Ekonomilerde piyasa ekonomisinin tüm kurum ve kuralları uygulanıyorsa iktisat bilimine göre mal ve hizmet fiyatları arz ve talebe göre belirlenir. Yine ekonomiler eğer bir de dışa açık modeller izliyorlarsa arz ve talebin belirlendiği piyasalar sadece ülkelerin kendi piyasaları değil, birbirileri ile bütünleşmiş tüm uluslararası piyasalardır. Bu temel iktisadi kurallara bağlı kalarak son dönemde Türk Lirası’nda yaşanan gelişmeleri değerlendirelim.
1. DÜNYADA DOLAR DEĞER KAZANIYOR
Uluslararası alanda ABD doları halen en önemli para birimi olmayı sürdürüyor. Birçok ülke siyasi ve jeopolitik nedenlerle dolar kullanımını bıraksa bile ABD doları bugün en çok kullanılan rezerv para, tasarruf aracı, ödeme aracı ve fiyatlama aracı olmayı sürdürüyor. Eskiden doların değeri altına bağlı iken şimdi altın fiyatları dolara bağımlı. ABD dolarının değeri de kendi ekonomisi ile dünya ekonomisindeki gelişmelere ve politika uygulamalarına bağlı olarak yıllar itibariyle dalgalanma gösteriyor. 2013 yılından itibaren yaşanan eğilim ise ABD dolarının değerlenmesi. Doların gücü ile değeri ayrı şeyler. Bugünkü değerlenmenin arkasında ne kadar güç var, o ayrıca tartışmalı. Ancak dünyada yaşanan doların değer kazanma eğilimi bir vaka ve bu değerlenme hiç kimseye karşı değil; iktisat kanunları ile de çok uyumlu.
2. DİĞER PARALARIN TAMAMI AYNI ORANDA DEĞER KAYBETMİYOR
Dünyada doların değer kazanma eğilimi diğer para birimlerinin dolar karşısında değer kaybetmesi anlamına geliyor. Ancak bu değer kaybı yine iktisat teorilerine göre tüm paralar için aynı oranda olmuyor. Dolar değer kazanırken ülkelerin para birimlerinin değerini kendi enflasyon oranları, uyguladıkları para politikası ve faiz oranları, makroekonomik riskleri ile diğer riskleri belirliyor. Bu çerçevede düşük enflasyona sahip olan, makroekonomik dengeleri sağlam olan, küresel eğilimler ile uyumlu para politikası izleyen ve diğer risklerini sınırlı tutan ülkelerin para birimleri dolar karşısında ya değer kaybetmiyor ya da çok sınırlı değer kaybediyor.
3. PARANIN DEĞERİNİ BELİRLEYEN DÖVİZ ARZINA YATIRIM YAPANLAR VE YAPMAYANLAR
Para teorisi ve uluslararası iktisat teorisine göre ülke para birimlerinin değerini belirleyen önemli unsur, ülkelerin yabancı para cinsinden sahip oldukları arz ve taleptir. Ülkeler döviz arzını kalıcı olarak döviz kazandırıcı mal ve hizmet ihracatı ile elde ederler. Bu amaçla bunu sağlayan iktisadi faaliyetlerini daha çok desteklerler. Güney Kore buna iyi bir örnek. Bazı ülkelerde ise döviz arzı döviz talebinin altında kalır. Teorilere göre böyle ülkelerin para birimleri değer kaybeder ve değer kaybeder ki, döviz arz ve talebi daha sağlıklı bir noktada yeniden dengeye gelsin. Ancak küresel sermaye hareketlerinde yaşanan serbesti ve akımların ulaştığı seviyeler bazı ülkeler için kolaycılık yarattı. Bazı ülkeler büyük ölçüde yurtdışından borçlanıp içeride döviz geliri sağlamayan alanlara yatırım yaptı. Ancak döviz borçlarının ödeme zamanı gelip de yeterli döviz kazanamayınca ülke para birimleri değer kaybetmeye başladı.
4. FAİZ ORANLARI DA PARALARIN DEĞERLERİNDE BELİRLEYİCİ
Para teorisi ve uluslararası iktisat teorisi açık ekonomilerde paraların karşılıklı olarak değerlerinde döviz arz ve talebi ile para birimlerine uygulanan nominal ve reel faizlerin de belirleyici olduğunu söylüyor. Bu itibarla ülkeler para politikalarında uyguladıkları faiz politikası ile paralarının değerlerine yön veriyorlar. Yüksek enflasyonu olan, bütçe ve cari dengede yüksek açıklar veren, gevşek para ve bol teşvik politikası uygulayan, göreceli olarak daha yüksek riskler taşıyan ülkeler eğer bir de faiz oranlarını aşağıya indirmeyi istiyorlarsa kendi para birimleri diğer para birimleri karşısında daha çok değer kaybeder.
5. MODERN PARA TEORİSİ BAĞIMSIZ MERKEZ BANKALARINA ÖNEM VERİYOR
Merkez bankalarının bağımsızlığı iktisat teorisinde önemli bir tartışma ve araştırma konusu. Tam bir mutabakat olmamakla birlikte birçok araştırma bağımsız merkez bankalarının itibarının ve güvenilirliğinin daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Siyasi otoritenin etkisinde kalan merkez bankalarının olduğu ülkelerin para birimleri ise daha çok değer kaybeden paralar arasında yer alıyor.
Son Söz: İktisat teorileri son dönemde Türk Lirası’nda yaşanan değer kaybını çok iyi açıklıyor.