm bölgesel dengeleri alt üst edebilecek. Suriye’nin kuzeyinde de tüm bölgelerde önemli gelişmeler yaşanmakta olup PYD/YPG alan kazanıyor. Irak sonrası Suriye kuzeyinde de özerk bir Kürt bölgesi Türkiye için riskleri daha da artıracak. Türkiye yeni bir sınır ötesi harekat için hazır bekliyor.
5 TÜM RİSKLERE RAĞMEN EKONOMİ HIZLI BÜYÜYOR
11 Eylül tarihinde açıklanacak ikinci çeyrek dönem büyüme verisi yüzde 5-6 arasında bekleniyor. Üçüncü çeyrekte de büyüme beklentisi en az yüzde 7 olarak ifade ediliyor. Bu verilerin de işaret ettiği üzere, ekonomide hızlı büyüme sürüyor. Ekonomiye aktarılan teşvikler ve krediler, büyüme dinamiklerini hızlandırdı. Net ihracat da bu yıl büyümeye yüksek pozitif katkı veriyor. Yılın son çeyreğinde de iktisadi faaliyetlerin canlı olması ve büyüme temposunun sürmesi bekleniyor.
6 EKONOMİDE ORTA VADELİ PROGRAM BEKLENİYOR
Eylül ayında Türkiye ekonomisi için önemli bir yol gösterici olan orta vadeli program açıklanacak. Orta vadeli program ile 2018 ekonomi hedefleri de belirlenmiş olacak. Büyüme, enflasyon, cari açık ve Türk Lirası’nın değeri gibi unsurlara ilişkin sayısal hedefler ve uygulanacak politikalar açıklanacak. Hükümet muhtemelen ekonomi politikalarını büyüme yönünde tasarlayacak. Yaklaşan seçimler de göz önüne alındığında genişletici para ve mali politikalar sürecek. Aynı şekilde kamu yatırımları ile çeşitli teşviklerin de sürmesi bekleniyor.
Son Söz: Riskleri atlatır ve reform gündemine dönersek, hızlı büyümeyi kalıcı hale getirebiliriz. Ama önce eylül ayını kazasız geçirelim.
12 Eylül 2017 Salı