Gelir Vergisi Kanunu’nda bir giderin işle ilgili gider olarak indirilebilmesi için prensip olarak Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK) 40. maddesine bakılması gerekiyor. Bu maddenin 1. fıkrasında işle ilgili olarak yapılan ödemelerin gider olarak indirilebileceğine amirdir. İşveren tarafından çalışanı adına ödenen sağlık sigortası primleri de bu anlamda işverenin ücretlisine ödediği ücretin bir unsuru olarak gider yazılabilir niteliktedir. Konuya ilişkin olarak 85 no’lu gelir vergisi sirkülerinde geniş açıklama yapılmıştır.
ÜCRETLİ AÇISINDAN DURUM
Sağlık sigorta priminin ücretli açısından durumunun değerlendirilmesine gelince, GVK 63.3 madde hükmünü göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Bu madde hükmünde gerçek ücrete ulaşılması bakımından ödenen şahıs sigorta primlerinin belli bir bölümünün ücret matrahından indirilebileceğini amirdir. Bunun için öngörülen şartlar;
- Sigorta şirketinin Türkiye’de kurulu olması,
- Sigorta priminin ücretlinin kendisi, eşi veya küçük çocuklarına ait hayat sigorta primlerinin yüzde 50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, engellilik, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahsi sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler olması,
- Ödenen primin brüt ücretin yüzde 15’ini aşmaması,
- Ödenen primin, aynı zamanda, asgari ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması gerekmektedir.
Bakanlar Kurulu’nun bu hadleri yarısına kadar indirme ve iki katına kadar artırma yetkisi bulunmaktadır. Ancak bugüne kadar Bakanlar Kurulu bu konuya ilişkin bir yetki kullanmamıştır.
Maddede sayılanlara bakıldığında; ücretli ödediği şahıs sigorta primlerinden hayat sigorta primlerinin yüzde 50’si ile diğerlerinin toplamına bakacak, brüt ücretinin yüzde 15’ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmıyorsa ücret matrahından indirebilecektir.
Biz konuyu sadeleştirme anlamında sadece sağlık sigorta primi bazında gidersek bakılacak kriter;
- Prim kimler için ödeniyor,
- Primlerin tutarı brüt ücretin yüzde 15’ini aşıyor mu,
- Primlerin tutarı yıllık brüt asgari ücret tutarını aşıyor mu konularına bakacağız.
İŞVEREN ÖDEME YAPIYORSA
Bu primlerin fiilen işveren tarafından ödenmesi durumunda, işveren yukarıdaki kriterlere uyan kadarlık kısmı ücretlinin vergi matrahı ile ilişkilendirmeksizin ücretli adına ödeyebilecek. Artan bir ödeme söz konusu ise işveren bunu ücretin unsuru olarak yine gider yazabilecek, ancak ücretlinin GV stopaj matrahına eklenmek suretiyle üzerinden gelir vergisi stopajı yapılması gerekecek.
GVK 409 UYGULAMASI
Ayrıca GVK 40/9. maddede işveren tarafından ücretlinin ücret matrahı ile ilişkilendirilmeksizin gider yazılabilecek toplam prim tutarını da yukarıda belirttiğimiz prim ödemeleri yanında, bireysel emeklilik sistemine ödenen bir prim de söz konusu ise birlikte dikkate almak suretiyle hem asgari ücretin yıllık tutarı hem de brüt ücretin yüzde 15 ile kıyaslama suretiyle aşmayan kısmını ücret matrahı ile ilişkilendirmeksizin gider yazabilecek.
Burada önemli konu ödenen prim tutarının brüt ücrete dahil edilip edilmemesidir. Aslında işin her iki taraf açısından da garanti olan kısmı ücretliden dilekçe alınmak suretiyle ücretli adına bu ödemenin işveren tarafından ödenen tutarın tamamının gider yazılabilmesi, hem de bu ödemenin yukarıdaki ölçüleri aşmayan kısmının stopaj matrahından düşülmesi suretiyle yapılması sağlanabilir.
Sonuçta ortada birkaç tane kriterin birlikte dikkate alınması gereği vardır. Brüt ücretin yüzde 15’i ve asgari ücretin yıllık tutarına kadarki kısım işveren tarafından ücret matrahı ile ilişkilendirilmeksizin gider yazılabilecek. Aşan bir ödeme söz konusu ise bu ücret sayılarak GV stopaj matrahına dahil edilecek, ancak işveren tarafından da ücretin bir unsuru olarak gider yazılabilecek.
Vergi uygulaması bazen birkaç bilinmeyenli bir denklem çözümü gibi olabiliyor. Ancak serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirler bu konunun üstesinden gelebiliyorlar. Bu da mesleğin hiç de kolay olmadığını gösteren bir örnektir.
16 Mayıs 2016 Pazartesi