İş dünyası, işleri ve piyasaları yeniden hareketlendirecek ekonomi yol haritasını bekliyor. İşlerin geleneksel olarak en canlı olduğu yılın son dört ayına girilirken ekonomideki yol haritası piyasalarda yaşanan sıkıntıları da ortadan kaldırabilecek. Bu itibarla hazırlanmakta olan ekonomi programında iş dünyasının mevcut sorunlarına yönelik çözümlere de yer verilmesi yararlı olacak.
1. KALICI ÖNLEMLER
Döviz kurları, faizler ve enflasyonun gelmiş olduğu yüksek seviyeler giderek kalıcı oluyor. Bu seviyeler mali ve reel kesimdeki firmaların mali yapılarını ve iş akışlarını olumsuz etkiliyor. Bu nedenle Türkiye’nin ekonomik olarak içinde bulunduğu sıkıntıdan çıkışta geleneksel bir ekonomi programı yeterli olamayabilecek. En azından ekonomi programının ilk döneminde 2001 yılındaki benzeri gibi bir istikrar programı uygulanması daha yararlı olacak.
2. TİCARİ KREDİ FAİZLERİ
Türk Lirası faizler 2001 krizi sonrasındaki en yüksek seviyelerine gelmiş olup artış eğilimi sürüyor. Ağustos ayının son haftasında kullandırılan yeni ticari kredilerde faiz oranı yüzde 33.4 oldu. Türk Lirası’na olan güven kayboldukça faizlerde de artış eğilimi sürüyor. Türkiye’nin 10 yıl vadeli kamu tahvil faizleri yüzde 20’nin üzerinde. Eylül ayında Merkez Bankası üzerinde de faiz artış baskısı olacak ve piyasa faizleri artmaya devam edecek. İş dünyasında işlerin tekrar normalleşmesi için faizleri aşağı çekecek önlemler gerekiyor.
3. PİYASALARIN İŞLEYİŞİ YENİDEN GÜÇLENDİRİLMELİ
Ağustos ayında piyasaların işleyişi döviz kurları, fiyatlar ve faiz oranları ile diğer maliyetlerdeki artışlar ile önemli ölçüde sıkıntı yaşadı. Tüm iş piyasalarında maliyet-fiyat dengeleri bozuldu. Bu nedenle birçok mal ve faktör piyasasında işler yavaşladı. Firmalar hızla yükselen maliyetler karşısında şaşkınlık yaşıyorlar.
4. KUR RİSKİ VE MALİYET
Bunların başında artan döviz kurları ile birlikte ödeme ve iş yapma yeteneğinin azalması veya ortadan kalkması geliyor. Banka borçlarının ödenmesinde de sorunlar artıyor. Bir diğer önemli sorun ise birçok piyasada fiyatların dolara çevrilmesi. Böylece bir kesim kendini döviz kurları riskinden korurken, bir kesim kur artışlarının tüm maliyetlerini üstlenmek zorunda kalıyor.
5. FİNANSMAN VE İLAVE TEMİNAT SORUNLARI YAŞANIYOR
Bankaların iktisadi faaliyetlere yönelik kredi verme iştahı ile firmaların kredi kullanma isteği de yüzde 35’lere gelen kredi faizleri ile en aza indi. Bankalar oldukça temkinli davranıyorlar. Bu arada artan döviz kurları kullanılan döviz kredilerinin TL olarak şişmesi sonucu teminat açıkları oluşturuyor. Firmaların mevcut koşullarda ilave teminat verme gücü oldukça düşük. Bu nedenle yurtiçi ve yurtdışı siparişlerin karşılanma oranları da düşüyor.
6. REEL SEKTÖRÜ KORUMALIYIZ
Eylül ve yılın izleyen son üç ayında iktisadi faaliyetlerde belirleyici, ekonomide uygulanacak olan politikalar olacak. Öncelikle Türk Lirası, fiyat artışları ve faizler ile ilgili kalıcı bir istikrar sağlanması gerekiyor. Aksi takdirde iktisadi faaliyetlerin ana temsilcisi reel kesim aktörlerinde daha ciddi sıkıntılar yaşanması kaçınılmaz olacak.
Son Söz: Ekonomide yol haritası beklenirken firmalar en çok nakit, alacak ve stok yönetimine önem vermeli.
10 Eylül 2018 Pazartesi